Üretra Kanseri: Tanımı, Belirtileri, Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri

Üretra kanseri, idrar yolunu oluşturan üretra adı verilen tüp benzeri yapının hücrelerinde gelişen nadir bir kanser türüdür. Üretra, mesaneden başlayarak idrarın vücuttan dışarı atılmasını sağlar. Bu kanser türü, genellikle üretrayı saran hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalması sonucu ortaya çıkar ve tümör oluşumuna yol açar. Kadınlar ve erkekler arasında farklı anatomik yapılara sahip olan üretra, kanser gelişimi için belirli risk faktörlerine sahiptir. Üretra kanseri, erken evrede fark edilmezse çevresindeki dokulara ve organlara yayılma potansiyeline sahiptir.

Üretra Nedir?

İdrar sisteminin kritik bir bileşeni olan üretra, idrarın dışarı atılmasını sağlayan tüp şeklindeki bir yapıdır. Mesaneden başlar ve idrarın vücut dışına taşınmasına hizmet eder. Bu kanal, kadınlar ve erkekler arasında farklılık gösterir; kadınlarda üretra daha kısa (ortalama 3-4 cm) olup yalnızca idrar atılması için kullanılırken, erkeklerde daha uzun (ortalama 20 cm) olup hem idrar hem de semen taşınmasına da yardımcı olur. Erkeklerde üretra, prostat bezinden ve penisten geçerek dışarı açılır. Kadınlarda ise vajinanın hemen üzerinde, üretral açıklık adı verilen bölgeden dışarı çıkar. Üretranın iç yüzeyi, enfeksiyonlara veya tahrişe karşı koruyucu bir mukoza tabakası ile kaplıdır. Ancak üretra, çeşitli hastalıklara karşı da hassas bir yapıdadır. Özellikle enfeksiyonlar, taşlar ve tümörler bu bölgede zarara yol açabilir. Üretra, aynı zamanda cinsel yolla bulaşan hastalıklardan da etkilenebilir ve tedavi edilmediğinde daha ciddi komplikasyonlara neden olabilir.

Üretra Kanseri Nedir?

Üretrayı çevreleyen hücrelerin anormal ve kontrolsüz biçimde çoğalmasıyla gelişen nadir bir kanser türüdür. Genellikle üretranın iç yüzeyini kaplayan epitel hücrelerinde başlayan bu kanser, zamanla çevredeki dokulara ve organlara yayılabilir. Üretra kanseri erkeklerde kadınlara nazaran daha sık görülmektedir; erkeklerde prostat bezinin çevresindeki üretrayı etkileme eğilimindeyken, kadınlarda vajina ile bağlantılı alanlarda oluşabilir. Üretra kanseri, genel olarak skuamöz hücreli karsinom ve geçiş hücreli karsinom adı verilen iki ana türde sınıflandırılır. Skuamöz hücreli karsinom, üretranın alt kısmında, dış açıklığa yakın bölgelerde daha sık karşılaşılırken, geçiş hücreli karsinom daha iç bölgelerde meydana gelir. Nadir durumlarda, adenokarsinom adı verilen tür de üretrada gelişebilir.

Üretra Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Hastalık erken evrelerinde belirti vermeyebilir. Ancak hastalık ilerledikçe üretrayı ve çevresindeki dokuları etkileyen semptomlar daha belirgin hale gelir. Belirtiler genellikle idrar yapma sırasında hissedilen rahatsızlıklar ve üretral bölgede anormalliklerle başlar. İdrar akışında daralma, kanama, ağrı veya yanma hissi, en sık görülen belirtiler arasında yer almaktadır. Bazı durumlarda üretrada sertleşmiş bir kitle veya şişlik fark edilebilir. Bu belirtiler, enfeksiyon veya başka bir ürolojik sorun ile karıştırılabileceğinden doğru teşhis için doktora danışılması önemlidir. Üretra kanseri belirtileri şu şekilde sıralanabilir:

• İdrar Yaparken Ağrı ve Yanma: İdrar yapma sırasında yanma hissi veya ağrı, üretra kanserinin ilk belirtilerinden biri olabilir.
• Kanlı İdrar (Hematüri): İdrarda gözle görülür kan veya idrar testlerinde saptanan mikroskopik kan bulunması.
• İdrar Akışında Daralma veya Zorlanma: İdrar akışının zayıflaması ya da tamamen tıkanması.
• Üretral Kanama veya Akıntı: Üretra açıklığından gelen anormal kanama veya sarı-beyaz renkli akıntı.
• Üretra veya Pelvik Bölgede Kitle: Üretra çevresinde hissedilen sertlik veya kitle.
• Pelvik Bölgede Ağrı: Alt karın veya kasık bölgesinde devam eden ağrı ya da rahatsızlık hissi.
• Sık İdrara Çıkma İhtiyacı: İdrar yapma sıklığının artışı ama her seferinde az miktarda idrar çıkışı.
• Üretrada Şişlik veya Hassasiyet: Üretral açıklıkta gözlemlenen şişlik ve hassasiyet.
• Tekrarlayan İdrar Yolu Enfeksiyonları: Kronikleşen idrar yolu enfeksiyonu, üretra kanserine bağlı olarak gelişebilir.

Üretra Kanseri Nasıl Teşhis Edilir?

Hastanın şikayetlerinin titizlikle gözden geçirilmesi ve bir dizi tanı testinin uygulanmasıyla teşhis edilir. Üretra kanseri teşhis sürecinin ana hedefi, hastalığın varlığını, yayıldığı alanı ve türünü doğru biçimde belirleyerek uygun tedavi planını oluşturmaktır. Doktor hastanın idrar yaparken yaşadığı zorluk, idrarda kan görünmesi, ağrı veya üretrada akıntı gibi belirtileri sorgular. Fiziksel muayene esnasında üretra çevresinde kitle, şişlik veya hassasiyet olup olmadığı değerlendirilir. Kadınlarda vajinal muayene, erkeklerde ise prostat muayenesi gerçekleştirilebilir. Bu bulgulara dayanarak doktor aşağıdaki testleri isteyebilir:

• İdrar Tahlili: İdrarda kan, enfeksiyon belirtileri veya kanser hücrelerinin varlığı incelenir.
• İdrar Sitolojisi: İdrar örneğinde anormal veya kanserli hücrelerin varlığına dair mikroskopik inceleme yapılır.
• Ultrason: Üretra ve mesanede anormalliklerin tespitinde kullanılır.
• Bilgisayarlı Tomografi (BT) Taraması: Kanserin çevre dokulara veya lenf düğümlerine yayılıp yayılmadığını değerlendirmek için ayrıntılı görüntüler sağlar.
• Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI): Yumuşak dokuların daha net görüntülenmesini sağlamak amacıyla kullanılır ve tümörün boyutunu, konumunu ve yayılımını belirlemede yardımcı olur.
• Endoskopik İnceleme (Sistoskopi): Sistoskopi, üretrayı ve mesaneyi incelemek için kullanılan bir yöntemdir. İşlem sırasında ince bir kamera ile üretra içi detaylı şekilde gözlemlenir. Gerekirse, biyopsi için doku örneği de alınır.
• Biyopsi: Kesin tanı, biyopsi yoluyla elde edilen doku örneğinin mikroskop altında incelenmesi ile yapılır. Biyopsi, kanser hücrelerinin varlığını doğrulamanın yanı sıra kanser türünü ve derecesini de belirlemek açısından önemlidir.
• Lenf Düğümü Değerlendirmesi: Kanserin lenf düğümlerine yayılma olasılığını incelemek için lenf nodu biyopsisi veya inceleme yapılabilir.
• Kan Testleri: Kan testleri, hastanın genel sağlık durumunu değerlendirmek ve tedavi sürecini planlamak amacıyla kullanılabilir.

Üretra Kanseri Neden Olur?

Üretrayı çevreleyen hücrelerin genetik mutasyonlar sonucu anormal bir şekilde büyümesi ve çoğalmasına bağlı olarak gelişir. Kesin nedenler henüz tam olarak bilinmemekle birlikte bazı risk faktörleri hastalığın gelişiminde rol oynayabilir. Kronik enfeksiyonlar ve üretrada sürekli tahriş, hücre hasarına sebep olarak kansere zemin hazırlayabilir. İnsan papilloma virüsü (HPV) gibi cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar da risk faktörleri arasında yer alır. Daha önce mesane veya böbrek kanseri geçirmiş olmak, üretra kanseri riskini artırabilir. Ayrıca bağışıklık sisteminin zayıflığı ve yaşın ilerlemesi de önemli risk faktörlerindendir.