Sağlıklı Beslenme

Sedef Hastalığı (Psoriasis) Nedir ve Belirtileri Nelerdir?

Psoriasis, halk arasında sedef hastalığı olarak bilinen, ciltte kırmızı, pullu ve kaşıntılı lezyonlarla kendini gösteren kronik bir otoimmün hastalıktır. Bu rahatsızlık, dünya çapında milyonlarca insanı etkilemektedir ve cildin yenilenme döngüsünü hızlandırarak deri hücrelerinin normalden çok daha hızlı bir şekilde birikmesine yol açar. Genellikle dirsekler, dizler, saçlı deri ve sırt gibi alanlarda yoğunlaşan bu hastalık, farklı şiddet ve çeşitlilikte görülebilir. Psoriasis bulaşıcı değildir; fakat genetik faktörler ve bağışıklık sistemi düzensizlikleri bu hastalığın oluşumunda önemlidir.

Sedef Hastalığı (Psoriasis) Nedir?

Bağışıklık sistemi kaynaklı, kronik ve iltihaplı bir deri hastalığı olan psoriasis, cilt hücrelerinin doğal döngüsünün hızlanmasına neden olur. Bu durum, deri yüzeyinde kırmızı, pul pul ve kabuklu lezyonların oluşumuna sebep olmaktadır. Normalde cilt hücreleri yaklaşık 30 günde bir yenilenirken, psoriasisli bireylerde bu süre 3-4 güne kadar inmektedir. Bu hızlı hücre birikimi, beyazımsı kabuklu plaklar şeklindeki yapıların meydana gelmesine yol açar. Psoriasis, dünya genelinde yaygın bir hastalık olup, hastaların yaşam kalitesini fiziksel ve psikolojik olarak etkileyebilir.

Psoriasis genellikle genetik yatkınlık ile ilişkilendirilir; yani ailesinde sedef hastalığı bulunan bireylerde görülme olasılığı daha yüksektir. Ayrıca, otoimmün bir hastalık olarak bağışıklık sisteminin yanlışlıkla cilt hücrelerine saldırması sonucu gelişir. Lezyonlar çoğunlukla diz, dirsek, sırt ve saçlı deride yoğunlaşırken, bazı vakalarda tüm vücuda yayılabilir. Psoriasis, alevlenme ve remisyon dönemleriyle seyreder. Bu rahatsızlık bulaşıcı değildir ve kişiden kişiye geçiş yapmaz. Tedavi yöntemleri, bağışıklık sistemini dengelemeye ve cildin yenilenme hızını yavaşlatmaya yöneliktir, tedavi süreci hastalığın türüne, şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna göre şekillendirilir.

Sedef Hastalığı Neden Olur?

Sedef hastalığının kesin nedeni henüz tam olarak bilinmemektedir. Ancak hastalığın gelişiminde genetik ve çevresel faktörlerin önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir. Bir otoimmün hastalığı olarak tanımlanan psoriasis, vücudun bağışıklık sisteminin yanlış sinyaller alarak cilt hücrelerine saldırması sonucu oluşur. Bu durum, cilt hücrelerinin normalden daha hızlı bir şekilde çoğalmasına ve birikmesine yol açar. Psoriasis gelişiminde etkili olan başlıca nedenler şunlardır:

  • Genetik Yatkınlık: Sedef hastalığı olan kişilerin ailelerinde benzer rahatsızlıkları olan bireyler bulunması yaygındır. Aile hikayesi, genetik bir yatkınlığın belirtisi olarak değerlendirilir.
  • Bağışıklık Sistemi Sorunları: Bağışıklık sisteminin, kendi cilt hücrelerine saldırması nedeniyle ortaya çıkar. Bu durum, cilt hücrelerinin hızla çoğalmasına yol açar. Otoimmün hastalıklar, bu mekanizmanın benzerliğini gösterir ve yapılan araştırmalar bunun psoriasis için kritik bir rol oynadığını ortaya koymuştur.
  • Tetikleyici Faktörler: Psoriasis belirtilerini artıran veya hastalığın ilk kez ortaya çıkmasına neden olan tetikleyici unsurlar arasında stres, cilt yaralanmaları, enfeksiyonlar ve bazı ilaçların kullanımı yer alır. Stres, genellikle psoriasisin alevlenmesine sebep olabilir. Enfeksiyonlar, bağışıklık sistemini tetikleyerek hastalığın şiddetini artırabilir.
  • Hormonal Değişiklikler: Ergenlik, gebelik veya menopoz gibi dönemlerde hormonal değişiklikler hastalığın belirtilerini artırabilir. Hormon seviyelerindeki dalgalanmalar bağışıklık sistemini etkileyerek hastalığın alevlenmesine yol açabilir.
  • Çevresel Faktörler: Hava koşulları, sıcaklık ve nem gibi çevresel etkiler de sedef hastalığını etkileyebilir. Soğuk ve kuru iklimler, cilt kuruluğunu artırarak psoriasisin belirtilerini kötüleştirebilir.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR  Bademli Çikolata ile Yapabileceğin Efsane Lezzetler!

Sedef Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Sedef hastalığı belirtileri, hastalığın türüne ve şiddetine bağlı olarak farklılık gösterebilir. Psoriasis hastalığında sık görülen belirtiler şunlardır:

  • Kırmızı Plaklar: Ciltte kırmızı, iltihaplı ve kaşıntılı plaklar oluşur. Bu plaklar genellikle diz, dirsek, saçlı deri, sırt ve ayaklarda yoğunlaşır; genelde üzerlerinde beyaz veya gümüş renkli pullar vardır.
  • Ciltte Kuruluk ve Çatlama: Sedef hastalarında cilt kuruluğu yaygındır. Bu kuruluk çatlamalara, kanamalara ve rahatsızlık hissine yol açabilir. Kuruluk, özellikle hastalığın alevlenme dönemlerinde daha belirgin hale gelir.
  • Kaşıntı ve Yanma Hissi: Psoriasis plakları genellikle kaşıntılıdır ve hastalarda yanma hissi yapabilir. Kaşıntı, plakların iltihaplanması ile daha da artarak ciltte tahrişe yol açabilir.
  • Tırnak Değişiklikleri: Bazı psoriatik hastalarda tırnaklarda renk değişimi, kalınlaşma, çukurlaşma ve tırnak yatağından ayrılma gibi değişiklikler görülebilir. Bu durum, tırnak psoriasisi olarak adlandırılır ve el ile ayaklarda ciddi rahatsızlık oluşturabilir.
  • Eklem Ağrıları: Sedef hastalığı, psoriatik artrit adlı bir formda eklem ağrılarına ve şişmelere yol açabilir. Bu durum, eklem sertliği ve hareket kısıtlılığı gibi belirtilerle kendini göstererek eklem hasarına yol açabilir.

Sedef Hastalığı Bulaşıcı mıdır?

Sedef hastalığı bulaşıcı değildir. Psoriasis, cilt hücrelerinin anormal bir biçimde hızla çoğalmasına yol açan bir otoimmün bozukluktur. Kişiden kişiye temas, solunum veya diğer yollarla geçiş sağlamaz. Psoriasis, tamamen genetik ve bağışıklık sistemine bağlı bir durum olduğu için hastaların yalnızca bağışıklık yanıtlarını hedef alan tedavi yöntemleriyle kontrol altına alınabilir. Bu nedenle, sedef hastalığı olan bireylerin sosyal ortamlarda bulunmaları, fiziksel temas veya ortak eşyaların kullanımında diğer insanlara hastalığı geçirme riski yoktur.

Sedef Hastalığı Çeşitleri Nelerdir?

Vücudun çeşitli bölgelerinde farklı belirtilerle ortaya çıkan çeşitli alt türlere ayrılan psoriasis, lezyonların şekline, büyüklüğüne, yayılımına ve şiddetine göre farklılık göstermektedir. En yaygın sedef hastalığı çeşitleri şunlardır:

  • Plak Psoriasis (Psoriasis Vulgaris): En sık rastlanan sedef türüdür. Ciltte kırmızı, iltihaplı, kaşıntılı ve üzerinde gümüş renkli pullar bulunan plaklar şeklinde kendini gösterir. Bu plaklar genellikle dizler, dirsekler, saçlı deri ve sırtta mevcuttur.
  • Gutatt Psoriasis: Genellikle çocuklar ve genç yetişkinlerde gözlemlenen bu tür, su damlası şeklinde küçük, kırmızı lezyonlarla kendini gösterir. Çoğunlukla boğaz enfeksiyonları veya diğer enfeksiyon sonrası ortaya çıkar. Gövde, kollar ve bacaklarda yaygındır.
  • Inverse Psoriasis: Ters psoriasis olarak bilinen bu tür, koltuk altı, kasık, genital bölge ve göğüs altında gerçekleşir. Cilt genellikle kırmızı, pürüzsüz ve parlak görünür; pullanma yoktur. Sürtünme ve terleme nedeniyle bu alanlarda ağrı veya kaşıntı hissi gelişebilir.
  • Püstüler Psoriasis: Nadir görülen bu çeşitte cilt üzerinde iltihaplı püstüller oluşur. En çok avuç içi ve ayak tabanı gibi bölgelerde görülür ve yoğun kaşıntı ile yanma hissine neden olur.
  • Eritrodermik Psoriasis: En nadir ve ciddi sedef türüdür. Cilt yüzeyinin büyük bir bölümünü kaplayacak biçimde kırmızı ve iltihaplı plaklarla kendini gösterir. Yoğun kaşıntı, yanma hissi ve deri dökülmesi ile karakterizedir. Bu tür, cilt bariyerinin zarar görmesi nedeniyle enfeksiyon riski taşır ve acil tıbbi müdahale gerektirebilir.
  • Psoriatik Artrit: Bu tür hem sedef hastalığı belirtileri hem de eklem iltihabı ile kendini gösterir. Eklem ağrısı, şişlik, sertlik ve hareket kısıtlılığına yol açarak erken tanı ve tedavi gerektirir.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR  Laparoskopik Cerrahi Nedir ve Hangi Hastalıkların Tedavisinde Kullanılır?

Sedef Hastalığının Tedavisi Nasıl Yapılır?

Amacı, hastalığın şiddetini azaltmak, semptomları hafifletmek ve alevlenme dönemlerini kontrol altına almaktır. Psoriasis tedavisi kişiye özel olarak planlanır. Çünkü hastalığın türü, şiddeti, lezyonların yaygınlığı ve hastanın genel sağlık durumu tedavi yolunu belirleyen önemli etkenlerdir. Sedef hastalığı tedavi sürecinde uygulanan başlıca yöntemler şunlardır:

  • Topikal Tedaviler: Hafif ve orta dereceli sedef hastalığında en çok tercih edilen tedavi yöntemlerinden biridir. Topikal ilaçlar doğrudan cilde uygulanır ve enflamasyonu, pullanmayı ve kaşıntıyı hafifletir.
  • Işık (Fototerapi) Tedavisi: Fototerapi, orta ve şiddetli sedef hastalığında etkili bir tedavi olarak kullanılmaktadır. UVB ve UVA ışınlarının kontrollü bir şekilde uygulanması, ciltteki iltihaplanmayı azaltır ve lezyonları hafifletir.
  • Sistemik Tedaviler: Şiddetli ve yaygın sedef hastalığında, ağızdan alınan veya enjeksiyon yoluyla uygulanan ilaçları kapsar.
  • Biyolojik Tedaviler: Biyolojik tedaviler, bağışıklık sisteminin belirli kısımlarını hedef alır ve iltihaplanmayı azaltarak sedef hastalığının belirtilerini hafifletir.

Sedef hastalığının tedavi süreci, hastalığın türüne, yaygınlığına ve hastanın genel sağlık durumuna göre özelleştirilmelidir. Uzun süreli ve dikkatli bir takip gerektiren bu süreçte hastaların, doktor tavsiyelerine uyarak düzenli kontrollerini yapmaları önemlidir.

Sedef Hastalığı Olanlar Nasıl Beslenmeli?

Beslenme, hastalığın yönetiminde önemli bir destekleyici öğe olarak kabul edilir. Doğru beslenme, hastalığın semptomlarını hafifletmekte, inflamasyonu kontrol altına almakta ve bağışıklık sistemini güçlendirmekte yardımcı olabilir. Psoriasis hastaları için ana beslenme önerileri şunlardır:

  • Anti-inflamatuar Gıdalar Tüketmek: İltihaplanmayı azaltmak, sedef hastalığının belirtilerini hafifletmeye yardımcı olabilir. Zerdeçal, zencefil, yeşil yapraklı sebzeler, çilek ve böğürtlen gibi anti-inflamatuar özelliğe sahip gıdalar diyetin bir parçası olarak tüketilmelidir.
  • Omega-3 Yağ Asitleri Alımını Artırmak: Omega-3 yağ asitleri, iltihaplanmayı azaltan önemli bir bileşendir. Somon ve sardalya gibi yağlı balıklar, ceviz ve chia tohumu gibi omega-3 yönünden zengin gıdalar haftalık beslenme planına eklenmelidir.
  • Düşük Kalorili ve Dengeli Beslenmek: Aşırı kilo, sedef hastalığının alevlenme riskini artırabilir. Bu nedenle, ideal kiloyu korumak ve obeziteden kaçınmak önemlidir. Düşük kalorili, dengeli bir beslenme programı bağışıklık sisteminin sağlıklı çalışmasına katkıda bulunur.
  • Şeker ve Rafine Karbonhidratları Sınırlamak: Yüksek şeker alımı iltihaplanmayı artırabilir. Rafine şeker ve işlenmiş karbonhidratları sınırlamak, kan şekeri düzeyini dengede tutmaya yardımcı olur ve sedef hastalığının ciddileşmesini engelleyebilir.
  • D Vitamini Alımına Dikkat Etmek: D vitamini, cilt sağlığı ve bağışıklık sistemi üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Balık, yumurta ve mantar açısından zengin gıdalar tüketmek ve güneş ışığından faydalanmak, sedef hastalarının cilt sağlığını destekleyebilir.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR  Sabahları Aç Karnına Çörek Otu Tüketmenin Faydaları

Sedef hastalığı olan bireylerin diyetleri, hastalığın belirtilerini azaltmaya yönelik olarak düzenlenmeli ve doktor veya diyetisyen tavsiyesiyle yapılandırılmalıdır.

Vitamin Rehberi

Sağlıklı beslenme ve vitamin rehberi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir