
Diyabetik Ayak Cerrahisi Nedir ve Hangi Uzmanlık Alanı ile İlgilidir?
Diyabetik ayak sorunu yaşayan bireylerin bir kısmı, hastalığın ileri aşamalarında cerrahi müdahale gereksinimi duyabilir. Diyabetik ayak cerrahisi, diyabet nedeniyle ortaya çıkan ciddi ayak yaraları, enfeksiyonlar, kangren veya ayaktaki şekil bozukluklarını düzeltmek amacıyla gerçekleştirilen operasyonları kapsar. Bu cerrahi işlemler, yaranın temizlenmesi (debridman), enfekte ve nekroze olmuş dokuların çıkarılması, kangrenin kontrol altına alınması ve ileri aşamalarda uzuv koruyucu cerrahi veya amputasyonu içerebilir. Cerrahi müdahalenin temel amacı, enfeksiyonun yayılmasını önlemek, hastanın yaşam kalitesini artırmak, ayaktaki fonksiyonelliği mümkün olduğunca korumak ve amputasyon riskini azaltmaktır.
Diyabetik Ayak Cerrahisi Nedir?
Cerrahi müdahale süreci, yaranın durumuna göre planlanmaktadır. Basit yara temizleme işlemlerinden, ciddi enfeksiyon ve kangren durumlarında amputasyona kadar geniş bir tedavi yelpazesi sunar. Bu süreçteki temel amaç, diyabet hastalarının uzuvlarının bütünlüğünü korumak ve fonksiyonelliği maksimize ederek hastaların yaşam konforunu artırmaktır. Cerrahi tedavide multidisipliner bir yaklaşım benimsenmektedir. Endokrinoloji uzmanı, ortopedist, damar cerrahı ve plastik cerrah gibi farklı branşlardan uzman ekipler bu süreçte görev almaktadır. Diyabetik ayak cerrahisinin kapsamlı olarak içerdiği işlemler şunlardır:
- Debridman (Yara Temizleme): Diyabetik ayak ülserlerinde enfekte olmuş ve nekroze dokunun cerrahi yöntemlerle çıkarılarak yaranın temizlenmesi işlemidir. Bu işlem sayesinde enfeksiyonun yayılması engellenir ve yaranın iyileşme süreci hızlanır.
- Doku Eksizyonu: Enfekte, ölü veya kangren olmuş dokuların cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Sağlıklı doku sınırına kadar yapılan eksizyon, enfeksiyonun yayılmasını engeller ve iyileşme sürecine zemin hazırlar.
- Apse Drenajı: Derin enfekte dokularda meydana gelen irin birikimlerinin (apse) cerrahi olarak açılarak boşaltılması işlemidir. Bu işlem, enfeksiyon kontrolü bakımından büyük önem taşır.
- Kemik Cerrahisi (Osteomiyelit Tedavisi): Diyabetik ayak yaralarında enfeksiyonun kemik dokusuna yayılması durumunda, enfekte olmuş kemiğin cerrahi olarak çıkarılmasını kapsar. Bu müdahale, kemik enfeksiyonunun yayılmasını engelleyerek ampütasyonu önleyebilir.
- Vasküler Cerrahi (Damar Cerrahisi): Ayak bölgesindeki kan dolaşımını iyileştirmek için bypass ameliyatları veya endovasküler (balon-stent) işlemler gibi müdahaleleri içerir. Bu yöntemlerle ayak dokularının kan akışı artırılarak iyileşme süreci desteklenir.
- Düzeltici Cerrahi (Ortopedik Cerrahi): Ayak deformitelerini ve şekil bozukluklarını düzeltmek amacıyla uygulanan operasyonlardır. Ayak şeklinin normale döndürülmesi, ülserlerin oluşumunu ve tekrarını önleyici nitelik taşır.
- Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi: Yaraların kapatılması için deri greftleri ve flepler gibi yöntemlerle gerçekleştirilen onarıcı cerrahi işlemlerdir. Bu işlemler, yaraların hızlı bir şekilde kapanmasını ve iyileşmesini sağlar.
- Uzuv Koruyucu Cerrahi: Kangrenin kontrol altına alınması amacıyla sınırlı düzeyde amputasyon işlemlerini içerir.
- Amputasyon: İleri enfeksiyon, derin kangren ve diğer tedavi yöntemlerinin yetersiz kaldığı durumlarda gerçekleştirilen uzvun bir bölümünün cerrahi olarak çıkarılması işlemidir. Amputasyon, mümkün olan en alt seviyeden uygulanarak hastanın yaşam kalitesinin korunması hedeflenir.
Yukarıda belirtilen işlemler, hastaların ayak sağlığını korumak, uzuv kaybını önlemek ve yaşam kalitesini artırmak amacıyla uygulanan kapsamlı, çok yönlü ve uzmanlık gerektiren cerrahi müdahalelerin bir bütününü oluşturmaktadır. Bu süreçte multidisipliner bir ekip çalışması, cerrahi başarının yanı sıra hastaların uzun vadeli sağlık durumu için de kritik öneme sahiptir.
Diyabetik Ayağa Hangi Bölüm Bakar?
Tedavi, multidisipliner bir yaklaşım gerektirmektedir. Bu aşamada farklı branşlardan uzmanların birlikte çalışması esastır. Diyabetik ayağın tanı, tedavi ve takibinde görev alan başlıca bölümler arasında, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Ortopedi ve Travmatoloji, Kalp ve Damar Cerrahisi, Enfeksiyon Hastalıkları, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi, Genel Cerrahi ve Yara Bakımı Üniteleri bulunur. Diyabetin genel kontrolü endokrinoloji uzmanları tarafından sağlanırken, yara bakımının yönetimi ve cerrahi müdahaleler genellikle Ortopedi ve Travmatoloji ile Kalp ve Damar Cerrahisi bölümleri tarafından yapılır. Kan dolaşımını düzeltici müdahaleler, Kalp ve Damar Cerrahisi uzmanları tarafından gerçekleştirilir. Enfekte yaraların tedavisinde Enfeksiyon Hastalıkları uzmanları, yaranın kapanmasında ve rekonstrüktif işlemlerde Plastik Cerrahi uzmanları görev alabilir. Multidisipliner bir yaklaşım ile hastaya en uygun tedavi protokolü hazırlanarak uygulanmaktadır.
Bu Hastaların Ne Kadarlık Bölümünün Bacakları Kurtarılabilir?
Diyabetik ayak problemi yaşayan hastaların önemli bir kısmında, erken tanı ve uygun multidisipliner yaklaşımla bacakların kurtarılması mümkün olabilmektedir. Yapılan araştırmalara göre, diyabetik ayak komplikasyonları nedeniyle cerrahi müdahale gereksinimi duyan hastaların %70 ila %85’inde, erken müdahale ve etkili tedavi protokolleri aracılığıyla uzuvlar kurtarılabilmektedir. Bu oran, hastanın genel sağlık durumu, yaranın evresi, enfeksiyonun derinliği ve yaygınlığı, diyabetin süresi, kan şekeri kontrol düzeyi ve dolaşımın iyileştirilmesi gibi faktörlere bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Özellikle erken evrede tedaviye başlayan hastalarda, amputasyon oranları ciddi şekilde düşmekte, yara iyileşme süreleri kısalmakta ve yaşam kalitesi artmaktadır. Ancak, geç kalınmış vakalarda veya ileri enfeksiyon ve kangren durumlarında, amputasyon zorunlu hale gelebilir. Bu nedenle, diyabetik ayak yaralarının erken teşhisi, sürekli kontroller ve multidisipliner tedavi yaklaşımı, uzuv kurtarma oranlarını artırmada kritik öneme sahiptir.
Amputasyonlarda Hedef Ne Olmalıdır?
Amputasyon gerektiren durumlarda temel hedef, hastanın yaşam kalitesini korumak, fonksiyon kaybını en aza indirmek ve gelecekte daha fazla amputasyona ihtiyaç duyulmasını önlemektir. Amputasyon kararı alındığında, en az doku kaybı hedeflenmeli, mümkün olan en küçük cerrahi müdahale tercih edilerek maksimum uzuv korunmalıdır. Bu sayede hasta rehabilitasyon sürecinde fonksiyonel protez kullanarak hayatına daha rahat bir şekilde adapte olabilir. Amputasyon seviyesi belirlenirken, yeterli kan dolaşımını sağlamak ve sağlıklı doku sınırına ulaşmak esastır. Enfekte ve nekrotik dokular tamamen uzaklaştırılmalı, enfeksiyonun yayılması durdurulmalıdır. Cerrahi işlem sonrasında yaranın hızlı bir şekilde iyileşmesi için etkili rehabilitasyon ve fizik tedavi programları uygulanmalı, hastanın psikolojik destek de göz ardı edilmemelidir. Amputasyon sonrası doğru bakım ve rehabilitasyon süreçleriyle hastaların önemli bir kısmı bağımsız yürüyebilir hale gelir ve sosyal yaşantılarına aktif olarak katılabilirler. Bu nedenle, amputasyon hedefi, mümkün olan en az uzuv kaybıyla maksimum fonksiyon ve yaşam kalitesinin sağlanmasıdır.
Kaynaklar
Son güncellenme tarihi: 15 Nisan 2025
Yayınlanma tarihi: 15 Nisan 2025