Sağlıklı Beslenme

Adaçayının Faydaları ve Sağlığa Etkileri Nelerdir?

Tıbbi ve aromatik bitkiler, hastalıklardan korunma ve tedavi amacıyla tarih boyunca yaygın bir şekilde kullanılmıştır. Bu bitkilerin kullanım alanları tıbbi amaçlarla sınırlı kalmayıp, pek çok sektörde de kullanılmaktadır. Adaçayı, Lamiaceae familyasına ait değerli bir tıbbi bitkidir. Bilimsel adı Salvia Officinalis L. olan adaçayının dünya genelinde 900 türü bulunmaktadır. Ülkemiz, bu bitkinin çeşitliliği açısından zengin bir coğrafya olduğundan 87 adet türü barındırmaktadır. Adaçayı ismini Latince “Salveo” kelimesinden alır; bu kelime “kurtarma” ve “iyileştirme” anlamına gelir.

Adaçayı, içeriğindeki kimyasal bileşenler sayesinde tedavi edici amaçlarla sıklıkla kullanılmaktadır. Bakteriyel ve mantar enfeksiyonlarına karşı etkili olmasının yanı sıra, kanser hastalıkları ile tümörlerin küçültülmesinde de yararları olduğu bilinmektedir. Recent studies have shown that it also exhibits antioxidant activity.

Adaçayının halk arasında farklı kullanım şekilleri bulunmaktadır. En yaygın kullanım şekli ise demleme yöntemiyle yapılan çaydır; adaçayının nasıl kullanılacağı mevcut hastalığın türüne göre değişiklik göstermektedir.

Adaçayı Nasıl Kullanılır?

Adaçayı, farklı alanlarda çok çeşitli şekillerde kullanılabilir. Tüketim şekli, kullanım amacına göre değişiklik göstermektedir. Kuru veya taze şekilde tüketilebilir. Adaçayının bazı yaygın kullanım şekilleri şunlardır:

  • Gargara/ağızda çalkalama: Ağız yaraları, aftlar, boğaz ağrısı ve farenjit gibi sorunlar için adaçayı ağızda çalkalama suyu olarak kullanılabilir. Bunun için üç tatlı kaşığı kurutulmuş adaçayı yaprağı, iki su bardağı suyla kaynatılır ve bir süre demlemeye bırakılır. Daha sonra süzülüp kullanılır.
  • Adaçayı sirkesi: Uzun süre bozulmadan saklamak için adaçayı sirke haline getirilebilir. Çiçek kısımları kullanılarak, adaçayı çiçekleri üzüm sirkesi ile bir kabın içerisinde iki hafta bekletilir. Güneş altında tutulursa ara ara çalkalanmalıdır. Süre sonunda süzülerek kullanıma hazır hale gelir.
  • Oturma banyosu: Anal fistül veya basur gibi durumlarda adaçayı suyu hazırlanarak oturma banyosunda kullanılabilir. İki avuç adaçayı yaprağı, gece boyunca soğuk suda bekletilir. Ertesi gün ısıtılarak su kaynatılır, kaynamadan ocaktan alınır, 5 dakika soğuyunca süzülerek kullanılır.
  • Çay haline getirme: Şeker dengesinin sağlanması, menopoz ve adet öncesi sendromların hafifletilmesi ile sindirim sisteminin düzenlenmesi için çay haline getirilebilir. Klasik kaynatma ve demleme yöntemi kullanılarak hazırlanır.
  • İnfüzyon: Kurutulmuş adaçayının üzerine kaynar su dökülerek 5-10 dakika bekletilmesi ile yapılan bu yöntem, hem içecek olarak kullanılabilir hem de saç renk koruma amacıyla uygulanabilir.

Adaçayı Ne İşe Yarar?

Adaçayı, tarih boyunca sıkça kullanılan bir tıbbi bitkidir. Tıbbi maksatla kullanılsa da, baharat ve aroma verici olarak da tüketilir. Ayrıca peyzaj düzenlemesi, kozmetik sektörü, boya ve gıda sanayileri gibi alanlarda da faydalanılmaktadır. Adaçayının diğer yararları şunlardır:

  • Aromatik kokusundan ötürü parfümeri ve sabun üretiminde kullanılır,
  • Böcek ve sinekleri uzaklaştırıcı olarak kullanılır,
  • Antibakteriyel etki gösterir,
  • Et ve tavuk gibi şarküteri ürünlerine eklenerek raf ömrünü uzatır,
  • Boğaz ağrılarına iyi gelir,
  • Ağız ülserlerinin iyileşmesini hızlandırır,
  • Bademcik iltihaplarında antimikrobiyal etki gösterir,
  • Diş eti iltihapları üzerinde iyileştirici etki sağlar,
  • Karaciğer fonksiyonlarını olumlu yönde etkiler,
  • Sindirim sistemini düzenleyici özelliğe sahiptir,
  • Terlemeyi önleyebilir ve ter kokusunu giderebilir, bu yüzden deodorantların içeriklerinde yer alır,
  • Östrojen salınımına olumlu etki yaparak menopoz dönemini kolaylaştırır,
  • Parkinson hastalığında aşırı tükürük salgısını azaltır,
  • Bağırsak gazını azaltmaya yardımcıdır,
  • Diyabet hastalarında kan şekerinin dengelenmesine yardımcı olur,
  • Boğaz ağrısı, ağız yaraları, diş eti iltihapları ve burun tıkanıklığı gibi üst solunum yolu rahatsızlıklarının hafifletilmesine yardımcı olur.

Adaçayı Nasıl Demlenir?

Adaçayı, tıbbi amaçlarla kullanıldığında genellikle çay şeklinde hazırlanır. Çay, kurutulmuş veya taze adaçayı yaprağının bir su bardağı su ile kaynatılıp demlemeye bırakılmasıyla yapılır. Taze adaçayı için 5 dakika, kurutulmuş adaçayı için ise 10 dakika demleme süresi yeterlidir. Demlendikten sonra süzülüp kullanıma hazır hale gelen adaçayı çayı, günde 2-3 bardak kadar tüketilebilir.

Adaçayının Zararları Nelerdir?

Geniş bir kullanım alanına sahip olan adaçayı, doğru miktar ve sıklıkta tüketildiğinde sindirim ve solunum sistemleri dahil birçok sisteme fayda sağlamaktadır. Ancak, bitkisel ürünlerin zararsız olduğu yanlış inancı yaygındır. Bitkiler, özellikle sık ve uzun süreli kullanımda içerdiği toksik maddeler nedeniyle istenmeyen etkilere yol açabilir. Bu nedenle bilinçsiz bitki ve bitkisel ürün tüketimi kısıtlanmalıdır.

Tüm bitkilerde olduğu gibi, adaçayında da terapötik doz sınırları aşıldığında toksisite ve buna bağlı zararlı etkiler gelişebilir. Adaçayının zararlı etkileri arasında şunlar bulunmaktadır:

  • Yüksek doz ve sıklıkta kullanımın sebep olduğu tansiyon dengesizlikleri, sıklıkla tansiyon artışı,
  • Epilepsi hastalığına benzer nöbetler,
  • Denge bozuklukları,
  • Kalp ritminde hızlanma,
  • Baş dönmesi,
  • Sıcak basmaları,
  • Alerjik reaksiyonlara bağlı deri döküntüleri, kaşıntılar ve benzeri durumlar,
  • Vücutta yaygın kasılmalar.

Bu zararlı etkilerin başlıca sebebinin, adaçayındaki thujon ve kafur bileşenleri olduğu düşünülmektedir.

Adaçayını Kimler Kullanmamalıdır?

Araştırmalar, adaçayı tüketiminin genellikle ciddi yan etkilere yol açmadığını belirtmektedir. Bununla birlikte, yüksek doz alımı toksisiteye neden olabilir ve olumsuz etkiler yaratabilir. En bilinen olumsuz etki nöbetlerdir; bu, adaçayının sinir sistemini etkileyen kimyasal bileşenlerinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, epilepsi hastalarının adaçayı kullanımı kısıtlanmaktadır. Ayrıca, adaçayında bulunan kafur, tüyon ve terpen ketonlar, toksik özelliklere sahip olan bileşenlerdir. Bu sebeple hamile kadınlar ve emziren anneler adaçayı tüketiminden kaçınmalıdır. Yeterli çalışma olmayışı nedeniyle, 18 yaş altındaki çocuklarda kullanımı da önerilmemektedir.

Adaçayının zararları genellikle fazla miktarda tüketimle ortaya çıkar. Ancak, kronik hastalığı olan ve ilaç kullanan kişilerde çok az bir miktar bile ciddi problemler oluşturabilir. Adaçayı birçok ilaçla etkileşime geçebilir; en çok antidiyabetik ilaçlar, antikonvülsan ilaçlar ve sedatif ilaçlarla etkileşim gösterir. Bu etkileşimler, bu ilaçların kandaki miktarını artırabilir veya düşürebilir ve bu da kronik hastalığın tedavisini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, kronik ilaç kullanan bireylerin doktor veya eczacı danışmanlığı olmadan adaçayı tüketiminden kaçınmaları önerilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir