Sağlıklı Beslenme

Disleksi: Tanımı, Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Disleksi, Yunanca’da “dys” ve “lexia” kelimelerinin birleşiminden oluşan, yetersiz anlamına gelen bir terimdir. Disleksi, beynin yazılı dili işleme yetisini etkileyen bir öğrenme güçlüğüdür. Disleksi tanısı almış bireyler, okuma ve okuma ile ilgili becerilerde zorluk yaşayabilirler. Bu kişilerin biyolojik yaşı, ölçülen zeka seviyeleri ve eğitim geçmişleri göz önüne alındığında, okuma becerileri genellikle beklenenden oldukça düşüktür.

Disleksi Nedir?

Özel öğrenme bozuklukları üç ana kategoriye ayrılır: yazma bozukluğu olan disgrafi, matematik öğrenme zorluğu olan diskalkuli ve okuma güçlüğü olan disleksi. Disleksi, dil ve okuma ile ilgili işlevlerde sıkıntılar yaratan bir öğrenme güçlüğüdür. Disleksisi olan bireyler sınıf ortamına normal bir şekilde uyum sağlarlar, ancak yazılı harfler, sayılar, heceler ve kelimeleri tanımada sıkıntı çekebilirler. Bu kişiler çoğu zaman kelimeleri tersten okuyabilmekte ve okuma zorlukları nedeniyle yazmada da sorunlar yaşayabilmektedirler.

Disleksinin nedenleri henüz tam olarak belirlenmiş değil, ancak merkezi sinir sisteminin yazma becerisini işleyişinde yaşanan aksaklıkların neden olduğuna dair yaygın bir görüş bulunmaktadır.

Çoğu insan disleksiyi çocukluk döneminde öğrenir ve bu problem genellikle yaşam boyu devam eden bir sorun olarak kalır. Bu durum “gelişimsel disleksi” olarak adlandırılır. Disleksisi olan bireyler, durumlarının farkındadır ve sıklıkla bu durumu dışarıda hissettikleri için utanç duyup içe kapanan bir tutum sergilerler. Bu nedenle disleksinin erken tespit edilerek uygun eğitim ve öğretim yöntemleri ile ele alınması büyük önem taşır.

Disleksi Belirtileri Nelerdir?

Disleksili bireyler, normal bir zeka seviyesine sahip olmalarına rağmen okuma performansları genellikle beklenenden düşüktür. Disleksinin belirtileri şunları içerir:

  • Kelimeleri hecelemede zorluk çekmek,
  • Harfleri normalden daha fazla çaba ile öğrenmek,
  • “d” ve “b” veya “p” ve “q” gibi benzer harfleri ayırt etmede zorluk yaşamak,
  • Kalabalık ortamlarda yüksek sesle okumaktan kaçınmak,
  • Yeni kelimelerin telaffuzunda sıkıntı çekmek,
  • Heceden kelimeye geçişte zorluk yaşamak,
  • Okumaktan çabuk sıkılmak ve okumayla ilgili görevleri yerine getirmekten kaçınmak,
  • Kelime içerisindeki sesli harflerin yerlerini karıştırmak,
  • Akıcı okuma yapamamak,
  • Okuma sırasında sık sık ses ve imla hataları yapmak, ayrıca oldukça yavaş okumak,
  • Yön tayininde ve adres bulmada zorluk çekmek.

Disleksi Neden Olur?

Disleksinin oluşum nedenleri tam olarak bilinmemektedir. Bununla birlikte, araştırmalara dayanan bazı çalışmalar, disleksiye yol açan risk faktörlerini ortaya koymuştur. Bu faktörler arasında:

  • Genetik faktörler: Disleksinin genetik geçişli olduğuna dair bazı bulgular vardır. Ebeveynlerinden biri disleksi olan çocuklarda disleksi görülme olasılığı %50’lere çıkmaktadır. Genetik hastalıklar, diskleksi riski taşımaktadır.
  • Beyin yapısındaki farklılıklar: Disleksik bireylerde beyin yapısı ve kimyasında farklılıklar olduğu tespit edilmiştir.
  • Beyin gelişiminde meydana gelen etkenler: Enfeksiyonlar, toksik maddelere maruz kalma gibi durumlar fetal evrede beyin gelişimini bozabilmekte, disleksinin ortaya çıkma olasılığını artırabilmektedir.

Disleksi Ne Zaman Ortaya Çıkar?

Disleksinin en belirgin özelliği okumayla ilgili olduğundan, küçük çocuklarda okula başlamadan önce genellikle bu durum tespit edilemez. Ancak bazı motor beceri problemleri disleksinin varlığını işaret edebilir.

Disleksi sıklıkla ilkokul döneminde kendini gösterir ve bu durumu en önce fark eden kişi genellikle çocuğun öğretmeni olur. Durumun ciddiyetine bağlı olarak, çocuğun okumaya başladığı andan itibaren disleksi fark edilebilir.

Disleksi Teşhisi Nasıl Konulur?

Disleksinin tanısında çeşitli testler kullanılmaktadır. Tanı için başvurulan yöntemler arasında șunlar yer almaktadır:

  • Fonolojik İşlemleme Testi (Comprehensive Test of Phonological Processing – CTOPP)
  • Woodcock-Johnson III (WHIII) Başarı Testi
  • Woodcock-Johnson Okuma Ustalığı Testi (Reading Mastery Test)
  • Kaufmann Kısa Zeka Testi (KBIT-2)

Disleksi Tedavisi

Disleksi için kesin bir tedavi yöntemi mevcut değildir. Ancak disleksili bireylere özel olarak hazırlanmış eğitim programları sayesinde bu kişilerin gelişim göstermesi sağlanabilir. Özellikle çocuklarda psikopedagojik yaklaşımlar ve eğitsel terapi ile doğru öğrenme gerçekleştirilebilir. Disleksi tedavisinde kullanılan diğer yöntemler şunlardır:

  • Orton-Gillingham Yöntemi: Samuel Orton ve Anna Gillingham tarafından geliştirilen bu yöntem, sadece disleksili bireylerde değil, yazma sorunları yaşayan kişilere de uygulanabilir. Bu yöntemde bireylerde ses farkındalığı geliştirilir ve seslerin ayrı ayrı analizi yapılır. Yeni kelimelerin öğretiminde ünlü ve ünsüz harflerin kullanımıyla ilerlenir.
  • Fernald Yöntemi: Grace Maxwell Fernald tarafından geliştirilen bu yöntem, görsel, işitsel ve dokunsal duyuları ön plana çıkaran bir uygulamadır. Bu yöntem, kelimeleri bütün olarak öğretmeyi hedefler ve bu sayede okuma zorlukları çeken bireyler büyük fayda sağlar.

Disleksi ile Yaşamak

Disleksi için kesin bir tedavi bulunmamaktadır. Bu nedenle disleksili bireyler, durumu kabullenerek başa çıkma yollarını kendileri bulmak zorundadır. Zamanla içe kapanma eğiliminde olduklarından, bireylere destekleyici bir yaklaşım sergilemek önemlidir. Aileler, çocuklarına duygusal destek sağlamalıdır. Okul değiştirmelerinin minimize edilmesi ve ev ortamında farklı dillerin fazla kullanılmaması önemlidir.

Disleksili bireyler, yaşları ilerledikçe okuma problemlerini hafifletme eğilimindedir; fakat yaşlarıtlarından genelde geri kalmaya devam ederler. Disleksi ile başa çıkmak için düzenli okuma yapmak ve zaman yönetimi, önemli bir adımdır. Kendi eksikliklerinin bilincinde olan bireyler, daha uygun öğrenme yöntemleri belirleyerek bu durumu aşabilirler.

Beyindeki fonksiyon değişiklikleri disleksiye yol açabilir, ancak bu, bireylerin toplumdan soyutlanması için bir sebep olmayacaktır. Disleksi ile yaşayan bireyler ve çevresindekiler için yeterli eğitim ve destek sağlanması önemlidir. Disleksinin psikolojik sorunlara yol açmaması için uzmanlardan destek almak önem taşır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir