
Koltuk Altındaki Kitle: Belirtiler, Tanı ve Tedavi Yöntemleri
Koltuk altında hissedilen kitleler, birçok bireyde endişeye yol açabilir. Bu kitleler genellikle zararsız olsa da, bazı durumlarda ciddi sağlık sorunlarının belirtisi olabilir. Lenf bezlerinin büyümesi, yağ bezlerinin oluşumu, enfeksiyona bağlı şişlikler ya da tümöral gelişimler koltuk altında kitle oluşumuna yol açabilir. Dolayısıyla koltuk altındaki herhangi bir anormal yapı dikkatle izlenmeli ve uzun süren ya da büyüyen kitlelerin mutlaka uzman bir doktor tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir.
Koltuk Altında Kitle Belirtileri Nelerdir?
Koltuk altında oluşan kitleler genellikle fark edildiği zaman ağrısızdır ve zamanla büyüyme eğilimi gösterebilir. Bazı kitleler dışarıdan görünmese de elle muayene sırasında hissedilebilir. Kitleye eşlik eden diğer belirtiler, altta yatan sorunun kaynağı hakkında bilgi verebilir. Örneğin, iltihap kaynaklı kitlelerde kızarıklık, ısı artışı ve ağrı sık gözlemlenirken; iyi huylu yağ bezelerinde genellikle sadece şişlik hissedilir. İşte koltuk altındaki kitlelerin sık görülen belirtileri:
- Elle hissedilen yuvarlak veya düzensiz şekilli sertlik
- Ciltte kızarıklık, şişlik veya ısı artışı
- Kitleye dokunulduğunda hassasiyet veya ağrı
- Zamanla büyüyen veya küçülen yapılar
- Tek taraflı ya da iki koltuk altında oluşabilen şişlik
- Ateş, halsizlik, gece terlemesi gibi sistemik belirtiler
- Deri altında hareket eden veya sabit kalan oluşumlar
Bu belirtiler hafif de olsa, bir kitle 1-2 haftadan uzun süredir geçmiyorsa, büyüyorsa ya da şekil değiştiriyorsa, değerlendirilmesi önemlidir. Özellikle kişisel veya aile öyküsünde kanser bulunan bireylerde bu durum daha ciddiyetle ele alınmalıdır.
Koltuk Altında Kitle Çeşitleri Nelerdir?
Koltuk altında görülen kitleler yapısal, enfeksiyöz, iyi huylu ya da kötü huylu tümör kaynaklı olabilir. Kitlelerin özellikleri, kaynağına bağlı olarak farklılık gösterir. Bu nedenle koltuk altındaki kitleler yalnızca muayeneyle değil, görüntüleme ve laboratuvar testleriyle desteklenerek sınıflandırılmalıdır. Koltuk altındaki kitle türlerinden bazıları şunlardır:
- Lenf bezi büyümesi (lenfadenopati): Vücudun enfeksiyonlara karşı savunma mekanizması olan lenf düğümleri, enfeksiyon, bağışıklık sistemi hastalıkları veya tümör gibi nedenlerle şişebilir. Genellikle ağrılıdır ve cilt altında hareketlidir.
- Lipom (yağ bezesi): Yumuşak, genellikle ağrısız ve yavaş büyüyen iyi huylu kitlelerdir. Yağ hücrelerinden oluşur ve çoğu zaman tedavi gerektirmez.
- Apse: Bakteriyel enfeksiyonlar sonucu oluşan iltihaplı kitlelerdir. Sıcaklık artışı, şiddetli ağrı, kızarıklık ve akıntı eşlik edebilir.
- Hidradenit süpürativa: Ter bezlerinin iltihaplanmasıyla ortaya çıkan kronik bir deri hastalığıdır. Zamanla sertleşen ve akıntı yapabilen nodüller gelişebilir.
- Kist: Ter veya yağ bezlerinin tıkanması sonucu oluşan sıvı dolu keseciklerdir. Küçük ve yavaş büyüyen yapılar olabilir.
- Kötü huylu tümörler (lenfoma, meme kanseri metastazı): Sert, düzensiz, cilt altına yapışık ve genellikle ağrısız kitleler şeklinde belirir. Hızla büyüme eğilimindedir.
Koltuk Altında Kitle Tanısı Nasıl Konulur?
Koltuk altında kitle saptandığında, doğru tanı koymak için ayrıntılı bir öykü alınır ve fiziksel muayene yapılır. Kitleye eşlik eden belirtiler, hastanın yaşı ve risk faktörleri, büyüme hızı gibi unsurlar tanı sürecinde belirleyici rol oynar. Tanı sürecinin temel amacı, kitlenin iyi huylu mu ya da ciddi bir patolojiye mi bağlı olduğunu belirlemektir. Tanı sürecinde kullanılan başlıca yöntemler şunlardır:
- Fiziksel muayene: Kitlenin boyutu, sertliği, hareketliliği ve ağrılı olup olmadığı değerlendirilir.
- Ultrasonografi: Kitle sıvı dolu mu yoksa solid mi, lenf nodu özellikleri gibi detaylar incelenir.
- Kan testleri: Enfeksiyon, iltihap ya da bağışıklık sistemi hastalıklarını değerlendirmek amacıyla yapılır.
- Mamografi veya meme ultrasonu: Kadınlarda meme kaynaklı olasılıkları araştırmak için kullanılır.
- BT veya MR görüntüleme: Geniş ve derin kitlelerin değerlendirilmesinde kullanılır.
- İnce iğne aspirasyon biyopsisi veya eksizyonel biyopsi: Kitleden örnek alınarak patolojik inceleme yapılır.
Koltuk Altında Kitle Nasıl Tedavi Edilir?
Koltuk altındaki kitlelerin tedavi yöntemi, kitlenin nedenine ve yapısına göre değişir. İyi huylu kitlelerde genellikle cerrahi olmayan yöntemler tercih edilirken, enfeksiyon kaynaklı ya da kötü huylu oluşumlarda daha agresif bir tedavi planı uygulanabilir. Tedavi planının öncesinde tanının netleşmesi ve kitlenin izlenmesi önemlidir.
Eğer kitle enfeksiyon kaynaklıysa, tedavinin ilk adımı antibiyotik uygulamalarını içerir. Bakteriyel bir apsede enfeksiyon kurutulup, gerekirse küçük cerrahi müdahale ile drenaj gerçekleştirilir. Enfeksiyon geçtikten sonra kitle küçülebilir ya da tamamen kaybolabilir. Ancak kronikleşmiş vakalarda kalıcı bir çözüm için cerrahi çıkarım gerekebilir.
Lipom gibi yağ bezeleri genellikle zararsızdır. Sadece estetik veya fonksiyonel rahatsızlık veriyorsa çıkarılır. Kistlerde de benzer bir yaklaşım uygulanır. Kitleler ağrısız, yavaş büyüyen ve başka bir sorun oluşturmuyorsa, takip yeterli olabilir.
Ancak kitle kötü huyluysa ya da şüpheli özellikler taşıyorsa tedavi planı çok daha dikkatli bir şekilde hazırlanır. Bu durumda multidisipliner bir yaklaşım benimsenir, cerrah, onkolog ve radyolog birlikte çalışır. Tedaviye cerrahi müdahalenin yanı sıra kemoterapi ve/veya radyoterapi gibi ek tedaviler de eklenebilir. Erken teşhis edilen kötü huylu kitlelerde başarı oranı yüksektir.
Koltuk Altında Kitle Ameliyatı
Koltuk altı kitlelerindeki cerrahi müdahale, kitlenin büyüklüğü, şekli, yerleşimi ve tanısal özelliklerine göre planlanır. Cerrahiler genellikle lokal anestezi altında basit bir işlemle yapılırken, daha büyük ya da derin yerleşimli yapılar için genel anestezi altında daha kapsamlı bir operasyon gerekebilir. Amaç, kitlenin tamamını güvenli bir şekilde çıkarmak ve gerektiğinde çevre dokularla birlikte örneklendirmektir.
Lipom, kist veya küçük lenf nodları için yapılan ameliyatlar genellikle kısa sürede tamamlanır ve komplikasyon riski düşüktür. Kitle çıkarıldıktan sonra patolojik inceleme için laboratuvara gönderilerek kitlenin yapısı belirlenir ve tedavinin yeterliliği değerlendirilir.
Eğer kanser şüphesi varsa ya da tanı konmuşsa, koltuk altı lenf nodu diseksiyonu adı verilen daha kapsamlı bir işlem yapılabilir. Bu işlemde lenf nodları ve çevresindeki dokular dikkatlice temizlenir. Bu tür cerrahiler genellikle meme kanseri, lenfoma ya da metastatik kanser durumlarında gerçekleştirilir.
Ameliyat sonrası, sıvı birikimini önlemek için doku bölgesinde dren yerleştirilebilir. Dikişler genellikle birkaç hafta içerisinde alınır. Ameliyat bölgesi hijyenik tutulmalı ve hekimin önerdiği şekillerde pansuman yapılmalıdır. Hastalar kısa süre içerisinde normal hayatlarına dönebilir, fakat bazı durumlarda geçici kısıtlamalar uygulanabilir.
Koltuk Altında Kitle Tedavisi Sonrası İyileşme Süreci
Tedavi sonrası iyileşme süreci, kitlenin yapısına, uygulanan tedavi yöntemine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Basit bir yağ bezesinin çıkarılması sonrası iyileşme birkaç gün sürerken, enfekte bir kitle veya kanser nedeniyle yapılan operasyondan sonra iyileşme süreci birkaç hafta sürebilir. Hastaların bu dönemi daha kolay geçirebilmeleri için bazı hususlara dikkat etmeleri gerekir.
Ameliyat sonrası ilk günlerde koltuk altı bölgesinde hafif ağrı, morarma ve şişlik olması doğal olup genellikle zaman içerisinde azalır. Ağrı kesici ilaçlar ve önerilen antibiyotiklerin düzenli kullanımı önemlidir. Eğer dren kullanıldıysa, doktorun belirttiği sürede çıkarılmalı ve takipler aksatılmamalıdır. İyileşme sürecinde dikkat edilmesi gerekenler şunlardır:
- Ameliyat bölgesi kuru ve temiz tutulmalı
- Aşırı kol hareketlerinden ve ağırlık taşımaktan kaçınılmalı
- Dikişler alınana kadar bölgeye su değdirilmemeli
- Ağrı veya şişlik artarsa, kızarıklık ya da akıntı olursa hemen hekime başvurulmalı
- Gerektiğinde fizik tedavi desteğiyle kol hareketliliği artırılmalı
Eğer kitle kanser kaynaklıysa, ameliyat sonrası ek tedaviler (kemoterapi veya radyoterapi) planlanabilir. Bu süreçte düzenli kontrol randevularını ihmal etmemek ve hekim önerilerine tam uygun şekilde riayet etmek önemlidir.
Son güncellenme tarihi: 19 Haziran 2025
Yayınlanma tarihi: 02 Ağustos 2018