
Yüksek Tansiyon, Organ Hasarına Yol Açmadan Belirti Vermiyor
Türkiye’de her üç yetişkinden biri hipertansiyon hastalığından muzdarip.
Türkiye’de yaklaşık 15 milyon hipertansiyon hastasından 10 milyonunun bu durumdan haberdar olmadığını belirten Anadolu Sağlık Merkezi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ayşegül Karahan Zor, hipertansiyonda erken tanının, düzenli tansiyon ölçümünün gerekliliğini vurguladı. “Hipertansiyon tedavisinin kapsamlı bir planla yapılması ve hastaların yaşam tarzlarını değiştirmeleri şarttır. Hipertansiyon, tek başına öldürücü değildir, fakat tedavi edilmediğinde ciddi sonuçlar doğurabilir,” dedi.
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ayşegül Karahan Zor, hipertansiyonu kan damarlarındaki baskının anormal yüksekliği olarak tanımladı. “Kalp, vücuda gerekli kanı pompalarken kasılma ve gevşeme hareketleri yapar. Bu süreçte atardamar duvarlarına uygulanan baskı kan basıncını oluşturur. Kalbin kasıldığı anda ortaya çıkan yüksek tansiyona ‘büyük tansiyon’, gevşeme anındakine ise ‘küçük tansiyon’ denir. Bu değerler günlük aktivitelerle değişkenlik gösterebilir. Sürekli yüksek kan basıncı ise hipertansiyon olarak tanımlanır ve tedavi edilmelidir,” ifadelerini kullandı.
Hipertansiyonun Sonuçları: Kalp ve Damar Hastalıkları
Anadolu Sağlık Merkezi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ayşegül Karahan Zor, tedavi edilmeyen hipertansiyonun kalp ve damar hastalıkları başta olmak üzere birçok olumsuz sonuç doğurabileceğini belirtti. “Kan basıncı kontrol altına alınamadığında beyin kanaması, felç, kalp yetmezliği ve böbrek yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Kontrolsüz hipertansiyon, kalp yetmezliği riskini yüzde 51, inme riskini yüzde 33 ve kalp damar hastalıklarına bağlı ölümler oranını yüzde 21 artırmaktadır,” diye ekledi.
Hipertansiyon: Organ Hasarına Neden Olmadan Belirti Vermiyor
Dr. Ayşegül Karahan Zor, dünyada yaklaşık 1 milyar kişinin hipertansiyondan etkilendiğini belirterek, “Ülkemizdeki TEKHARF ve Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği çalışmalarına göre, 18 yaş üstü bireylerde hipertansiyon görülme oranı yüzde 31.8’dir. Her üç kişiden biri, yani yaklaşık 15 milyon insan hipertansiyondan muzdarip. Daha önemlisi, her 3 kişiden 2’si bu durumdan habersiz. Hipertansiyon, organ hasarına yol açmadan belirti vermediği için bunu anlamak zordur,” açıklamasında bulundu. Hipertansiyonun doğru bir şekilde teşhis edilmesinin tek yolunun düzenli tansiyon ölçümü olduğunu vurgulayan Zor, ideal değerlerin 120/80 mmHg ve altında olduğunu, 140/90 mmHg’nın üzerindeki değerlerin hipertansiyon olarak kabul edildiğini ifade etti. Hipertansiyon tedavisinin amacı, kan basıncını normal seviyelere çekmek ve yüksek basınç nedeniyle oluşan organ hasarlarını en aza indirmektir. Ayrıca, hastaların tuz alımını azaltmaları, kilo vermeleri ve diyetlerine dikkat etmeleri önerilmektedir.
– Hipertansiyon tedavisi yaşam boyu devam eder. İlaçların düzenli kullanımı gerekmektedir ve yan etkiler oluşursa doktora danışarak tedavi değişiklikleri yapılmalıdır.
Hipertansiyonun Nedenleri Belirsiz
Hipertansiyon vakalarının yaklaşık yüzde 90-95’inde kesin bir neden bulunmadığını, ancak aşırı kilo, sigara, kötü beslenme ve genetik yatkınlık gibi risk faktörlerinin etkili olabileceğini belirten Dr. Ayşegül Karahan Zor, “Bu durum birincil hipertansiyon olarak adlandırılır. Diğer taraftan, hipertansiyon vakalarının yüzde 5-10’u ise böbrek, endokrin hastalıkları ve bazı ilaçlar gibi ikincil sebeplerle ortaya çıkar,” dedi. Ayrıca, sigaranın hipertansiyon üzerindeki etkilerine de değinerek, her sigaranın tansiyonu kısa süreli yükselttiğini vurguladı.
Hipertansiyon Tedavi Edilebilir
Dr. Zor, “Eğer hastanın kardiyak risk faktörleri yoksa, yani diyabeti, yüksek kolesterolü veya sigara kullanımı yoksa, pansiyonları hafif yüksekse, yaşam tarzı değişiklikleri önermekteyiz. Bu değişikliklerin, hipertansiyonu kontrol altında tutmada etkili olduğunu gösteren birçok kanıt bulunmaktadır. Tuz alımının günde 6 gramdan az olması, kilo verme ve düzenli egzersiz, yani haftada en az 3 gün 30 dakika yürüyüş önerilmektedir. Bu sağlık önerilerini uygulayarak, meyve ve sebze ağırlıklı, az yağlı beslenerek tansiyonu düşürmek mümkündür,” diye açıkladı.
Hipertansiyon Çocukları da Tehdit Ediyor
Dr. Ayşegül Karahan Zor, çocuklukta esansiyel hipertansiyonun nadir olmakla birlikte, giderek daha yaygın hale geldiğini belirtiyor. “Eskiden çocuklardaki hipertansiyon genellikle diğer hastalıklara bağlı düşünülürdü. Ancak günümüzde esansiyel hipertansiyon vakalarına ulaşmaktayız. Obezite, insülin direnci ve hareketsizlik gibi faktörler, çocuklarda da yüksek tansiyonla ilişkilendirilmiştir. Aşırı kilo, genç erişkinlerde kardiyovasküler hastalık riskini artıran önemli bir faktördür. Hipertansiyon görülen çocuklar, diyetlerinde tuz ve kalori kısıtlamaları yaparak zayıflatılmalıdır,” ifadelerini kullandı.
Son güncellenme tarihi: 21 Eylül 2023
Yayınlanma tarihi: 21 Eylül 2023