Sağlıklı Beslenme

Ginseng Nedir? | Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Rehberi

Ginseng, Uzak Doğu ülkelerinde geleneksel tıbbın vazgeçilmez bir parçası olarak uzun yıllardır kullanılmaktadır. Bitkisel ürünler arasında en çok tercih edilenlerden biri olan ginseng, strese dayanıklılığı artırıcı etkileriyle bilinir.

Ginseng, Uzak Doğu’da geleneksel tıpta uzun süre kullanım görmüş bir bitkidir. Bitkisel ürünler arasında sıklıkla tercih edilen ginseng, stresle başa çıkma konusunda faydalı etkiler barındırır. Fiziksel, biyolojik ve kimyasal strese karşı direnci artırdığı için “adaptojen” olarak adlandırılmaktadır. Bunun yanı sıra, yorgunluğu azaltma, fiziksel dayanıklılığı artırma, zihinsel ve fiziksel kapasiteyi geliştirme, yaşlanma karşıtı etkileri de bulunmaktadır. Bu yararlar, ginsengin bileşeni olan “ginsenozidler” aracılığıyla sağlanır. Ginsenozidler, antioksidan, antiinflamatuar ve antikanser özellikler taşıyabilen bileşenlerdir. En bilinen türü Asya/Kore (Panax ginseng) olan ginseng, Sibirya ginsengi (Eleutherococcus senticosus) ve Amerikan ginsengi (Panax quinquefolius) gibi farklı türlere sahiptir. Bu türler kendilerine özgü özellikler ve etkiler sunar. Asya ginsengi, bağışıklık sistemine ve psikolojik işlevlere destek olurken, diyabetle ilişkili hastalıkların iyileşmesine katkı sağlamakta. Kore, Çin ve Rusya’da yetiştirilen Asya ginsengi, tarih boyunca halsizlik, yorgunluk ve çeşitli sağlık problemlerinin tedavisinde kullanılmıştır. Ginseng kullanırken dikkat edilmesi gereken önemli bir husus, diğer ilaçlarla olan etkileşimleridir. Varfarin, insülin, kafein, fenelzin ve oral hipoglisemik ajanlarla birlikte kullanılırken dikkatli olunması önerilir. Aşırı miktarda ginseng kullanımı, mide bulantısı, ishal, hipertansiyon, hipotansiyon, öfori, baş ağrısı, uykusuzluk ve vajinal kanama gibi yan etkilere yol açabilir. Bu yan etkiler genelde hafif ve geri dönüşümlüdür (1, 2).

Ginseng Nedir?

Uzak Doğu’daki yabani ve kültüre alınmış ginseng, çok yıllık otsu bir bitkidir. Boyları genellikle 30-50 cm arasında değişen, dik gövdeye sahip ve dallanmadan oluşan bir yapıya sahiptir. Kökleri daha kalın ve dallanmış olup, çoğunlukla ağaç kökleri arasında gizlenir ve karmaşık sert ağaçlarla dolu yerlerde büyür. Ginseng kullanımı dünya genelinde artış göstermiştir ve en popüler doğal ürünler arasında yer almaktadır. Yaygın olarak kullanılan Asya ginsengi, yorgunluk, halsizlik, dikkat eksikliği, fiziksel ve zihinsel işlevlerde azalma durumlarında tedavi edici olarak tercih edilmektedir.

Ginseng bitkisinin kökleri dahil her bölümünde biyoaktif bileşenler bulunmaktadır. Kök, gövde ve yapraklarda amino asitler, peptitler, vitaminler ve mineraller, fitosteroller ve esansiyel yağlar ile birlikte toplam 36 farklı ginsenozid vardır. Yapılan çalışmalara göre, 100 g ginseng kökü yaklaşık 338 kalori enerji, 12,29 g protein ve 70 g karbonhidrat içermektedir. Ayrıca ginseng köklerinde belirli miktarlarda:

  • Retinol (A vitamini),
  • Tiamin (B1 vitamini),
  • Riboflavin (B2 vitamini),
  • Niasin (B3 vitamini),
  • Kobalamin (B12 vitamini),
  • Askorbik asit (C vitamini),
  • Tokoferol (E vitamini),
  • Kalsiyum, demir ve fosfor bulunmaktadır.

İçerdiği ginsenozidler, antikanser, antidiyabetik, antiamnestik, antistres, nöroprotektif ve immünomodülatör etkiler göstermektedir (1).

Ginseng Faydaları Nelerdir?

Ginseng, en başta hiperglisemi, hepatosteatoz (yağlı karaciğer hastalığı) ve hiperlipidemi gibi durumların tedavisinde kullanılan bir bitkidir. Adaptojenik bir besin olarak ginsengin bilinen yararları şu şekildedir:

  • Merkezi sinir sistemi üzerinde düzenleyici etkiler oluşturarak fiziksel ve bilişsel aktiviteleri destekler.
  • Fiziksel, biyolojik ve kimyasal strese karşı dayanıklılığı artırır.
  • Kardiyovasküler kapasiteleri ve fonksiyonları düzenler.
  • Hafızayı güçlendirir, öğrenme sürecini kolaylaştırır.
  • Sinir ve endokrin sistemin aktivitelerini iyileştirir ve düzenler.
  • Karbonhidrat, protein ve yağ metabolizmasında yardımcı olur.
  • Bağışıklık sistemini güçlü tutarak vücutta daha fazla antikor ve T hücresi üretimine destek olur.
  • Bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudun savunmasını artırır ve iyileşme sürecini hızlandırır.

Ginseng, vücudun fiziksel ve bilişsel dayanıklılığını artırma konusunda çeşitli etkilere sahiptir. Egzersiz sırasında kortizol ve adrenalin hormonlarının artmasını sağlayarak, stres oluşturan egzersizlerde maksimum oksijen kapasitesinin sağlanmasına yardımcı olur. Bu sebeplerden dolayı ginseng, adaptojenik bir gıda olarak kabul edilir ve genellikle sporculara olumlu etkileri olduğu bilinmektedir. Ek olarak yapılan araştırmalar, stres ve depresyonun azaltılmasında ginsengin faydalı olabileceğini göstermektedir. Erektil disfonksiyon durumlarında erektil fonksiyon ve libidonun artışına katkıda bulunabileceği gibi, kanser riskini de azaltma potansiyeli bulunmaktadır (1, 2).

Ginseng Nasıl Kullanılır?

Ginseng bitkisi ortalama olarak 3-6 yıl sonra hasat edilir ve bozulmaması için kurutulur veya ısıya maruz bırakılır. Hasat edilen ginseng, kuru bir ortamda saklanır (beyaz ginseng) ya da fırında/buharda pişirilir (kırmızı ginseng). Beyaz ve kırmızı ginsenglerin içerikleri ve etkileri farklı olabilir. Günümüzde üç türde ticari ginseng bulunur: Kore, Çin, Amerika. Ticari olarak çay, ilaç ve takviye ürünlerinde kullanılır. Çin ginsengi tomurcuğa sahip olup ilaç yapımında kullanılır ve yüksek oranda saponin molekülleri barındırır. Ağız yoluyla alınan ginseng ürünlerinin kandaki etkileri yaklaşık 4 saatte zirve yapabilir. Ayrıca, ginsenozid oranlarına bağlı olarak etkisi daha uzun sürebilen ginseng ürünleri de mevcuttur. Ginsenozid içeriği, hasat mevsimine, bitkinin yaşına ve büyümesine göre değişir.

Tüketilen ginseng bağırsak florası tarafından metabolize edilir. Bağırsaklardaki bakteri çeşitliliği ginseng emilimini ve kullanılabilirliğini etkileyebilir. Vücuda alınan ginseng bileşenleri, iç dengeyi korumaya, yaşlanma etkilerini azaltmaya, bağışıklık sistemini güçlendirmeye, zindeliği artırmaya ve fiziksel performansı geliştirmeye yardımcı olmaktadır. İçeriğindeki K vitamini ile atopik dermatitte kaşıntıyı hafifletme potansiyeli vardır. Tıbbi uygulamalara göre Veratrum Nigru L. ve turp gibi bitkilerle birlikte alındığında ginsengin etkileri azalabilir veya artabilir. Asya ginsengi spesifik olarak antidepresanlar, antihipertansifler, statinler ve bazı HIV ilaçlarının etkisini azaltan enzimleri uyarabilmektedir. Bu nedenle hipertansiyon, akut astım, burun kanaması, akut enfeksiyonlar ve aşırı adet kanamaları durumunda Asya ginsenginin yüksek dozlarda ve uzun süreli kullanılmaması gereklidir. Genel olarak önerilen kuru ginseng kökü dozu, kısa süreli kullanım için 0,5-2 g; uzun süreli kullanım için ise 1 g’dır (1, 3, 4).

Kırmızı Ginseng ve Ginseng Arasındaki Fark Nedir?

Ginseng, farklı alt türlere sahip bir bitkidir. Hasat sonrası uygulanan işlemler ve içeriklerine göre beyaz ve kırmızı ginseng arasında nitelik ve nicelik bazında farklılıklar bulunur. Uzun süreli depolama ve koruma işlemleri sonucu kırmızı ginseng elde edilir. Kırmızı ve beyaz ginsengin kimyasal ve biyolojik aktiviteleri de ayrılmaktadır. Bu kriterler, bağışıklık sisteminde kırmızı ve beyaz ginsengin içeriklerinin farklı sinyal yollarında kullanılmasından ve çeşitli biyoaktivitelere sahip olmasından kaynaklanır.

Hasat sonrasında ginsengin işlenmesi ve ısıya maruz bırakılması kimyasal reaksiyonların oluşumuna yol açar ve ginsenozidlerin yapısında değişimler meydana gelir. Bu değişimler sonucunda beyaz ve kırmızı ginseng farklı etkiler oluşturur. Uygulanan sıcaklık ve işlem süresi bu dönüşümleri etkiler. Isıya maruz bırakılarak üretilen kırmızı ginseng, lohusalık dönemindeki aşırı kanamaların hafifletilmesine yardımcı olurken, aynı zamanda yaşlılık ve ameliyat sonrası vücut direncinin artırılmasında etkilidir. Beyaz ginseng ise nispeten daha hafif olup, diyabetin temel semptomlarından biri olan susuzluğu giderme konusunda özel bir işlev taşır. Ayrıca akciğer hastalıklarının tedavisinde ve uyku sorunlarının giderilmesinde de etkilidir. Kırmızı ve beyaz ginseng, enerji eksikliği ve yorgunluk gibi durumların kontrolünde benzer etkiler gösterir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir