Sağlıklı Beslenme

Lenfoma Nedir? Lenf Kanserinin Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Lenfoma, bağışıklık sisteminin bir parçası olan lenfatik sistemden kaynaklanan kanserleri ifade eden genel bir terimdir. Lenfomalar; genellikle lenf bezi kanseri olarak bilinse de, bazı organlarda lenf bezini tutmadan da hastalık ortaya çıkabilmektedir.

Lenf Kanseri, Lenfoma Nedir?

Lenfoma, lenfatik sistemin kanseridir. Lenfatik sistem, vücuttaki mikroplarla savaşan beyaz kan hücrelerini üreten ve depolayan bir sistemdir. Lenfoma geliştiğinde, beyaz kan hücreleri kontrolsüz bir şekilde büyüyerek lenf nodlarında şişmelere neden olmaktadır. Lenfoma, genellikle gençlerde daha nadir görülen Hodgkin lenfoması ve yaşlılarda daha sık görülen Hodgkin dışı lenfoma olarak ikiye ayrılır. Bu farklılık tedavi yaklaşımlarını da etkiler. Hodgkin dışı lenfoma ABD’de en yaygın 5., Türkiye’de ise en sık karşılaşılan 10. kanser türü olarak ortaya çıkıyor. Afrikada görülen bir türü mikrobik olduğu halde, diğer türler genellikle bağışıklık sistemini zayıflatan ilaçlar kullanan organ nakli hastaları ile AIDS gibi hastalıklara sahip kişilerde görülmektedir. Tüm lenfoma hastalarının küçük bir kısmını oluşturur. Diğerlerinden farklı olarak, bazı lenfoma türleri iyileşme süreçlerinde dalgalanmalar gösterebilir; ancak özellikle agresif olanlarda, lenfoma hücreleri kemik iliğini işgal ederek sorunlara yol açabilir.

Lenfomaların birçok alt tipi olmasına karşın, temel olarak iki ana türü bulunmaktadır:

Hodgkin lenfoma (Hodgkin hastalığı): Kanser türleri arasında en iyi yanıt verenlerden biridir. Diğer lenfoma türlerinden Reed Sternberg hücrelerinin varlığı ile ayrılır.

Non-Hodgkin lenfoma (Hodgkin dışındaki tüm lenfomalar): 2009’da Amerika’daki Lösemi ve Lenfoma Derneği’ne (Leukemia & Lymphoma Society) göre yaklaşık 601.180 kişi lenfoma ile yaşamış veya remisyon göstermiştir. Bu grubun yaklaşık 148.460’ı Hodgkin lenfomalıdır, yaklaşık 452.720’si ise non-Hodgkin lenfomalıdır. 2009 yılında lenfoma tanıları arasında Hodgkin lenfoma vakalarının oranı %11.4’tür.

Hodgkin Lenfoma

Risk faktörleri nelerdir?

Lenfatik sistemdeki hücrelerin anormal bir şekilde büyümesi ve diğer organlara yayılması durumu genellikle nadirdir, çoğunlukla 15-34 yaş arası ve 55 yaş üstü bireylerde görülür. Her yıl, 100.000 kişilik bir nüfusta yeni 3-4 vaka ortaya çıkmaktadır.

  • Genç erişkinlerde infekte mononükleoz geçirmiş olmak, Hodgkin lenfoma riskini üç kat artırır.
  • AIDS hastalığına sahip olmak, Hodgkin lenfoma riskini artırmaktadır.
  • Tonsillektomi ve appendektomi gibi cerrahi işlemler Hodgkin lenfoma riskini yükseltebilir.
  • Daha önceki kanser vakalarında görüldüğü gibi bazı durumlarda ailesel birikim kaydedilebilir. Hodgkin lenfoması bulunan bireylerin kardeşlerinde görülme sıklığı yüksektir.

Belirtileri nelerdir?

Hodgkin lenfomada en sık rastlanan belirti, bir veya daha fazla büyük lenf düğümünün varlığıdır. Bu düğümler genellikle ağrısızdır ve en sık boyun, göğsün üst kısmı, karın veya kasıklarda görülmektedir.

En yaygın belirtiler:

  • Ağrısız şişlikler; en yaygın belirti olarak lenf bezlerindeki büyümelerdir. Genellikle çapı bir santimden fazla olan ve ağrı vermeyen şişliklerdir. En sık görülen yerler boyun, koltukaltı ve kasık bölgesidir. Bu şişlikler genellikle ağrıya neden olmaz, fakat sıklıkla boyutları artar. Lenf düğümlerinin şişmesi oldukça yaygın bir durumdur ve çoğu zaman enfeksiyonla ilişkilidir.
  • Nedeni bilinmeyen ateş; vücut sıcaklığının 38ºC’nin üzerine çıkması ancak sebebinin açıklanamaması durumudur.
  • Gece terlemeleri; kişinin gece yatağını ve çarşaflarını ıslatacak kadar yoğun terlemesidir.
  • Kilo kaybı; altı ay içinde vücut ağırlığının %10’undan fazlasını kaybetmektir.
  • Sürekli yorgunluk; devamlı ve aşırı halsizlik ya da yorgunluk durumu.
  • Öksürük ve nefes darlığı.
  • Deride kaşınma.

Erken tanı koymak mümkün mü?

Dünya genelinde her yıl yaklaşık 62.000 kişi Hodgkin hastalığı tanısı almaktadır; bu hastaların %58’i erkek, %42’si ise kadındır. Bu hastalık sonucu her yıl ortalama 25.000 ölüm gerçekleşmektedir.

Yukarıda belirtilen şikayetlerin iki haftadan uzun bir süre devam etmesi durumunda bir doktora başvurmanız önerilmektedir.

Tanı nasıl konur?

Fizik muayene: Tüm vücutta ele gelen lenf düğümleri dikkatlice incelenmelidir.

Biyopsi: Kesin tanı için histopatolojik inceleme yapılmalıdır. Bu nedenle, lenf düğümü büyümeleri olan hastalarda düğümün cerrahisiyle çıkarılması ve histopatolojik incelemeye gönderilmesi gerekir. Lenf düğümü ele gelmeyen hastalar için radyolojik görüntüleme ile büyümüş lenf düğümleri gösterildiğinde, genel anestezi altında göğüs ya da karın içine biyopsi yapılabilir.

Kemik iliği biyopsisi: Lenfoma tanısı konulan her hastada, hastalığın evresini belirlemek için mutlaka yapılmalıdır. Kemik iliği tutulumunun varlığı, uygun tedavi seçeneğinin belirlenmesinde yol gösterici olmaktadır.

Görüntüleme: Anestezi gerektirmeyen çoğu zaman ağrısız bir işlemdir. Röntgen çekimleri; boyun, toraks, karın ve/veya pelvis için bilgisayarlı tomografi yapılmalıdır. Beyin ve omurilik tutulumu olması durumunda manyetik rezonans görüntüleme (MRI) dikkate alınmalıdır.

Kan sayımı: Alyuvar, akyuvar ve trombosit olarak adlandırılan kan hücrelerinin sayısı ve görünümü değerlendirilmelidir. Bu hücrelerdeki bozukluklar, bazen lenfomanın ilk işareti olabilir.

Biyokimyasal incelemeler: Tümörün karaciğer, böbrek ya da diğer organlarda yayılıp yayılmadığını gösterecektir.

Santral sinir sistemi muayenesi: Lenfoma zaman zaman sinir sistemine yayılabilir ve bu durumda, omurilikte ve beyindeki beyin omurilik sıvısında anormallikler olabilir. Bu durumları belirlemek amacıyla doktorunuz, bel bölgesinden sıvı almak için spinal iğne ile lomber ponksiyon yapmayı önerebilir.

Diğer testler: Kalp ve akciğer işlevleri açısından ekokardiografi gibi testler gerekebilir.

Hastalığın evreleri nelerdir?

Hodgkin lenfoma dört klinik evreden oluşmaktadır:

Evre I: Tek bir lenf nodu bölgesinde hastalık mevcuttur.

Evre II: Ya göğüs ya da karın bölgesinde birden fazla lenf bezinde hastalık vardır.

Evre III: Hem göğüs hem de karın bölgesindeki lenf bezlerinde hastalık mevcuttur.

Evre IV: Lenf bezleri dışında karaciğer, kemik iliği veya akciğer gibi organlarda patoloji vardır.

Evrelemede A, B, E etiketleri önem taşır. Tanı sırasında sistemik belirtiler mevcutsa “B” tanımı yapılır, aksi takdirde “A” olarak değerlendirilir. Sistemik belirtilere ateş, gece terlemeleri ve kilo kaybı dahildir. Hastalık lenf düğümünden bir organa yayıldığında ya da lenfatik sistem dışındaki bir tek organa geçiş yaptığında “E” harfi kullanılır.

Hodgkin lenfoma nasıl tedavi edilir?

Erken evrede %90’dan fazla oranda tam iyileşme sağlanırken, ileri evre hastalıkta bu oran %60-80 arasındadır. Bu sebeple, ilk olarak kesin bir evreleme yapılmalı, sonrasında hastalığın evresine göre Hodgkin lenfoma tedavisi planlanmalıdır. Erken evre Hodgkin lenfoma hastalarında tedavi genellikle 2-4 kür ABVD adlı kemoterapi ve ardından bölgeye ışın tedavisi ile gerçekleştirilir. Daha ileri evrede ise etkin kanser tedavi şemaları (ABVD, MOPP gibi) 6-8 kür uygulanmalıdır.

Uygun tedavi ile erken evrede %80’lere varan tam iyileşme oranı, ileri evrelerde de daha düşük bir oranda devam etmektedir. Hodgkin hastalığında, hastanın yaşı, histopatolojik tipi, evresi ve sistemik belirtiler tedavi başarısını etkileyen faktörlerdendir. 2-4 kür tedavi sonrasında hastaların durumu PET ile değerlendirilir, yanıt yetersizse ya da tedavi sonrası tekrarlayan hastalar için otolog kök hücre nakli ile yüksek doz kemoterapi uygulanabilir. Başka bir uyumlu kardeşten uygun doku grubuyla allojenik kök hücre nakli planlanabilir. Bu yöntemlerle hastaların %50’si iyileştirilmektedir.

Radyoterapi: Genellikle sınırlı bir alana veya geniş alanlara uygulanan ağrısız bir tedavi yöntemidir. Beklenen yan etkileri arasında; yorgunluk, iştah kaybı, boğaz tahrişi, bulantı, öksürük, ağız kuruluğu, deri döküntüleri ve saç dökülmesi bulunmaktadır.

Biyolojik tedaviler: İmmunoterapi dahil biyolojik tedavi yöntemleri, vücudun hastalıkla savaşma kapasitesini artırmayı hedefler. Monoklonal antikorlar, kanser hücrelerine özgü antijenlere karşı geliştirilmiştir. Radyoimmunoterapi, monoklonal antikorlara radyoaktif moleküller eklenerek tümöre ışın tedavisi yapılmasını sağlar.

İnterferon tedavisinde, vücutta doğal olarak oluşan alfa interferon maddesinin kanser hücrelerini öldürme etkisi kullanılmaktadır.

Hodgkin lenfomadan korunmak mümkün mü?

En etkili önlem, bireylerin bağışıklık sistemlerini sağlıklı beslenme ve enfeksiyonlardan korunma ile güçlü tutmalarıdır. Şüpheli durumlarda tüm önerilen tetkiklerin yapılması ve doktorla paylaşılması önerilmektedir.

Non-Hodgkin Lenfoma (NHL)

Risk faktörleri nelerdir?

Hodgkin lenfoma dışındaki lenfomalar, lenfositlerden kaynaklanan kanserlerdir. Bağışıklık sistemi, doğuştan ya da AIDS gibi sonradan baskılanmış bireylerde, bazı viral hastalıklarda (HTLV-1, EBV, HHV, HCV) ve belirli ilaçların (romatoid artrit tedavisinde kullanılan TNF-alfa inhibitörleri, epilepsi tedavisinde kullandığı bazı ilaçlar ve kanser tedavilerinde kullanılan kemoterapötikler) kullanıldığı mesleklerde daha sık görüldüğü kaydedilmiştir. Tarım alanında kullanılan herbisit ve pestisitler NHL gelişiminde rol oynayabilir. Ayrıca, toprakta ve suda ilaç konsantrasyonunun fazla olduğu bölgelerde yaşayan bireyler de yüksek risk altındadır.

Diyetle doğrudan bir ilişki gösterilememekle birlikte, hayvansal yağ ve kırmızı etten zengin diyet tüketenlerde NHL görülme sıklığı, sebze ve meyve ağırlıklı diyet tercih edenlere göre daha yüksektir. Sebzelerle, özellikle lifli sebzelerle beslenenlerde bu oran daha düşük bulunmuştur.

Belirtileri nelerdir?

NHL’de sık görülen belirtiler:

  • Boyun, koltuk altı veya kasıklarda ağrısız bezeler,
  • Nedeni bilinmeyen kilo kaybı,
  • Ateş,
  • Aşırı gece terlemeleri,
  • Öksürük, nefes alma güçlüğü veya göğüs ağrısı,
  • Sürekli yorgunluk ve halsizlik,
  • Batında ağrı, şişlik veya dolgunluk hissi.

Bunlar, yalnızca kanserle ilgili belirtiler değildir; enfeksiyonlar ve diğer sağlık sorunları da benzer semptomlar oluşturabilir. Bu nedenle yukarıda belirtilen şikayetleri devam eden bireylerin bir hekime başvurması önemlidir.

Erken tanı koymak mümkün müdür?

Erken tanı için, hasta yukarıda belirtilen şikayetleri fark ettiğinde hekime başvurmalıdır. Yukarıda belirtilen semptomlara sahip olan bireyler, iki haftadan uzun bir süreyle devam ettiğinde bir sağlık uzmanına danışmalıdır.

Dünya genelinde her yıl yaklaşık 286.000 kişi Non-Hodgkin lenfoma tanısı almakta; bu hastaların %60’ı erkek ve %40’ı kadındır. Bu hastalığa bağlı olarak her yıl ortalama 161.000 ölüm gerçekleşmektedir.

Tanı nasıl konur?

NHL ile ilişkili belirtileri olan hastalarda izlenecek tanı süreci şu şekildedir:

  • Fizik muayene: Yukarıda belirtilen semptomlarla gelen hastalar için kapsamlı bir tıbbi öykü ve fizik muayene yapılır.
  • Kan testleri: Tam kan sayımının yanı sıra diğer hücreler ve/veya maddelerin kan seviyeleri (örneğin laktat dehidrogenaz – LDH) incelenir.
  • Radyolojik incelemeler: Göğüs boşluğunda şişmiş bezelerin varlığını kontrol etmek amacıyla akciğer grafisi çekilir.
  • Biyopsi: Tanı kesinliği ve tedavi planlaması için büyüyen lenf düğümlerinden örnek alınarak patolojik değerlendirme yapılmalıdır.

Hastalığın evreleri nelerdir?

Hastalık evrelemesi Ann Arbor evreleme sistemine göre yapılır:

Evre I: Tek bir lenf nodu bölgesinde hastalık mevcuttur.

Evre II: Ya göğüs ya da karın bölgesinde birden fazla lenf bezinde hastalık vardır.

Evre III: Hem göğüs hem de karın bölgesindeki lenf bezlerinde hastalık mevcuttur.

Evre IV: Lenf bezleri dışındaki karaciğer, kemik iliği ya da akciğer gibi organlarda hastalık gözlemlenir.

Nasıl tedavi edilir?

NHL tedavi planı oluşturulmadan önce bazı bilgilerin elde edilmesi gerekir. Bunlar; NHL’nin hücresel tipi (örneğin foliküler lenfoma), evresi, hastalığın seyir hızı, hastanın yaşı ve varsa eşlik eden sağlık problemleridir. Non-Hodgkin lenfomanın yavaş, hızlı veya çok hızlı ilerleyen türleri vardır. Hastalığın seyrine göre tedavi seçenekleri değişir. Yavaş seyirli lenfomada erken evrede radyoterapi veya kemoterapi uygulanırken, ileri evrede hastanın belirtileri yoksa tedavi uygulanmayabilir. Bu hastalar uzun süre yaşayabilir ve tedavi yapılması yaşam sürelerini uzun vadede arttırmaz.

NHL hastalarında, kemoterapiye cevap alsalar dahi, tedavi sonrası lenfomanın alt tipine bağlı olarak bazı hastalarda hastalık nüks edebilir. Tedavi sona erdikten sonra gözlem altında kalan hastalarda, lenf bezlerinden aşırı büyüme, kilo kaybı, ateş ve terleme gibi belirtiler belirdiğinde hastalığın geri döneceği düşünülmektedir. 2-4 kür tedavi sonrasında durum değerlendirilir; yeterli yanıt alınamıyorsa veya remisyon sonrası tekrar eden hastalarda otolog kök hücre nakli ve yüksek doz kemoterapi yapılır. Yine iyileşmezse uygun doku grubuyla kardeşten azaltılmış doz rejimli allojenik kök hücre nakli önerilir. Bazı lenfoma türlerinde (örneğin, mantle hücreli) veya ileri evre T hücreli hastalarda, başlangıçta kemoterapi sonrası otolog kök hücre nakli planlanabilir.

Radyoterapi: Hastalığın erken evrelerinde veya lenf bezinin aşırı büyüdüğü ileri evre durumlarda tedavi sonrası uygulanmaktadır. Dışarıdan ışın üreten özel makineler ile tedavi edilir.

İmmünoterapi: Son yıllarda lenfoma hücrelerini tanıyan ve yok eden ilaçlar geliştirilmiştir. Bazı hastalarda interferon alfa kullanarak hastalıksız süre uzatılmaya çalışılmaktadır.

Kök hücre nakli: NHL’de otolog kök hücre nakli uygun hastalarda uygulanır. Diğer vericilerden alınan kök hücre nakli (allojenik kök hücre nakli) nadiren yapılmaktadır. Kemoterapi ile nüks eden veya başlangıçtaki tedaviye yanıt vermeyen 60-65 yaş altındaki hastalar için kendi kemik iliğinden alınan kök hücrelerin nakli yapılmalıdır.

Lenfomadan Korunmak Mümkün Mü?

Bağışıklık sistemini güçlendirmek için yeterli beslenme ve enfeksiyonlardan korunma en etkili önlemdir. Şüpheli durumlarda, tüm önerilen tetkiklerin yapılması ve doktorla paylaşılması önemlidir.

Lenfomada İlaç Dışı Alternatif Tedavilerin Yeri Var Mı?

Lenfoma hastaları için ısırgan otu, polen, bitkisel çaylar gibi tedavi yöntemleri önemli yan etkiler oluşturabilir ve standart kemoterapinin etkisini azaltabilir, enfeksiyon riskini artırabilir. Bu tür alternatif tedaviler önerilmez.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir