Ankilozan Spondilit Nedir? Belirtileri ve Tedavi Seçenekleri
Ankilozan spondilit, omurga ve çevresindeki eklemleri etkileyen, kronik ve ilerleyici bir romatizmal hastalıktır. Bu hastalık, omurgayı oluşturan kemiklerin zamanla birbirine kaynaşmasına yol açarak hareket kabiliyetini kısıtlayabilir. Özellikle omurgada sertlik, ağrı ve hareket zorluğu ile tanınır. Ankilozan spondilit genellikle genç erişkinlerde başlar ve erkeklerde kadınlara göre daha sık rastlanır.
Ankilozan Spondilit Nedir?
Omurga ve pelvis çevresindeki eklemleri etkileyen, kronik ve ilerleyici bir romatizmal hastalıktır. Bu durum, omurgadaki iltihaplanma sebebiyle omurların zamanla birbiriyle kaynaşmasına neden olabilir. Sonuç olarak, omurga sertleşir ve esnekliğini kaybeder, bu da harekette kısıtlamalara ve duruş bozukluklarına yol açar. Ankilozan spondilit genellikle bel bölgesinde ve sakroiliak eklemlerde ağrı ve sertlikle başlar, fakat zamanla boyun, omuzlar ve diğer eklemleri de etkileyebilir. Bu hastalık, bağışıklık sisteminin yanlışlıkla vücudun kendi dokularına saldırdığı bir otoimmün bozukluk olarak sınıflandırılmaktadır. Ankilozan spondilit genellikle 20-40 yaş aralığındaki genç erişkinlerde başlar ve erkeklerde daha yaygındır.
Ankilozan Spondilit Belirtileri Nelerdir?
Hastalığın belirtileri, inflamasyon sürecine ve omurga ile diğer eklemlerdeki etkilere bağlı olarak zamanla değişkenlik gösterebilir. Genellikle genç yaşlarda belirginleşen semptomlar, yavaş bir ilerleme gösterir. Ağrı ve sertlik özellikle sabahları veya uzun süre hareketsiz kalındığında artar. Bu belirtiler hareketle azalma eğilimindedir. Ankilozan spondilit, omurganın yanı sıra kalça, omuz ve diğer eklemleri de etkileyebilir. İleri aşamalarda omurların kaynaşması hareket kabiliyetini ciddi ölçüde kısıtlayabilir. Ankilozan spondilit ayrıca eklem dışı sistemlerde de sorunlara yol açabilir. İşte ankilozan spondilitin belirtisi olan durumlar:
- Bel ve Kalça Ağrısı: Genellikle sırtın alt kısmında hissedilen, uzun süre hareketsizlik sonrası artan ağrı.
- Omurga Sertliği: Sabahları veya dinlenme sırasında omurgada hissedilen sertlik.
- Boyun ve Sırt Hareket Kısıtlılığı: Omurların kaynaşması sonucu ortaya çıkan esneklik kaybı.
- Kalça, Diz ve Omuz Ağrısı: İleri vakalarda büyük eklemlerde ağrı ve hareket kısıtlılığı.
- Durum Bozukluğu: Omurga eğriliği artarak kambur bir görünüm oluşturabilir.
- Göz İltihaplanması (Üveit): Gözde ağrı, kızarıklık ve ışığa duyarlılık ile kendini gösterir.
- Yorgunluk: Sürekli inflamasyona bağlı olarak kronik yorgunluk hissi.
- Göğüs Ağrısı: Kaburgaların omurgaya bağlandığı bölgelerde sertlik ve ağrı sonrası nefes alma zorluğu.
- Sindirim Sistemi Sorunları: Bazı hastalarda inflamatuvar bağırsak hastalıkları (Crohn hastalığı veya ülseratif kolit) görülebilir.
- Kalp Problemleri: Aort iltihabı gibi nadir durumlarda kardiyovasküler sorunlar görülebilir.
- Omurgada Hareket Kaybı: Omurların tamamen kaynaşmasıyla hareket kabiliyetinin ciddi ölçüde azalması.
- Omuz ve Kalça Protez İhtiyacı: İleri düzeyde eklem hasarı durumunda cerrahi müdahale gereksinimi.
Ankilozan Spondilit Neden Olur?
AS gelişiminde genetik faktörler büyük bir rol oynamaktadır. HLA-B27 adı verilen bir genin varlığı, hastalık riskini artırmaktadır. HLA-B27 pozitif bireylerde AS gelişme olasılığı daha yüksektir. Ancak bu genin varlığı hastalığın kesin olarak ortaya çıkacağı anlamına gelmez. Bu genotipe sahip olanların yalnızca bir kısmı AS geliştirmektedir, bu da çevresel ve diğer değişkenlerin de etkisine işaret etmektedir. Ayrıca AS, bağışıklık sisteminin omurga, pelvis ve diğer eklemlerdeki sağlıklı dokuları tehdit olarak algılaması sonucu iltihaplanmaya yol açmaktadır. Bu anormal bağışıklık tepkisinin tam olarak neyin tetiklediği henüz anlaşılamamıştır; fakat enfeksiyonlar gibi dış etkenlerin bağışıklık sistemini uyararak bu süreci başlatabileceği düşünülmektedir.
Genetik yatkınlığı olan bireylerde enfeksiyonlar, AS gelişimini tetikleyebilir. Örneğin, gastrointestinal veya üriner enfeksiyonların bağışıklık sistemini harekete geçirerek AS’nin ortaya çıkmasına katkıda bulunduğu öne sürülmektedir. Bununla birlikte çevresel faktörlerin kesin rolü halen tam olarak belirsizdir. AS’nin erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülmesi, hormonal farklılıkların hastalığın gelişiminde etkili olabileceğini düşündürmektedir. Ayrıca, bazı çalışmalar stres ve diğer yaşam tarzı faktörlerinin AS semptomlarını kötüleştirebileceğini göstermektedir.
Ankilozan Spondilit İle Ortaya Çıkabilecek Riskli Durumlar Nelerdir?
Kronik bir romatizmal hastalık olan ankilozan spondilit, omurga ve eklemler, ayrıca diğer organ ve sistemleri etkileyebilir. Tedavi edilmediği veya hastalık kontrol altına alınamadığı takdirde çeşitli komplikasyonlar ve riskli durumlar ortaya çıkabilir. Ankilozan spondilit ile olabilecek riskli durumlar şunlardır:
- Omurgada Hareket Kısıtlılığı: Esnekliğin kaybı ve sertliğe yol açar.
- Durum Bozukluğu: Omurga eğriliği (kifoz) nedeniyle kambur bir duruş gelişebilir.
- Omurga Kırıkları: AS’de omurlar zayıflar ve kırılgan hale gelir, bu da travmalarda omurga kırığı riskini artırır.
- Sinir Hasarı: Omurga kırıkları sinir sıkışmalarına ve omurilik zedelenmelerine yol açabilir.
- Aort İltihabı (Aortit): Aortun iltihaplanması sonucu kalp kapakçıklarında hasar oluşabilir.
- Kalp Hastalıkları: Kalp ritim bozuklukları ve kardiyovasküler hastalık riski artar.
- Akciğer Problemleri: Omurgadaki sertlik göğüs kafesi hareketlerini kısıtlayarak akciğerlerin tam kapasiteyle açılmasını engelleyebilir. Nefes darlığı ve akciğer fonksiyon bozukluğu gibi problemler ortaya çıkabilir.
- Üveit (Göz İltihabı): AS’nin en yaygın görülen eklem dışı belirtisidir. Gözde ağrı, kızarıklık, ışığa duyarlılık ve görme kaybı yaratabilir.
- Böbrek Yetmezliği: İnflamasyon ve tedavi için kullanılan ilaçların yan etkisiyle böbrek fonksiyonları zarar görebilir.
- İnflamatuvar Bağırsak Hastalıkları: Crohn hastalığı ve ülseratif kolit gibi bağırsak sorunları AS ile birlikte görülebilir.
- Kronik Ağrı: Devam eden ağrı, hastaların günlük yaşam aktivitelerini kısıtlayabilir.
- Yorgunluk: Sürekli inflamasyon, enerji seviyelerinin düşmesine ve kronik yorgunluğa neden olabilir.
- Depresyon ve Anksiyete: Sürekli ağrı ve hareket kısıtlılığı, hastalarda psikolojik sorunlara yol açabilir.
- Sosyal İzolasyon: Fiziksel sınırlamalar, bireylerin sosyal hayatını etkileyebilir.
Ankilozan Spondilit Nasıl Teşhis Edilir?
Kronik bir hastalık olarak Ankilozan Spondilit teşhisi genellikle belirtilerin başlamasından yıllar sonra konulur. Tanı süreci, hastanın şikayetlerinin titizlikle değerlendirilmesi, fiziksel muayene, görüntüleme yöntemleri ve laboratuvar testleri aracılığıyla gerçekleştirilir. Ankilozan spondilit teşhisinin en kritik aşaması, hastanın klinik belirtilerinin doğru bir biçimde tanımlanması ve omurgada meydana gelen değişikliklerin erken tespit edilmesidir.
Son güncellenme tarihi: 28 Ocak 2025
Yayınlanma tarihi: 31 Ağustos 2021
NOT: Bu içerik sağlık uzmanlarının katkısı ile hazırlanmış ve dil modeli ile düzenlenmiştir. Sitemizdeki bilgiler tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Sağlığınız ile ilgili tüm durumlarda, tanı ve tedaviye yönelik işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız.