Sağlıklı Beslenme

Bademcik Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Bademcikler (tonsiller), boğazın iki yanında bulunan ve bağışıklık sisteminin önemli bir öğesi olarak görev yapan lenfoid dokulardır. Vücudu enfeksiyonlar ve zararlı mikroorganizmalar karşısında koruma işlevini üstlenen bademcikler, bazı durumlarda kanser hücrelerinin geliştiği bir alan da olabilir. Bademcik kanseri, baş ve boyun kanserleri grubuna dahil olan bir hastalıktır ve genelde skuamöz hücreli karsinom (yassı hücreli kanser) türünde meydana gelir.

Bademcik (Tonsil) Kanseri Nedir?

Bademcik kanseri, anormal hücrelerin kontrolsüz büyümesi sonucu meydana gelen bir kanser türüdür. Bu hastalık, baş ve boyun bölgelerinde en sık görülen kanserler arasında yer alır. Genellikle boğazın arka kısmında, bademciklerin yüzeyinde veya derin dokularında ortaya çıkar. Çoğu durumda skuamöz hücreli karsinom şeklinde gelişir ve zamanla çevresindeki dokulara yayılabilir. Bademcik kanseri, erken evrelerde belirgin semptomlar göstermeyebilir. Bu nedenle hastalar genellikle hastalığın ileri evrelerinde tanı alır. En yaygın belirtiler arasında yutkunma güçlüğü, sürekli boğaz ağrısı, tek taraflı bademcik büyümesi ve boyunda hissedilen şişlikler bulunmaktadır. Hastalık ilerledikçe, ses değişiklikleri, kulak ağrısı ve ağız içinde iyileşmeyen yaralar gibi ek semptomlar da ortaya çıkabilir.

Son yıllarda HPV (İnsan Papilloma Virüsü) enfeksiyonları bu kanser türü ile ilişkilendirilmiştir. Erken evrede teşhis edilen bademcik kanseri, cerrahi müdahale veya radyoterapi ile tedavi edilebilir. İleri evrelerde ise kemoterapi ve immünoterapik tedavilere ihtiyaç duyulabilir.

Bademcik (Tonsil) Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Bademcik kanseri, erken evrelerde belirti vermeyebilir veya soğuk algınlığı ve boğaz enfeksiyonları gibi yaygın hastalıklarla karıştırılabilir. Ancak hastalık ilerledikçe, yutkunma güçlüğü, boğaz ağrısı ve boyunda şişlik gibi belirgin semptomlar ortaya çıkmaya başlar. Tek taraflı, geçmeyen bademcik büyümesi veya iyileşmeyen yaralar, bademcik kanserinin önemli belirtilerindendir. Hastalık ilerledikçe, konuşma zorluğu, kanlı balgam ve kulak ağrısı gibi ek semptomlar gelişebilir. Bademcik kanseri belirtileri şunlardır:

  • Uzun süren ve geçmeyen boğaz ağrısı: Özellikle bir tarafta daha yoğun hissedilebilir.
  • Yutkunma zorluğu (disfaji): Katı ve sıvı gıdaların yutulmasında zorluk yaşanabilir.
  • Boyunda şişlik veya ele gelen kitle: Lenf düğümlerinin büyümesi sonucu oluşur.
  • Bademciklerde belirgin ve tek taraflı büyüme: Normal büyümeden farklı olarak ağrılı ve asimetrik olabilir.
  • Ses değişiklikleri ve konuşma bozukluğu: Özellikle hastalığın ilerleyen aşamalarında görülebilir.
  • Kulak ağrısı (otalji): Boğazdaki sinirlerin etkilenmesine bağlı olarak kulağa vuran ağrılar yaşanabilir.
  • Ağızda veya bademciklerde iyileşmeyen yaralar: Kanamalı ve beyaz plaklarla kaplı olabilir.
  • Kötü ağız kokusu: Enfeksiyon veya tümör nedeniyle ağızda kötü koku gelişebilir.
  • Açıklanamayan kilo kaybı ve iştahsızlık: İleri evrelerde sık görülen belirtilerdir.
  • Kanlı balgam veya ağızdan gelen kanamalar: İlerleyen kanser vakalarında gözlemlenebilir.

Bu belirtileri uzun süre yaşamak ya da kötüleştiğini hissetmek durumunda hastaların bir kulak burun boğaz (KBB) uzmanına başvurması gerekir. Erken teşhis, tedavi başarısını artırabilir ve hastalığın ilerlemesini engelleyebilir.

Bademcik (Tonsil) Kanseri Nedenleri

Bademcik kanseri, genetik ve çevresel faktörlerin bir birleşimi sonucunda ortaya çıkabilir. Kanserin gelişiminde etkili olabilecek sebepler şunlardır:

  • HPV enfeksiyonu: HPV 16 ve 18 gibi yüksek riskli türlerin bademcik kanseri ile bağlantılı olduğu görülmektedir.
  • Kötü ağız hijyeni ve diş sağlığı problemleri: Ağız içi enfeksiyonlar ve bakteriyel dengesizlikler kanser riskini artırabilir.
  • Bağışıklık sisteminin zayıflaması: HIV/AIDS gibi durumlarda veya organ nakli sonrası bağışıklık baskılanan bireylerde daha sık görülür.
  • Genetik yatkınlık: Ailede baş ve boyun kanseri öyküsü bulunan kişilerde riskin arttığı bilinmektedir.
  • Dengesiz beslenme ve vitamin eksiklikleri: Yetersiz sebze ve meyve tüketimi bağışıklık sistemini zayıflatabilir.
  • Uzun süreli çevresel toksinlere maruz kalma: Kimyasallar, hava kirliliği ve zararlı gazlar kanserin gelişiminde etkili olabilir.
  • Yaş ve cinsiyet: 50 yaş üstü erkeklerde daha yaygın görülse de, HPV kaynaklı vakalar genç erişkinlerde de görülebilir.

Bademcik kanserinden korunmak için HPV aşısı yaptırmak, düzenli diş ve ağız hijyeni sağlamak ve bağışıklık sistemini güçlendiren beslenme alışkanlıkları edinmek son derece önemlidir.

Bademcik (Tonsil) Kanseri Nasıl Teşhis Edilir?

Öncelikle doktor, hastanın şikayetlerini dinledikten sonra boğaz, bademcikler ve lenf düğümlerini incelemektedir. Eğer anormal bir büyüme, renk değişikliği veya iyileşmeyen yara varsa, daha detaylı testler talep edilebilir. Endoskopik muayene, tümörün yerini ve yayılımını değerlendirmekte kullanılır. Biyopsi, şüpheli dokudan örnek alarak kanser hücrelerinin varlığını tespit etmek için en kesin tanı yöntemidir. Ayrıca, hastalığın yayılımını belirlemek için MRI (Manyetik Rezonans Görüntüleme), BT (Bilgisayarlı Tomografi) ve PET taraması gibi görüntüleme teknikleri kullanılabilir. HPV’nin ilişkili olduğu bademcik kanserleri için HPV testi ve genetik incelemeler uygulanabilir. Hastalığın evresini ve yayılımını saptamak amacıyla kan testleri ve lenf düğümleri değerlendirilerek uygun tedavi planı oluşturulur.

Bademcik (Tonsil) Kanserinin Evreleri Nedir?

Tümörün büyüklüğüne ve yayılımına göre evreler 0’dan 4’e kadar sıralanır. Erken evrelerde hastalık sadece bademciklerle sınırlıyken, ileri evrelerde lenf düğümlerine ve diğer organlara yayılabilir. Bademcik kanserinin evreleri şunlardır:

  • Evre 0: Kanser hücreleri henüz yüzeyde ve yayılmamış durumdadır. Erken teşhis edilirse tamamen tedavi edilebilir.
  • Evre 1: Tümör 2 cm’den daha küçüktür ve bademcik dokusunun sınırları içinde kalır. Lenf düğümlerine veya diğer bölgelere yayılmamıştır.
  • Evre 2: Tümör 2-4 cm arasında olup, bademcik bölgesi ile sınırlıdır. Komşu dokulara yayılmamıştır.
  • Evre 3: Tümör 4 cm’den büyük olabilir veya komşu lenf düğümlerine yayılmıştır. Lenf düğümlerindeki tümörler 3 cm’den küçüktür.
  • Evre 4A: Kanser ağız tabanı, dil kökü veya çevre kas dokularına yayılmıştır. Lenf düğümlerindeki tümörler 6 cm’ye kadar ulaşabilir.
  • Evre 4B: Kanser daha derin dokulara ve boyundaki büyük kan damarlarına yayılmıştır. Bu durumda tedavi daha zor olabilir.
  • Evre 4C: Kanser akciğerlere, kemiklere veya uzak organlara metastaz yapmıştır. İleri düzeydedir ve tedavi seçenekleri sınırlıdır.

Hastalığın evresi belirlendikten sonra cerrahi, radyoterapi, kemoterapi veya immünoterapik tedavi seçenekleri belirlenerek hastaya en uygun tedavi planı hazırlanır. Erken teşhis, hastalığın kontrol altına alınmasını ve tedavi başarısını büyük ölçüde artırmaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir