
Pil Tedavisi: Titreme ve Kronik Ağrılara Son!
Parkinson hastalığı ve titreme gibi hareket bozuklukları ile kronik ağrılarda uygulanan pil tedavisi, hastaların şikayetlerini büyük ölçüde azaltıyor. Ancak, cerrahi müdahale için en uygun zamanın belirlenmesi amacıyla erken dönemde doktora başvurmak hayati önem taşıyor.
Hareket bozukluğu, kuvvet veya duyu kaybı olmaksızın hareketlerin başlaması ve sürdürülmesi sırasında görülen yavaşlama, düzensizlik veya titreme gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu sorun, çoğunlukla beyindeki kimyasal iletişimin azalmasından kaynaklanıyor. Anadolu Sağlık Merkezi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü Direktörü Prof. Dr. Mehmet Çağlar Berk, “Bu sorunların genetik bir temeli de bulunmaktadır,” diyor. Ancak henüz kesin bir çözüm geliştirilmiş değil. Örneğin, Parkinson hastalığında genetik araştırmalar sürüyor. Ayrıca, yaygın görülen esansiyel tremorun da ailesel geçişli olduğu bilinmektedir. Yazımızda, sadece hareket bozuklukları değil, aynı zamanda ağrılar konusunda pil tedavisinin yaşam kalitesini nasıl artırdığına dair Prof. Dr. Mehmet Çağlar Berk’in görüşlerine yer veriyoruz…
Hangi Hastalıklarda Hareket Bozukluğu Görülüyor?
En bilinen hareket bozukluğu hastalıkları arasında, orta ve ileri yaş gruplarında görülen Parkinson ve esansiyel tremor bulunmaktadır. Esansiyel tremor daha yaygın, ancak tedavi gereksinimi daha az olan bir rahatsızlıktır. Parkinson ise daha fazla bilimsel araştırmaya maruz kalan ve etkin tedavi yöntemleri geliştirilen bir durumdur. Hastalar genellikle hareketlerde yavaşlama, beden sertliği, denge bozukluğu ve istirahat halindeyken titreme şikayetleri yaşayabilirler.
Parkinson, başlangıç aşamasında diğer hareket bozukluklarıyla karıştırılabilir. Tanı konduktan sonra önce ilaç tedavisi uygulanır. Hızlı ilerlemeler yaşanabildiği gibi, bazı durumlarda hastalık yıllarca gelişmeyebilir. Ancak, hastalığın ilerlemesi durumunda cerrahi tedavi de değerlendirilir. İlaç tedavisinden yeterli yanıt alınamadığında (ilaçların etkisiz kalması veya yan etkiler nedeniyle), cerrahi seçenekler düşünülmektedir. Özellikle Parkinson hastalığında cerrahinin en etkili olduğu dönem orta evredir. Çok erken aşamalarda hastalar ilaç tedavisinden yeterli fayda gördüklerinden cerrahiye ihtiyaç duymuyorlar. Çok ileri aşamalarda ise cerrahiden yarar görme imkanı kalmayabilir. Bu yüzden cerrahinin erken dönemde düşünülmesi kritik önem taşıyor.
Beyin Pili Tedavisi Hangi Durumlarda Uygulanıyor?
Beyin pili, kalp piline benzeyen, göğüs bölgesine yerleştirilen küçük bir cihazdır. İki elektrot aracılığıyla, beyindeki hareket bozukluklarının kaynağına hassas bir şekilde elektrik iletimi sağlar. Böylece hareket bozuklukları azalabilir veya tamamen ortadan kaldırılabilir.
Beyin pili tedavisi için ideal zaman, hastaların ilaçlardan yeterli yanıt almadığı veya etkisinin azalmaya başladığı dönemdir. Bu tedavinin temel amacı, ilaçların sağladığı faydayı elektriksel uyarılarla, kısmen taklit etmektir. Bu süreç Parkinson hastalığında biyolojik saatin geriye alınmasına benzer; beyin pili ameliyatı ile hastalığın belirtilerini 10-15 yıl geriye almak mümkün hale gelir.
Beyin Pili Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Beyin pili ameliyatı için öncelikle görüntüleme yöntemleri kullanılarak beynin haritası çıkarılır. Anadolu Sağlık Merkezi’nde aşamalar, mümkün olduğunca ameliyathanenin dışında gerçekleştirilmektedir. Bu aşamada bilgisayar yardımıyla hedef yer tespit edilir ve ulaşılması için en sağlıklı yöntem planlanır. Daha sonra hasta genel anestezi altında ameliyata alınır. Belirlenen bölgelere elektrotlar yerleştirilir ve doğru konumda oldukları kontrol edilir. Elektrotların uzatma kabloları göğsün altına yerleştirilen pile bağlıdır ve hasta uyandırılır.
Genel Anestezi Altında Yapılmasının Hastaya Faydası Var Mı?
Beyin pili ameliyatları 1987 yılından beri uygulanıyor. Bugüne kadar 300 binden fazla Parkinson hastasına başarılı bir şekilde gerçekleştirilmiştir. Teknolojinin ilk yıllarında, elektrotların yerleştirileceğinden emin olunamadığı için hastalar uyanık tutuluyor ve testler yapılıyordu. Fakat günümüzde gelişmiş görüntüleme teknikleri ve hibrit ameliyathaneler sayesinde bu uygulamaya gerek kalmamıştır. Ameliyatlar artık genel anestezi altında yapılabilmektedir. Bu da hastalara konfor sağlamakta ve ameliyat süresini önemli ölçüde kısaltmaktadır. Anadolu Sağlık Merkezi’nde uygulanan yöntemler ile ameliyat, yaklaşık 4-4.5 saatte tamamlanır. Hastalar genellikle 1-2 gün hastanede kalmakta, ilk gece yoğun bakımda takip edilmekte, çoğu hasta ise ilk günden evine dönebilmekte.
Beyin Pilinin Başarı Oranları
Beyin pili ameliyatı, Parkinson, epilepsi ve tremor rahatsızlıklarının tedavisinde yüksek başarı oranlarına sahiptir.
Beyin pili tedavisi, hastalığın kendisini değil, hastanın şikayetlerini azaltmaya yönelik bir tedavi yöntemidir. Bu durum önemlidir; çünkü şikayetlerin azalması, yaşam kalitesini büyük oranda artırır. Eğer ameliyat planlarken belirlenen hedeflere ulaşılırsa, hastaların şikayetlerinde %80-85 oranında, hatta daha yüksek düşüşler gözlemlenmektedir. Örneğin, bardak veya kalem tutmakta zorluk çekme gibi sorunlar büyük ölçüde ortadan kalkar. Titreme şikayetlerinde %75-85, hareket yavaşlamasında %50-60, beden sertliğinde %60-70 oranında iyileşme sağlanmaktadır. Burada en önemli nokta, elektrotun tam olarak hedeflenen noktada yer almasıdır. Kapalı yapılan bir ameliyatta hedef alanın 3-4 mm gibi çok küçük bir alan olduğu düşünülünce, elektrotların hassas bir şekilde konumlandırılması sonuçların başarısını artıran önemli bir etkendir.
Pil Tedavisi Herkese Uygulanıyor Mu?
Herhangi bir yaş sınırlaması yok. Çocuklardaki hareket bozukluklarının çoğu genetik görüntülese de, beyin pili tedavisi onlara da başarı ile uygulanmaktadır. Önemli olan; hastanın kalp, tansiyon, akciğer gibi ameliyatı engelleyen durumlar barındırmamasıdır. İlaçların etkisiz kaldığı veya yan etkiler nedeniyle istenilen dozların verilemediği hastalar da pil tedavisinden faydalanmaktadır.
Beyin Pili Nereye Yerleştiriliyor?
Pil, genellikle göğsün üst kısmına, cilt altında yerleştirilmektedir.
Beyin Pilinin Kullanım Süresi
İki çeşit beyin pili mevcuttur; şarj edilebilir ve şarj edilemeyen piller. Şarj edilemeyen piller 5-6 yıl, şarj edilebilen piller ise 10-12 yıl ömre sahiptir. Pilin ömrü dolduğunda, 10-15 dakikalık bir işlemle değiştirme olanağı vardır; bu işlem için hastanın genel anestezi almasına gerek yoktur.
Kronik Ağrılar İçin De Pil Tedavisi Kullanılıyor Mu?
Bu tür ağrılar için omurilik üzerine yerleştirilen piller bulunmaktadır. Bu piller, hareket bozuklukları değil, kronik ağrılar için kullanılmaktadır. Örneğin, omurga cerrahisi ve özellikle bel fıtığı ameliyatları sonrası devam eden veya kronik hale gelen ağrılarda, ayrıca diyabetik nöropati ve sinir hasarına bağlı ağrılarda kullanılabilir.
Son güncellenme tarihi: 09 Şubat 2024
Yayınlanma tarihi: 09 Şubat 2024