Regl Nedir? Regl Belirtileri Nelerdir? → Regl Nedir ve Belirtileri Nelerdir?

Regl (adet) döngüsü, kadın üreme sisteminin fizyolojik ritmini tanımlayan ve doğurganlığın temellerini oluşturan biyolojik bir süreçtir. Bu süreç, kadın vücudundaki hormonal dalgalanmalara bağlı olarak belirli aralıklarla gerçekleşen endometrial dökülmeyi, yani rahim iç tabakasının dışarı atılmasını kapsar. Üreme sağlığının göstergesi olduğu gibi genel hormonal dengenin de önemli bir parçası olan regl, ergenlikte başlar ve menopozla son bulur. Kadınlar için fiziksel ve psikolojik etkileri olabilen bu dönem; adet öncesi belirtiler, hormonal değişiklikler, ağrılar, duygu durum dalgalanmaları ve bazen düzensizliklerle karakterizedir.

Regl Nedir?

Regl, tıptaki adıyla menstruasyon ya da halk arasında adet kanaması olarak bilinir. Ortalama 28 günde bir tekrarlayan ve yumurtlama ile ilişkili olan bu süreç, rahim iç zarının (endometriyum) dökülmesi ve vajinal yolla dışarı atılması biçiminde tanımlanır. Menstrüel döngü, hipotalamus-hipofiz-yumurtalık aksı tarafından kontrol edilen karmaşık hormonal sinyallerin bir ürünüdür. Östrojen ve progesteron hormonları bu döngüde belirleyici bir rol oynar.

Regl kanaması genellikle 3 ila 7 gün sürer, her kadının deneyimi ise şiddet, düzen ve semptomlar açısından farklılık gösterir. Regl dönemi, sadece üreme sistemi ile değil, endokrin, sinir sistemi ve psikolojik yapılarla da derin bir etkileşim içindedir.

Regl Belirtileri Nelerdir?

Regl döneminin belirtileri, döngünün başlamasından birkaç gün önce ortaya çıkan pre-menstrüel semptomlarla başlar ve kanama süresince devam edebilir. Bu belirtiler kişiden kişiye değişse de en sık görülenler şunlardır:

• Alt karın bölgesinde kramp tarzında ağrı (dismenore)
• Göğüslerde hassasiyet ve dolgunluk hissi
• Şişkinlik ve ödem
• Ruh hali değişiklikleri, sinirlilik, depresif duygu durumu
• Baş ağrısı ve yorgunluk
• Ciltte yağlanma ve akne artışı
• İştahta değişiklikler (özellikle tatlı ya da karbonhidrat isteği)

Bu belirtiler hormonal değişimlere (özellikle progesteronun azalması, prostaglandin artışı) bağlıdır. Bazı kadınlarda bu belirtiler günlük yaşamı etkileyebilecek kadar şiddetli olabilir ve Premenstrüel Sendrom (PMS) ya da daha ciddi form olan Premenstrüel Disforik Bozukluk (PMDD) olarak sınıflandırılır.

Regl (Adet) Ne Zaman Başlar?

Regl, ergenlik döneminde menarş adı verilen ilk adet kanamasıyla başlar. Bu genellikle 9 ile 16 yaşları arasında, ortalama 12 yaşında görülebilir. Menarş yaşı, genetik faktörler, vücut kitle indeksi, beslenme alışkanlıkları, yaşam koşulları ve hormonal denge gibi birçok etkene bağlı olarak değişim gösterebilir. Erken ya da geç menarş bazı durumlarda altta yatan endokrin bozuklukların belirtileri olabilir ve değerlendirilmesi gereklidir. İlk adetlerin ilk birkaç yılı boyunca düzensiz olması normaldir, çünkü vücut henüz düzenli ovülatuar döngüyü oluşturma sürecindedir.

Regl Ne Kadar Sürer?

Regl süresi genellikle 3 ila 7 gün arasında değişir. Bu süre zarfında 30 ila 80 ml arasında kan kaybı olur. İlk birkaç gün kanama genellikle daha yoğun, sonraki günlerde ise daha hafif olabilir. Adet süresinin çok kısa (≤2 gün) ya da çok uzun (≥8 gün) olması, hormonal bozukluklara, rahim içi patolojilere (polip, myom), pıhtılaşma bozukluklarına veya endometriozis gibi durumlara işaret edebilir. Kanamanın süresi ve şiddeti, doğum kontrol yöntemleri, yaş, kullanılan ilaçlar ve yaşam tarzı gibi faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Regl Dönemi Takibi Nasıl Yapılır?

Regl döngüsünün düzenli takibi, hem doğurganlık planlaması hem de muhtemel sağlık problemlerinin erken teşhisi için son derece önemlidir. Takibin geleneksel takvim yöntemleriyle yapılmasının yanı sıra, günümüzde mobil uygulamalardan (Flo, Clue, Eve vb.) da yararlanılmaktadır. Takipte dikkat edilmesi gereken unsurlar şunlardır:

• Döngü uzunluğu (bir adet döneminin ilk gününden, bir sonraki adet döneminin ilk gününe kadar geçen süre)
• Kanama süresi ve yoğunluğu
• Eşlik eden belirtiler (ağrı, ruh hali, akıntı değişiklikleri)
• Ovülasyon dönemi belirtileri (servikal mukus değişimi, hafif alt karın ağrısı)

Düzenli kayıt, adet düzensizliği, polikistik over sendromu, luteal faz defekti gibi olası patolojilerin değerlendirilmesinde hekime yardımcı olmaktadır.

Regl Döngüsü Süresi Ne Kadardır? Düzensiz Adet Nedir?

Normal regl döngüsü, 21 ila 35 gün arasında süren ve düzenli aralıklarla tekrar eden bir döngüdür. Her ay bu aralık dışında gerçekleşen adet kanamaları, düzensiz adet döngüsü olarak tanımlanır. Düzensizlikler, polikistik over sendromu (PKOS), tiroid bozuklukları, hiperprolaktinemi, stres, ani kilo kaybı, aşırı egzersiz veya bazı ilaçlar gibi faktörlerden kaynaklanabilir. Ayrıca, doğum kontrol hapları, spiraller gibi yöntemler de döngü süresini etkileyebilir. Regl takvimiyle döngü uzunluğunun ortalama sapması 2-3 günü geçiyorsa, jinekolojik değerlendirme önerilmektedir.

Kadınlarda Regl (Adet) Ağrısı Neden Olur?

Adet ağrısı, tıbbi adıyla dismenore, prostaglandin hormonlarının artışıyla ilişkilidir. Bu bileşenler rahim kaslarının kasılmasını tetikler; kasılma ise rahme giden kan akışını azaltarak ağrıya yol açar. Primer dismenore, altta yatan başka bir hastalık olmaksızın gelişen ağrıyken, sekonder dismenore ise endometriozis, adenomyozis, myom gibi organik nedenlerle oluşur. Dismenore; alt karında kramp, bel ağrısı, mide bulantısı, ishal ve baş ağrısı gibi semptomlarla kendini gösterebilir.

Regl (Adet) Gecikmesinin Nedenleri Nelerdir?

Regl gecikmesi genellikle gebelik şüphesiyle ilişkilendirilse de birçok farklı nedeni olabilir. Stres, aşırı egzersiz, ani kilo kaybı, yetersiz beslenme, tiroid hastalıkları, hipofiz tümörleri, polikistik over sendromu ve erken menopoz gibi durumlar adet gecikmesine yol açabilir. Ayrıca emzirme döneminde yüksek prolaktin seviyeleri nedeniyle de adet görmemek normal kabul edilir. Regl gecikmesi 7 günü aşarsa ve gebelik şüphesi varsa test yapılmalı; devam eden gecikmeler için hormonal değerlendirme gereklidir.

Hamilelik ve Adet Belirtileri Arasındaki Farklar Nelerdir?

Hamilelik belirtileri ile regl öncesi belirtiler sıklıkla karıştırılabilir; çünkü her iki durumda da hormonal değişiklikler söz konusudur. Ancak bazı ayırt edici farklılıklar vardır: