Sağlıklı Beslenme

Menopoz ve Tedavisi Üzerine 10 Soru

Kadınların yumurtlama işlevinin sona ermesiyle yaşadıkları bu doğal süreçte, azalan hormon seviyelerinin birçok sistemi etkileyen önemli sorunlara yol açabileceğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları, “Menopoz bir hastalık değildir ancak östrojenin koruyucu etkisi yok olduğu için kalp hastalıkları, kemik erimesi ve diğer sağlık problemleri riski artar. Bu nedenle bu özel döneme hazırlıklı olmak ve oluşturabileceği zorlu etkileri azaltmak önemlidir. Menopoz döneminde tıbbi desteğin yanı sıra kadınların bu doğal sürece bilinçli bir şekilde hazırlanması da son derece önemlidir.” diyerek menopoz dönemiyle ilgili en önemli konularda kadınların akıllarında bulundurmaları gereken 10 temel soruyu yanıtladılar.

Menopoz bir hastalık değilse neden tıbbi destek önemlidir?

Bu dönem, hayatın doğal bir süreci olmakla birlikte, hormon seviyelerinin düşmesi nedeniyle ateş basmaları, huzursuzluk, uykusuzluk, ellerde ve ayaklarda karıncalanma gibi yaşam kalitesini azaltan etkilerle, ilerleyen dönemlerde kemik erimesi (osteoporoz), kalp ve damar hastalıkları riski, meme ve jinekolojik kanserlerde artış, idrar yoluyla ilgili sorunlar ve ciltteki kırışıklık ve sarkmalar gibi sorunlarla karşılaşma riskini ortaya çıkarır. Bu durumda alınacak tıbbi destek, kadının yaşam kalitesini olumlu yönde etkiler. Ayrıca, adet düzensizlikleri ya da düzensiz kanamalar, menopoza girdiğimizi düşünerek normal karşılanmamalıdır; bu dönemde jinekolojik kanserlerin sık görülmesi göz önünde bulundurularak mutlaka bir doktora başvurulmalı ve yılda bir kez jinekolojik muayene olunmalıdır.

Menopozun olumsuz etkileri nasıl tedavi edilir?

Her kadının ihtiyaçları farklı olduğundan standart bir menopoz tedavisi söz konusu değildir. Kişiye özel düzenlenmesi gereken tedavilerde örneğin; kadın aktif olarak çalışıyorsa ve gece ateş basmaları nedeniyle uyku düzeni bozuluyorsa, bu durum iş hayatını da olumsuz etkileyebilir. Başka bir kadın ailesinde erken dönem kemik kırıkları sık yaşıyorsa, menopoza bu yönde yaklaşmak gerekir. Meme dokusu yoğun, fibrokistik olan veya ailede meme kanseri öyküsü olan kadınlarda, tedavi süreci bu durumlar dikkate alınarak planlanmalıdır. Tüm bu noktalar bireysel olarak detaylıca incelenmeli ve hastanın menopoza bağlı ortaya çıkabilecek sağlık sorunları için düzenli kontroller yapılmalıdır.

Menopoz ile birlikte cinsellik sona mı eriyor?

Menopoz sonrası kadınlarda cinsellikte üç önemli değişiklik meydana gelir. Bunlar; vajinal sıvı miktarında azalma, vajenin yüzeyini oluşturan mukoza dokusunun incelmesi ve vajini saran kaslarda elastikiyet kaybıdır. Bu durum, tıpta disparoni olarak adlandırılan ağrılı cinsel birleşmenin en sık sebebini oluşturur. Tedavi edilmeyen kadınlarda cinsel birleşme sırasında vajinal kuruluk, daralma hissi ve yanma gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Vajinal yolla kullanılacak ilaçlarla kadınlar sağlıklı bir vajinaya kavuşabilir ve cinsel yaşamlarını sürdürebilirler. Bu ilaçların ayrıca idrar yolu enfeksiyonlarını önlediği ve bu yaş grubunda sık görülen idrar kaçırma sorunlarını da azaltığı gösterilmiştir.

Menopoz ile jinekolojik kanser riski artar mı?

Menopoz döneminde bazı kanser türlerinde yaşın ilerlemesi ile birlikte artış gözlemlenmektedir. Menopozda progesteron hormonunun azalması ve östrojen seviyesinin rölatif olarak artması, rahim içinde değişikliklere yol açar. Bu dönemde ya progesteronun azalması ya da dışarıdan östrojen hormonu verilmesi sonucunda rahim kanseri riski doğar. Bu nedenle menopoz süreci boyunca hastalara verilen hormon replasman tedavisinde hem östrojen hem de progesteron dengede tutulur; böylece rahim kanseri oluşma olasılığı azaltılmış olur. Rahim ağzı kanseri ise smear testleri ile erken teşhis edildiğinde tedavi süreçleri kolaylaşır ve hastaların yaşam kalitesi korunur. Bu noktada hastaların düzenli kontrolleri oldukça önemlidir.

Hormon replasman tedavisi (HRT) riskli midir?

Menopoz dönemindeki sorunların giderilmesi amacıyla eksilmesi durumunda yapılan HRT, geçmişteki kadar serbest uygulanmıyor. Özellikle meme kanseri riskini artırması ve kardiyovasküler sistem üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle bu tedavi yöntemine karşı temkinli yaklaşılmaktadır. Ancak bu risk, artık hiçbir kadına hormon tedavisi verilmemesi gerektiği kadar yüksek değildir. Burada fayda/zarar dengelemeleri iyi yapılarak kadınlara HRT uygulanmasına karar verilebilir.

Erken menopoz nedir?

Yumurtalık rezervinin tükenmesiyle ortaya çıkan menopozun 40 yaşından önce gerçekleşmesine “erken menopoz” denir. 15-29 yaşındaki 1000 kadından 1’inde, 30-39 yaşındaki 100 kadından 1’inde erken menopoz görülmektedir. Erken menopoz, iyi bir analizle kolayca tespit edilebilir; psikolojik değişiklikler, uykusuzluk, ani terlemeler, dikkat dağınıklığı veya agresif tutumlar en belirgin belirtiler arasındadır. Erken menopozda genetik faktörler daha etkili olsa da; beslenme, yaşam tarzı, sigara alışkanlığı veya stres gibi etkenler de menopoz yaşını etkileyebilmektedir. Bu nedenle ailesinde erken menopoz hikayesi olan herkesin gerekli tıbbi kontrolleri ihmal etmemesi önemlidir.

Erken menopoz nasıl tedavi edilir?

Erken menopozda en etkili tedavi östrojen tedavisidir. Eğer hastanın rahmi alınmışsa, östrojen tek başına uygulanabilir; diğer durumda ise progesteron eklenerek tedavi yapılır. Tedavi süreci ardışık ya da sürekli uygulanabilir, ağızdan veya cilde yapıştırılan formda olabilir. Östrojen ile menopoz tedavisi gören kadınlarda; Alzheimer, kolorektal kanser, karpal tünel sendromu, romatoid artrit ve fibromiyalji gibi hastalıkların daha az görüldüğü bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır. Östrojenin meme kanseri riskini artırdığına dair tartışmalar bulunsa da yapılan araştırmalar bu riskin oldukça düşük olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca östrojen tedavisi alan kadınlar, altı ayda bir detaylı muayenelere tabi tutuldukları için olası hastalıkların erken tanı ve tedavileri daha etkili bir şekilde gerçekleştirilmektedir.

Hormon tedavisinin dışında doğal takviyeler kullanılabilir mi?

Fitoöstrojen adı verilen doğal, bitkisel östrojenlerin kullanımı giderek yaygınlaşıyor. Bitkisel östrojen molekülleri, insan vücudundaki östrojen moleküllerine çok benziyor, bu da vücut tarafından kendi östrojen molekülü gibi algılanmalarını sağlıyor. Doğal fitoöstrojenler arasında en çok bilinen isoflavonlar, kimyasal olarak östrojen benzeri özellikler taşırken daha hafif etkilidir. En önemli fitoöstrojen kaynaklarından biri soya; son yıllarda dikkat çeken bir diğer ürün ise black cohosh, yani yılan otu ekstresidir. Bu bitki ekstresi hafif östrojen etkisi gösterir. Menopoz şikayetlerinin azaltılması için önerilen diğer bitkiler arasında ginseng, yeşil çay ve valerian (kedi otu) gibi bitkiler bulunmaktadır. Bu bitkisel ürünler ile ilgili doktorlar olumlu sonuçlar almakla birlikte, daha fazla araştırma yapılması gerektiği de vurgulanmaktadır.

Menopoz döneminde kadınlara ne önerilebilir?

Kadınlar için bu dönemde en önemli iki faktör, düzenli egzersiz yapmak ve yaşam tarzını gözden geçirmektir. Menopozun olumsuz etkilerinden korunmak adına öneriler şu şekildedir:
• Haftada en az 3 gün spor yapmaya çalışın. Gün içinde asansör yerine merdiven kullanmayı tercih edin.
• Vücut kitle indeksinizi kontrol edin; ne aşırı zayıf ne de obez olun.
• Zararlı kimyasallardan kaçının.
• Stresle başa çıkmaya çalışın.
• Sigara içmeyin; pasif içicilikten uzak durun.
• Yüksek antioksidan içeren gıdalar tüketin, örneğin; balık, ceviz, fındık, brokoli, domates, biber, havuç, üzüm ve çilek gibi.
• Yeterli kalsiyum alımına dikkat edin; günde 200 ml süt, yoğurt ve dondurma tüketin.
• Bol bol güneşlenmeye özen gösterin ve D vitamini seviyenizi ihmal etmeyin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir