Sağlıklı Beslenme

Meme Kanseri ile Yaşamanın İpuçları

Meme kanserinde, erken dönemde cerrahi, radyoterapi, kemoterapi veya hormonal tedavi yöntemlerinden biri ya da birkaçı ile tedavi edilen kadınlar, hayata yeniden merhaba diyorlar. Peki, bundan sonraki yaşamlarında nelere dikkat etmeliler? Anadolu Sağlık Merkezi Onkoloji Uzmanları açıklıyor…

Erken dönem meme kanseri tanısı almış bir kadın, tedavi sürecini başarıyla geçirdikten sonra adeta yeni bir hayata başlıyor. Bu süreçte hekimin önerdiği sıklıkta rutin kontroller yapılması, taramaların aksatılmaması, ideal kilonun korunması ve fiziksel aktivitenin sürdürülmesi büyük önem taşıyor. Her geçen gün daha fazla kadın, bu tavsiyeleri dikkate alarak rutin kontrollerini yaptırdıkça, meme kanserinin erken tanı ve tedavi fırsatları artıyor. Ancak tedavi gören kadınların gelecekte nelerin beklediği üzerine fazla düşünülmüyor.

Düzenli izlem yapılmalı

Her kadın için olduğu gibi, meme kanseri tedavisi gören kadınların da düzenli kontrol altında tutulması gerekmektedir. Meme kanseri tedavisi gören bir kadın, ilk yıllarda 3-6 aylık aralıklarla, sonrasında ise en az yılda bir kez kontrol muayenesi ve gerekli incelemelerin yapılması hayati önem taşır. Bu kontrollerin en başında hekim tarafından hastanın elle muayene edilmesi ve mamografi çektirilmesi gelir. Özellikle yüksek risk grubundaki hastalar için altı ayda ya da yılda bir kez yapılacak karın ultrasonografisi, hem karaciğer hem de kadın üreme organları hakkında bilgiler sunarak hastalığın tekrarı ve diğer tümörlerin oluşumunu erken tespit etme imkanı sağlar.

İlaçların yan etkilerine dikkat edilmeli

Meme kanseri tedavisi süresince hastaların uzun süre kullanması gereken bazı ilaçlar olabiliyor. Örneğin, hormona duyarlı bir meme kanseri tedavi ediliyorsa, hormon etkisini azaltacak ilaçlar ya da genç kadınlarda adet görmeyi engelleyen iğneler kullanılabilir. Rahim ve yumurtalıkları alınmamış ve tamoksifen kullanan kadınlara, bu ilacın nadir de olsa rahim kanserine yol açabileceği bilgisi verilmelidir. Bu nedenle, hastanın yıllık takiplerinde jinekolojik muayene de yapılmalıdır. Rahimdeki değişiklikler erken dönemde tespit edilirse gerekli önlemler alınarak kanser riski ortadan kaldırılabilir. Ayrıca, tamoksifen kullanan hastalarda nadiren bazı damar sorunları görülebilir, varis oluşumu artabilir.
Hormonal tedavide, genellikle menopoz sonrası hastalarda kullanılan “aromataz inhibitörleri” grubunun, kadınlarda kemik yoğunluğunun azalmasına neden olabileceği düşünülmektedir; bu sebeple bununla ilgili önlemler alınmalı ve incelemeler yapılmalıdır. Meme kanseri tedavisi gören kadınların, sağlıklı bireyler gibi kalsiyum ve D vitamini desteği alması da oldukça önemlidir.
Haftada en az 2-3 gün, 40’ar dakikalık egzersiz yapılması hastaların yaşam kalitesini artırmaktadır. Hastalara, yapabildikleri her türlü fiziksel aktiviteyi sürdürmeleri ve en azından yürüyüşe çıkmaları önerilmektedir. Bu, hem daha sağlıklı ve iyi hissetmeleri hem de kilo kontrolü açısından kritik bir öneme sahiptir.
Meme kanserinin en büyük düşmanı ise kilodur! Bu nedenle hastalar, kilo almamaları konusunda uyarılmaktadır. Kilo kontrolü, hastanın durumuna uygun diyet ve fiziksel aktivite ile sağlanır.

Doğurganlık nasıl etkilenir?

Genç kadınlarda meme kanseri tedavisi sırasında adet görmeyi engelleyen ilaçlar veya iğneler kullanılmaktadır. Bu ilaçların kullanıldığı süreçte hamile kalmak mümkün değildir. Tamoksifen kullanacak bir kadının hamile kalması halinde gebeliğin sonlandırılması gerekebilir. Hormona duyarsız hastalarda ise kemoterapinin etkisi ortadan kalktıktan sonra hamile kalmak mümkündür. Riskli dönemler geçildikten sonra, istenirse hamile kalma imkanı vardır. Ancak bir kadının hamile kalma istemi durumunda tedavi etkisi ile doğurganlık azalabilir. Bu nedenle, kemoterapi uygulanacak ve özellikle daha önce doğum yapmamış genç kadınlara tedavi öncesinde bu riskler hakkında bilgi verilmesi büyük önem taşımaktadır. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ile birlikte çalışarak, yumurtalık veya embriyo dondurma gibi bazı önlemlerle doğurganlık korunabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir