Sağlıklı Beslenme

Meme İltihabı Denildi, 4. Evre Meme Kanseri Tanısı Kondu

Memesinde bulunan birçok kitle sebebiyle doktor kontrolünde olan 49 yaşındaki bir çocuk annesi E.Ş., gittiği hastanede memesinde iltihap olduğunu öğrendi. Antibiyotiklerin etkili olduğunu belirten E.Ş., daha sonra koltuk altında ağrı hissetti ve yeniden doktora başvurdu. 4. evre meme kanseri olduğu ve tümörün kemiklere yayıldığı teşhisi konan E.Ş., “Oğlum, tedavi sürecimdeki en büyük motivasyon kaynağım oldu; ona destek olmak için o da saçlarını kestirdi. Bu hastalığa göre ölmem gerekiyordu. Ancak yaşamak harika bir şey. İçimizde kendimizi bırakma hissiyatı yok diye düşünüyorum. Uçurumdan düşsek bile 10 saniye daha yaşamak adına dalımıza tutunuyoruz. Bu hayata bağlılık insana özgü” şeklinde konuştu.

E.Ş., memesinde bulunan kitleler nedeniyle takipli bir hasta olduğunu ve bir çocuk annesi olduğunu açıkladı: “Ağrılı ve elimle dokunduğumda hissettiğim çok sert taş gibi oluşumlar vardı. Özellikle sol mememde kızarıklık oluşmuştu. İlk başta bu oluşumların su keseleri olduğu ve meme iltihabı olduğunu söylediler. Antibiyotik tedavi uygulandı ve iyi geldi. Kendi kendime iltihap gitti, ben de düzeldim zannettim. Ancak ağrım koltuk altıma doğru yayılmaya başlamıştı. Doktora gittiğimde hemen biyopsi yapıldı, mamografi ve ultrason çektirdim ve 4. evre kanser tanısı konuldu. Ertesi gün Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Şeref Kömürcü ile görüştüm. Sonuçlarıma baktıktan sonra PET çekimi oldum. Maalesef tümörün kemiklere sıçradığını öğrendim. Memelerde birçok kitle vardı, lenfler dahil. Tüm bunlar 2016 yılının Ocak ayında gerçekleşti.”

6 ay önce babasını kaybetti

E.Ş., kanser tedavisine başlamadan 6 ay önce babasını kaybettiğini söyledi: “Babam benim için çok değerliydi; dostumu, arkadaşımı kaybetmiş gibi oldum. Bu nedenle bu hastalığı öğrenince ‘İyi ki babam öldü, bu hastalığımı duymadı’ düşüncesi bile aklımdan geçti. Çocuğum ise en büyük motivasyon kaynağım oldu. Sadece oğlum için iyileşmeyi amaçladım, asla pes etmeyi düşünmedim. Muhtemelen beynimde bu mesaj vardı. Hayatı hiç bırakmadım, makyaj yaptım, dökülen saç, kaş ve kirpiklerimin yerine yenilerini eklettim. Kendimi toparladığım an dışarı çıkmayı hedefledim. Hayata küsmem mümkün olmadı.”

“Nefesimin kesildiği zamanlar oldu”

E.Ş., büyük şirketlerde satış bölümünde çalıştıktan sonra emekli olduğunu belirterek, “Bunalıma düştüğüm ve nefesimin kesildiği zamanlar oldu ama o durumlardan çıkmayı başardım. Yaşamak çok güzel. 4. evre kanser tanısı aldım, bu tabloya göre ölmem gerekirdi. Fakat içimizde bırakma hissiyatı yok diye düşünüyorum. Uçurumdan düşsek bile 10 saniye daha yaşamak adına tutunuyoruz.” ifadesini kullandı.

Hastalık nedeniyle şehir değiştirdi

E.Ş., oğluna hastalığı ile ilgili doğrudan bir şey söylememiş, sadece bağışıklık sistemi ile ilgili bir rahatsızlığı olduğunu belirtmiş. “Bu hastalık saçlarımı dökeceğinden, saçlarımı kestireceğimi söyledim. Oğlum büyük bir tepki gösterdi. O zaten büyük bir üzüntü içindeydi; babası yurtdışında yaşadığı için göremiyor, dedesini kaybetmişti ve taşındığımız için okulundan ayrılmak zorunda kalmıştı. Hastalığımı yaklaşık 2 ay sakladım. Ancak yan etkiler arttıkça oğlum da durumu anladı. Okulda ‘kanser’ kelimesini çok kullanır oldu, bu da dikkatimi çekti. Sonrasında psikoloğa gittik ve ben ona durumu açıkladım. O da bana destek olmak için saçlarını kestirdi.” şeklinde nedenini açıkladı.

“20’den fazla kitle var, önlem tedavisi kapsamında memelerim alınacak”

E.Ş., toplamda 10 kür kemoterapi gördükten sonra, 3 kür daha aldı. “Ultrason sonuçları ilk başta çok iyiydi. Kitlelerde %40’a varan küçülmeler yaşandı. Tümör sayısı oldukça fazla. Sanırım 20’nin üzerinde kitle var. Son kemoterapimi aldıktan sonra PET çekimi oldum. Arkadaşlarımla restoranda sonuçları heyecanla bekliyorduk. Şeref Hoca aradı ve ‘Mucize yarattınız. Sonuçlar çok iyi; radyoterapiye ihtiyaç yok’ dedi. Kitleler küçülmüştü. Ardından hormon tedavisine geçildi. Daha sonra Şeref Hoca, beni Anadolu Sağlık Merkezi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Metin Çakmakçı’ya yönlendirmek istedi. Metin Hoca, memelerin içini ameliyatla boşaltmayı ve silikon yerleştirmeyi önerdi, bu da önlem tedavisi kapsamında değerlendirildi. Düşündüm ve bu işlemi yaptırmaya karar verdim. Önümüzdeki günlerde ameliyat olacağım.” dedi.

Hastalar internetten uzak durmalı

E.Ş., hastalık süreci sonrasında farkındalığının arttığını belirterek, kanser hastalarına şu tavsiyelerde bulundu: “Kanser bana çok şey öğretti. Her gün uyanıp yogamı yapıyor, sürekli yüzüyorum. Hayata karşı daha çok heyecanlıyım. Büyük ihtimalle bu hastalıktan ölmeyeceğim, böyle hissediyorum. Kanser hastaları hayatın içinde olsunlar, dışarı çıksınlar, bisiklet sürsünler. Bir şeyler yapsınlar, oyalansınlar. Sağlık durumları elverdiğince çalışmalıdırlar. İnsan kendi başına kaldığında depresyona girmesi kaçınılmazdır. Ayrıca internetten uzak kalmak önemli. Ben doktoruma çok detay vermemesini söyledim; örneğin tümör sayısını tam olarak bilmiyorum. Fazla bilgi edindiğinde endişe ve kaygı artıyor.”

“E.Ş., savaşçı tavrıyla işimi çok kolaylaştırdı”

Anadolu Sağlık Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Şeref Kömürcü ne diyor?

“E.Ş.’yi yaklaşık 2 yıl önce ilk kez gördüm ve incelemeler sonucunda metastatik meme kanseri olduğu anlaşıldı. İlk tanıyı paylaşırken beni şaşırtan bir şey oldu; asla ‘Niye ben?’ demedi. Çok sakin, savaşçı bir tutum sergiledi ve ekibimle birlikte çalışmaya her zaman hazırdı. Tedaviden nasıl bir yanıt alabileceğimizi sorduğumda, “Kontrollere girebilir ancak tam olarak yok olmayabilir, tamamen kaybolacak kitleler belki vardır” dediğimde, “Hocam ben en iyi yanıt alan gruba gireceğim, merak etmeyin” diyordu. Tedavi sürecini iyi öğrenerek bu süreçlere dahil oldu. İleri evre bir kanser olması nedeniyle öncelikle cerrahi gerekmiyordu, yalnızca kemoterapi almaları gerekiyordu. Uzun bir süre boyunca kemoterapi aldıkça, önerilerimize uyması ve pozitif bir yaklaşımıyla büyük ölçüde yan etki yaşamadı. Gerekli önlemleri alarak sosyal yaşantısını da devam ettirdi. Kemoterapiler ve hormon tedavisi sonrası değerlendirmede, söylediği gibi oldu ve en iyi yanıt alan gruba girmişti; tüm metastatik lezyonlar kaybolmuştu, sadece memede şüphe veren bir kitle kalmıştı. Bir yıl bu durum stabil kalınca, tümör konseyinde durumunu tartıştık ve cerrahi önerdik. Bundan sonraki adımları da başarıyla atlatacağından eminim.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir