Sağlıklı Beslenme

Endobronkial Ultrasonografi (EBUS) | Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi

Akciğer kanseri, yaşam sürelerini artırmak için hızlı tanının kritik olduğu, hem ülkemizde hem de dünya genelinde yaygın bir kanser türüdür. Erken tanının önemi göz önünde bulundurulduğunda, sigara içen birçok hasta, balgam ve öksürük gibi belirtileri sigaraya atfederek doktora geç başvurmaktadır. Taramalar oldukça önemlidir; özellikle, günde bir paket sigara içen 55 yaş üzerindeki bireylerin, belirtileri olmasa bile en az bir kez düşük doz akciğer tomografisi çektirmeleri önerilmektedir. Akciğer kanserinin erken evrede tespit edilmesi, zaman kaybetmeksizin tedavi sürecinin başlatılması açısından hayati bir öneme sahiptir. Akciğer kanserinin tanısında kullanılan yöntemler arasında, endobronşiyal ultrasonografi (EBUS) öne çıkan bir yöntemdir.

Akciğer Kanseri Tanısında Endobronşiyal Ultrasonografi

Günümüzde akciğer kanseri tanısında çeşitli yöntemler bulunmaktadır. En yaygın olanı, ince ve ışıklı bir tüp aracılığıyla akciğer yollarının incelenip biyopsi yapılmasını sağlayan “fleksible bronkoskopi”dir. Bazı hastalarda, göğüs duvarından tomografi eşliğinde biyopsi yapılırken, bazı hastalarda ultrasonografi ile biyopsi uygulanabilmektedir. Ancak, yazımızda ele alacağımız yöntem, Türkiye’de yaygın olmasa da bazı merkezlerde kullanılan ve hızlı tanı imkanı sunan endobronşiyal ultrasonografi (EBUS) yöntemidir.

Tanıda Kullanılacak Yöntem Neden Önemli?

Tanı yöntemleri arasında hasta için en uygun olanın seçilmesi oldukça önemlidir. Hangi yöntemin tercih edileceği kararında, tanı başarısı ve komplikasyon riski gibi iki önemli faktör göz önünde bulundurulmalıdır. Hastalığın evresi ve tümörün özelliklerine göre doğru tanı yönteminin seçilmesi, hızlı tanı konması açısından kritik bir değere sahiptir. Ayrıca, bu kararları veren ve uygulayan uzmanların deneyimi de büyük bir rol oynamaktadır. Süreç içinde minimum yan etki ve risk değerlendirmesi yapılması, hastanın zamanında tedavi edilmesi için kayıptan kaçınmak adına son derece önemlidir.

Bronkoskopi veya tomografi eşliğinde biyopsi sonrası, akciğer kanserinin tedavisine başlamadan önce evreleme yapılması, yani kanserin yayılma durumunun belirlenmesi gerekmektedir. Eğer endobronşiyal ultrasonografi seçeneği yoksa, genel anestezi ile mediastinoskopi yapılabilir. Mediastinoskopi, boyun bölgesinden girilerek lenf nodlarından örnek alınan bir işlemdir; ancak komplikasyon riskleri nedeniyle önerilen bir seçenek değildir. Mediastinoskopinin komplikasyon riskleri, EBUS’a göre çok daha fazladır ve yalnızca bir kez uygulanabilir. EBUS, tekrarlanabilmesi ve maliyet etkinliği açısından mediastinoskopiden daha avantajlıdır. Mümkünse tanı ve evreleme için önerilecek ilk yöntem endobronşiyal ultrasonografi olmalıdır. Düşük komplikasyon riski ve tanı ile evrelemeyi tek seansta yapabilme fırsatı, bu yöntemin önemli avantajlarıdır. Örneğin, akciğerin dış kısmında tümör varsa, boyutları 3 cm’den küçükse ve uzak metastaz yoksa, o hastaya cerrahi tedavi önerilir. Ancak tümörün boyutu büyükse ve merkezi yerleşimliyse, EBUS yapılması tavsiye edilir. Ayrıca, akciğer tomografisi veya PET/BT ile patolojik mediastinal lenf nodları tespit edilen hastalara EBUS ile örnek almak gereklidir.

EBUS Nasıl Yapılır?

EBUS, hastanın konforu için genellikle genel anestezi altında ağızdan girilerek yapılan bir görüntüleme yöntemidir. Bu yöntem, bronkoskopi ve ultrasonografinin birleşimiyle elde edilir. Ağızdan kamerayla girilerek, cihazın ucu aracılığıyla örnek parça alınır; işlem sırasında bronşlar değil, mediastinal lenf bezleri veya bazen kitlesel lezyonlar incelenmekte ve parça alınmaktadır. Bu yöntemin ayrıca doppler ultrasonografi özelliği sayesinde, lenf nodları ile yakınlarındaki damarlar da görüntülenerek vasküler yapılara zarar verilmesi önlenir. Bronkoskopi ile tanı süreci 30 günü aşarken, EBUS ile tanı ve evreleme süreci sadece 2 gün sürmektedir. Hastanemizde uygulanan hızlı inceleme yöntemi (ROSE, rapid on-site examination) ile işlem sırasında biyopsi sonuçları hemen alınabilmektedir.

EBUS Kimlere Yapılabilir?

EBUS sadece akciğer kanseri tanı ve evreleme sürecinde değil, lenf bezlerini etkileyen lenfoma ve tüberküloz (verem) gibi hastalıkların teşhisinde de kullanılmaktadır. Ayrıca, lenf nodu biyopsisi dışında akciğer lezyonlarının biyopsisi için de uygundur. Bu yöntem, akciğer kanseri dışındaki kanserlerin metastazlarını araştırmak, tedaviye yanıt alınamayan ileri evre akciğer kanserinde yeni genetik incelemeler için tekrar biyopsi gerekliliği durumlarında ve akciğer kanserinin nükslerinin belirlenmesinde de faydalıdır. Ancak, her hastada uygulanabilir demek doğru değildir; son dört hafta içinde kalp krizi geçirenlerde, kanama bozukluğu olanlarda, solunum yetmezliği yaşayan ve uzun süreli oksijen desteği alanlarda kullanımı önerilmez.

Akciğer kanserini teşhis eden göğüs hastalıkları uzmanı, tedavi sürecinde medikal onkoloji, radyasyon onkolojisi ve cerrahiden oluşan diğer branşlara yönlendirme yapar. Anadolu Sağlık Merkezi’nde hastalar, uluslararası standartlara uygun olarak geniş katılımlı tümör kurullarında değerlendirilmektedir. Evre 3’e kadar olan akciğer kanseri hastalarında genellikle cerrahi tedavi uygulanırken, eşlik eden hastalıklar varsa radyasyon onkolojisi tedavileri tercih edilebilmektedir. Evre 3 hastaları için kemoterapi sonrası cerrahi değerlendirme yapılmaktadır. Evre 4 akciğer kanseri olan hastalar için kombinasyon tedavileri (kemoterapi ve/veya radyoterapi) uygulanmaktadır.

EBUS Ne Kadar Sürer?

EBUS işleminin süresi, genel ya da lokal anesteziye göre 20-30 dakika arasında değişmektedir ve işlem tamamlandığında hasta aynı gün evine dönebilir.

Her 10 sigara içenden biri akciğer kanserine yakalanmakta, daha da çarpıcı bir şekilde, sigara içen her iki kişiden biri sigaraya bağlı hastalıklardan ötürü hayata veda etmektedir. Gırtlak, yemek borusu, mide ve mesane kanserleri gibi hastalıklar ve kalp damar sorunları, ne yazık ki sigara tüketiminin artmasıyla artmaktadır. Bu nedenle, sigara içen herkese sigarayı bırakmaları önerilmektedir.

Bir çalışmaya göre akciğer kanserinin görülme sıklığı son yıllarda erkeklerde azalmış, ancak sigara içimindeki artış nedeniyle kadınlarda artış göstermiştir.

Akciğer kanseri, erkeklerde en sık görülen kanser türüdür, kadınlarda ise meme kanserinden sonra en sık görülen ikinci kanser türüdür.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir