Reflü Diyeti Nedir ve Nasıl Uygulanır?
Reflü diyeti (GERD diyeti), mide asidinin yemek borusuna geri kaçmasını engellemeye ve gastroözofageal reflü hastalığı nedeniyle meydana gelen yemek borusundaki rahatsızlıkları hafifletmeye yardımcı olur. Bu diyette, asidik ve kızartılmış yiyeceklerin tüketimi azaltılırken, alkali ve lif açısından zengin gıdaların alımı artırılır.
Doğru beslenme alışkanlıklarıyla reflü belirtilerini azaltmak, sindirimi kolaylaştırmak ve genel yaşam kalitenizi artırmak mümkün. Reflü diyetinin amacı, sadece semptomları hafifletmek değil, aynı zamanda potansiyel komplikasyon riskini azaltmaktır.
Reflü (GERD) Diyeti Nedir?
Gerd diyeti olarak bilinen reflü diyeti, reflü hastalığı nedeniyle mide asidinin yemek borusuna akışını engellemeye yönelik olarak, mideyi yormayan bir beslenme planı oluşturmaktadır. Bu diyet, asidik ve kızartılmış gıdaların yanı sıra fast food, işlenmiş gıdalar, sigara, alkol ve organik olmayan ürünlerden kaçınılmasını hedefler. Alkali ve yüksek lif içeren besinleri barındıran bir diyet listesi sağlar.
Reflü Diyetinde Tüketilmesi Gereken Besinler Nelerdir?
Gerd diyeti, genel olarak herkesin rahatlıkla tüketebileceği besinleri bir liste halinde sunar. Bu diyette, protein ve yüksek lif oranına sahip gıdalar öne çıkarken, kızartılmış, yağlı ve yüksek karbonhidrat içeren besinlerin alımı azaltılmalıdır.
Gastroözofageal reflü hastalığı (GÖRH) tedavi sürecinde hastaların mide dostu gıdaları ve kaçınılması gereken besinleri iyi ayırt etmeleri gerekir. Reflü diyeti ile seçilecek besinler arasında denge sağlamak oldukça önemlidir. Enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla karbonhidrat, protein ve yağ gibi makromoleküllerin alımını belirli seviyelerde tutmak, homeostazisi korumak açısından kritik öneme sahiptir. Gastroözofageal reflü belirtilerini azaltmaya yönelik diyetin içeriğinde olması gereken besinler şu şekilde sıralanabilir:
- Patates, yulaf ezmesi, brokoli gibi yüksek lif içeren gıdalar
- Kavun, karnabahar, fındık, muz gibi asidi nötralize eden alkali gıdalar
- Yağsız protein kaynakları; balık ve tavuk gibi besinler
- Bağırsak florasını destekleyen prebiyotik ve probiyotik içerikli gıdalar
- Zencefil ve çoklu doymamış yağ asitleri içeren besinler
- Az yağlı veya yağsız çorbalar
- Tıbbi aromatik bitkiler sınıfına giren, baharat özelliği az ürünler
- Yüksek su içeriğine sahip kereviz, salatalık ve karpuz gibi meyve ve sebzeler
- Kalsiyum açısından zengin süt, yoğurt, peynir gibi ürünler
Reflü Diyetinde Tüketilmemesi Gereken Besinler Nelerdir?
Reflü diyeti süresince bazı içecek ve yiyeceklerden kaçınmak, asit seviyesinin aşırı yükselmesini önlemenin yanı sıra yemek borusunda asit aşınmasının en aza indirilmesine yardımcı olur.
Reflü diyetinde kaçınılması gereken içecek ve yiyecekler şu şekilde sınıflandırılabilir:
- Kızartılmış yiyecekler
- Fast food gıdalar
- Dolgu ve katkı maddeleri içeren paketli market ürünleri
- Kahve, sigara, alkol, çay ve gazlı içecekler
- Tatlandırıcı özellikteki besinler ve çikolata
- Kuru fasulye, nohut ve mercimek kontrollü olarak tüketilmelidir
- Pastırma, sosis, sucuk ve diğer et ürünleri
- Sarımsak, soğan, limon tuzu ve et suyu içeren ürünler
- Acılı baharatlar, ketçap, mayonez ve domates sosları
- Mandalina, limon, portakal, greyfurt gibi asit indeksi yüksek meyveler
- Kereviz, turşu, lahana gibi sebzeler
Reflü Diyeti Nasıl Yapılır?
Asit reflüsü (GERD) diyeti uygulanırken, öğün saatlerine dikkat edilmelidir. Sabah ve öğle saatlerinde tüketilen besinlerin nötralize olma olasılığı daha yüksektir; gece saatlerinde ise tolerans azalır. Amerikan Gastroenteroloji Derneği tarafından yapılan açıklamada, yatmadan önce 3 saat içinde gıda tüketiminin reflü belirtilerini artırdığı belirtilmektedir. Bu nedenle, seçilen besinlerin, öğünlerde tüketimi gece yatmadan en az üç saat önce bitirilmelidir.
Önemli bir başka husus ise, gastroözofageal reflü hastalarının diyetlerine uygun besinleri belirledikten sonra günlük rutin oluşturmalarıdır. Tüketmemeleri gereken ürünler ile faydalı gıdalar rehberini dikkate alarak öğünlerini düzenlemelidirler.
Haşlama ile pişirilmiş besinler ve sindirimi kolay gıdaların tercih edilmesi süreci kolaylaştırır. Ayrıca, vücudun bağışıklık sistemi ve hormon ile kimyasal maddelerin üretimi, asit seviyesini doğrudan etkileyebilir. Strese maruz kalan bireylerin, reflü diyetine destek olarak serotonin, dopamin ve melatonin düzeylerini dengeleyecek gıda takviyeleri almaları uzmanlar tarafından önerilebilir.
Reflü Hastalarının Dikkat Etmesi Gereken Beslenme Takviyeleri
GÖRH diyet planı gözden geçirilirken sık ve az öğünlerin daha sağlıklı olduğu gözlemlenmiştir. Mideyi tamamen doldurmadan 3-4 öğünle beslenmek, gerd diyetinin temel kriterlerinden biridir. Ayrıca, yatmadan 2-3 saat öncesinde su dışında gıda alınmaması önerilmektedir. Böylece, karın iç basıncını artıran beslenme yoğunluğundan uzak kalınarak reflü şikayetleri daha az yaşanabilir. Özellikle gastroözofageal reflü hastalarında obezite sorunu ile sık karşılaşılır; bu hastaların karın iç basıncının yüksek olduğu durumlarda hızlı kilo vermeleri adına ağır bir diyet programına ihtiyaçları olabilir.
Reflü Diyeti Faydaları Nelerdir?
Uygulanan reflü diyeti ile reflünün midede yarattığı belirtileri ortadan kaldırmak amaçlanmaktadır.
Reflü diyeti sayesinde hastanın şikayetleri en aza indirilerek yaşam kalitesinin artması sağlanır. Özellikle asit nedeniyle devam eden yemek borusu erozyonu, özofagus kanseri riskini artırabilir; gerd diyeti ile bu risk faktörleri azaltılabilir.
Kişinin yemek borusunda meydana gelen tahriş, ses kısıklığı, polip oluşumu, diş çürüğü ve diş eti problemleri gibi sorunlar, gerd diyeti ile çözülebilir.
Reflü Diyeti Hakkında Sık Sorulan Sorular
Reflü (GERD) diyeti kilo kaybına neden olur mu?
Reflü diyeti, dengeli beslenme ile kilo kontrolü sağlamaktadır; aşırı kilo kaybına neden olmaz.
Reflü diyeti herkes için uygun mudur?
Gastroözofageal reflüsü olan kişiler reflü diyetini uygulayabilir.
Asit reflüsü ve GERD aynı şey mi?
Asit reflüsü ve GERD tam olarak birbirinin aynı değildir; GERD, özofagusu etkileyen bir asit problemidir.
NOT: Bu içerik sağlık uzmanlarının katkısı ile hazırlanmış ve dil modeli ile düzenlenmiştir. Sitemizdeki bilgiler tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Sağlığınız ile ilgili tüm durumlarda, tanı ve tedaviye yönelik işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız.