Sağlıklı Beslenme

Anoreksiya | Anadolu Health Center

Vücut imajı üzerinde endişeler, günümüzde birçok sektörü etkilemektedir. Oyuncular, modeller, bale dansçıları, dövüş sanatçıları ve uzun mesafe koşucuları gibi meslek gruplarındaki bireyler, ideal vücut ağırlıklarını korumak veya azaltmak için yüksek bir tempoya sahip olabilirler.

Vücut imajına dair endişeler, günümüz dünyasında pek çok sektörde kendini gösteriyor. Özellikle medya aracılığıyla zayıf vücut tiplerinin yüksek özsaygı ile ilişkilendirilmesi, kontrolsüz kilo verme uygulamalarına neden olabilir. Anoreksiya nervoza, bedensel ağırlığın aşırı derecede düşük olmasına sebep olan, enerji alımının kısıtlanması ile karakterize edilen bir sağlık sorunudur. Anoreksiyalı bireyler, sağlıklı bir vücut imajını algılamada zorluk yaşayabilir ve vücut ağırlıklarının kritik derecede düşük olduğunu fark edemeyebilirler.

Yeme bozukluklarından biri olan anoreksiya, çoğunlukla kadınlarda görülmektedir. Erken yetişkinlik veya geç ergenlik döneminde görülebilir ve biyolojik, psikolojik ve çevresel faktörlerden etkilenebilir. Çocukluk dönemindeki obezite, ruh hali problemleri, cinsel istismar ve sosyal medya gibi unsurlar yeme bozuklukları riskini artırabilir. Genellikle depresyon ve anksiyete ile bir arada bulunur. Anoreksiya nervozalı hastalarda, beyin aktiviteleri, hormon dengeleri (dopamin ve serotonin) ve alışkanlık davranışları değişebilir.

Anoreksiya Nedir?

Anoreksiya nervoza ya da kısaca anoreksiya, anormal derecede düşük vücut ağırlığı, kilo alma korkusu ve kilo algısında bozukluklarla karakterize edilen bir yeme bozukluğudur. Anoreksiyalı bireyler, kilo almaktan kaçınmak amacıyla besin alımlarını önemli ölçüde kısıtlama eğilimindedirler. Bunun yanı sıra yemek yedikten sonra laksatif, diüretik ve lavman kullanmak, kusmak ve aşırı egzersiz yapmak gibi davranışlar sergileyebilirler. Bu eylemler sonucunda hızla önemli bir kilo kaybı yaşanabilir ve birey aşırı düşük kilolu hale gelebilir. Bu kişiler, kilo ve beden algısını kontrol etmekte aşırı müdahaleci davranışlar sergileyebilir. Fizyolojik ve psikolojik bir rahatsızlık olan anoreksiya, bireyin her zaman kilolu olma korkusu taşımasına yol açar. Anoreksiyanın altında ise travmalar, duygusal bozukluklar, mükemmeliyetçilik gibi sorunlar yatar. Zayıflık, bireyin özsaygısı ile özdeşleştirilebilir.

Anoreksiya nervoza iki alt türe ayrılmaktadır:

  1. Kısıtlayıcı tip anoreksiya: Bu türde bireyler, tükettikleri gıda türleri ve miktarlarında ciddi kısıtlamalar uygular. Sadece belirli gıdalardan beslenme, kalori sayma, öğün atlama ve karbonhidratları kesme gibi davranışlar görülmektedir.
  2. Tıkınırcasına yeme ve çıkarma davranışları gösteren anoreksiya: Anoreksiyalı bireyler aşırı kısıtlama ve düşük gıda alımı uygularken, sonrasında tıkınırcasına yemek yeme ve bunu telafi etmek amacıyla geri çıkarma davranışları sergileyebilirler. Tıkınırcasına yemek yerken kontrol kaybı yaşayabilirler ve daha sonra bu durumu telafi etme çabaları genellikle kusma, diüretik ya da lavman kullanma ile sonuçlanır.

Anoreksiyalı bireyler, kaybettikleri kiloyu fark etmelerine rağmen kendilerini her zaman fazla kilolu görebilirler. Bu da anoreksiyanın ciddi boyutlara ulaşmasına ve yetersiz beslenme ile hayati tehlikeler doğurmasına neden olabilir.

Anoreksiya Belirtileri Nelerdir?

Anoreksiyanın en belirgin belirtileri, bireyin kısa sürede ciddi kilo kaybı yaşaması, kilo dalgalanmaları ve BKİ’nin 18,5 kg/m²’nin altına düşmesi olarak sıralanabilir. Ancak anoreksiyanın belirtileri yalnızca kilo verme ya da zayıf olma ile sınırlı değildir. Anoreksiyaya işaret eden diğer fiziksel belirtiler şunlardır:

  • Baş dönmesi,
  • Solunum ve nabız hızının azalması,
  • Yorgunluk, halsizlik ve uyuşukluk,
  • Solgun, kuru, soğuk ve sarı cilt,
  • Kadınlarda adet düzensizliği,
  • Erkeklerde libido düşüklüğü,
  • Kabızlık, ishal, şişkinlik gibi sindirim problemleri ve gıda intoleransları,
  • Uyku düzeninde bozulmalar,
  • Yüzde ve vücutta ince tüylenme,
  • Kas ve kemik kaybı, anemi,
  • Kırılgan saç ve tırnaklar.

Fiziksel semptomların yanı sıra, bazı psikolojik ve davranışsal belirtiler de anoreksiyaya işaret edebilir. Anoreksiyanın psikolojik etkileri şunları içerebilir:

  • Konsantrasyon sorunu,
  • Depresyon, kaygı, anksiyete,
  • Yemek zamanlarında huzursuzluk ve kaygı,
  • Vücut şekli, kilo kaybı ve katı diyetlerle sürekli meşgul olma,
  • Düşük özsaygı ve benlik saygısı.

Davranışsal belirtiler genellikle kalori sayma, yemek hazırlama ritüelleri, vücut şekli üzerinde takıntılar (bel ve bilek ölçme gibi), aşırı egzersiz yapma ve müshil gibi maddeleri kullanma şeklinde ortaya çıkabilir.

Anoreksiya Neden Olur?

Anoreksiya nervozanın kesin nedeni henüz bilinmemektedir; ancak pek çok farklı faktör anoreksiyanın gelişimine katkı sağlayabilir. Çevresel, kültürel, genetik ve sosyal etkenlerin birleşimi, anoreksiya için risk faktörleri oluşturabilir. Anoreksiya nervozaya yol açabilecek durumlar arasında şunlar sayılabilir:

  • Kontrol bağımlılığı, mükemmeliyetçilik gibi kişilik özellikleri, depresyon, stres ve kaygıya eğilim,
  • Düşük özsaygı, obsesif kompulsif bozukluk,
  • İlişkilerdeki sorunlar, cinsel taciz gibi travmatik olaylar,
  • Sosyal medya, dergiler ve televizyon programlarında sıfır beden algısına maruz kalma,
  • Moda sektörü, bale, vücut geliştirme gibi alanların ideal fizik anlayışını bozma etkisi.

Ayrıca, anoreksiya nervozaya yatkınlık genetik olarak da aktarılabilir. Bunun yanı sıra aşırı sıkı diyetler beden ve beyin yapısını değiştirebilir, hormon dengesini bozabilir.

Anoreksiya Nasıl Teşhis Edilir?

American Psychiatric Association tarafından belirlenen DSM-5 kriterleri, anoreksiya nervoza teşhisi için kullanılabilir. Anoreksiya için gereken kriterler şunlardır:

  • Şiddetli kalori kısıtlaması nedeniyle kilo kaybı ve bireyin yaşı, cinsiyeti ve boyuna göre olması gerekenin altında vücut ağırlığına sahip olması,
  • Kilo alma ve “kilolu/şişman” olma korkusu,
  • Vücut ağırlığı ve şeklini gerçek olmayan bir şekilde değerlendirmek ve düşük vücut ağırlığının tıbbi öneminin reddedilmesi.

DSM-5 kriterleri karşılanmasa bile yeme bozukluğu belirtileri gözlemlenebilir. Bu durumda teşhis için kapsamlı bir inceleme gerekebilir. Aile ve sosyal tarih, ilaç kullanımı geçmişi, psikiyatrik geçmiş ve istismar gibi faktörler araştırılabilir. Tartılmak, beden ölçülerinin alınması ve diyet düzenlemesi gibi değerlendirmeler önemlidir. Tam kan sayımı, metabolik profil, hormon ve idrar testleri uygulanabilir. Ayrıca, hayati tehlike arz edebilecek kalp rahatsızlıkları için elektrokardiyogram ve ekokardiyogram önerilmektedir.

Anoreksiya Bulaşıcılığı

Anoreksiya nervoza gibi yeme bozuklukları, bireyler ve topluluklar arasında güçlü etkiler oluşturup bulaşıcı olarak değerlendirilebilir. Ancak bulaşıcılık daha çok “sosyal bulaşma” biçimindedir. Yeme bozukluklarının, özellikle genç kızlar arasında okullarda, üniversite çevrelerinde ya da yurtlarda yaygın olduğu gözlemlenmektedir. Arkadaş ve akran baskıları, düşük özsaygı ve beden imajındaki bozulmalar, yeme bozukluklarına yol açma riskini artırabilir. Ancak anoreksiya nervozaya sahip bireylerin çevresi de yeme bozukluğu geliştirebilir anlamına gelmez; bu durum, benzer risk faktörlerine maruz kalan bireylerde bir yatkınlık gösterebilir.

Teknolojinin ilerlemesiyle sosyal medya kullanımı yaygınlaşmıştır. Sosyal paylaşımlar, reklamlar ve sosyal normlar, beden imajının oluşmasında etkili olabilir ve kilo vermeyi teşvik edebilir. Araştırmalar, 5-12. sınıf arasındaki genç kızların yaklaşık %69’unun dergilerdeki ideal beden algısından etkilendiğini göstermektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir