Sağlıklı Beslenme

Meme Kanseri Belirtileri ve Nedenleri Nelerdir?

Meme hücrelerinin kontrolsüz bir şekilde büyüyerek tümör oluşturduğu bir hastalıktır. Kontrol altına alınmadığında tümörler vücuda yayılarak ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Meme kanseri hücreleri, genellikle memenin süt kanallarında veya süt üreten lobüllerinde gelişir. En erken aşaması mevcutken yaşamı tehdit etmez. Erken evrelerde tespit edilmesi, tedavi şansını artırır. İnvazyon aşamasında ise kanser hücreleri meme dokusuna yayılır ve bu durum kitlelere veya kalınlaşmalara sebep olur. İnvaziv kanserler, çevredeki lenf düğümlerine ya da diğer organlara yayılabilir. Metastaz, yaşamı tehdit eden bir durum olabilir. Tedavi planı ise kişiye, kanser türüne ve yayılma durumuna göre şekillenir. Tedavi genellikle cerrahi, radyasyon terapisi ve ilaç kombinasyonlarını içerir.

 

 

Meme Kanseri Nedir?

Meme kanseri, kadınlarda en sık rastlanan kanser türlerinden biridir. Göğüslerdeki kanserli hücrelerin çoğalması ve tümöre dönüşmesi sonucunda ortaya çıkar. Meme kanseri vakalarının yaklaşık %80’i invaziv türde görülmektedir. Yani, tümör memeden vücudun diğer bölgelerine yayılabilir. Genellikle 50 yaş ve üzerindeki kadınları etkilese de, 50 yaşından küçük kadınlarda da görülebilir. Nadir de olsa erkeklerde de meme kanseri gelişebilir.

Meme Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Kanser henüz erken evredeyken, çoğu insan herhangi bir belirti yaşamaz. Bu nedenle erken teşhisin ve düzenli doktor kontrollerinin önemi büyüktür. Hastalık ilerledikçe, çeşitli semptomlar görülebilir. Meme kanseri belirtileri arasında şunlar yer alabilir:

  • Ağrısız göğüs kitleleri veya kalınlaşmalar
  • Memenin boyutunda, şeklinde veya görünümünde değişiklikler
  • Ciltte çukurlaşma veya kızarıklık
  • Meme ucunda veya çevresinde değişiklikler
  • Meme ucundan anormal veya kanlı sıvı gelmesi

Anormal meme kitlesi olan kişiler, kitle ağrılı bile olsa tıbbi yardım almalıdır. Çoğu meme kitleleri kanser değildir; ancak, kanserli kitlelerin başarılı bir şekilde tedavi edilme olasılığı, genellikle küçük olduklarında ve yakındaki lenf düğümlerine yayılmadıklarında daha yüksektir. Meme kanseri, vücudun diğer bölgelerine yayılabilir ve farklı semptomları tetikleyebilir. Yayılma genellikle koltuk altındaki lenf düğümlerinde tespit edilir, fakat hissedilmeyen kanserli lenf düğümleri de olabilir. Zaman içinde kanser hücreleri akciğerler, karaciğer, beyin ve kemik gibi diğer organlara yayılabilir. Bu bölgelere ulaştığında, kemik ağrısı veya baş ağrısı gibi yeni kanserle ilgili belirtiler ortaya çıkabilir.

Meme Kanserinin Erken Belirtileri Nelerdir?

Durum göğüslerinizi farklı şekillerde etkileyebilir. Bazı belirtiler belirgin olabilirken, meme kanseri fark edilebilir belirtilere neden olmayabilir. Erken belirtiler genellikle aşağıdaki şekillerde ortaya çıkar:

  • Göğüslerin boyutunda, şeklinde veya konturunda değişmeler
  • Bezelye büyüklüğünde hissedilen kitle veya yumru
  • Adet döngüsü sırasında göğüste veya koltuk altında hissedilen kitle veya kalınlaşma
  • Meme ucunun görünümündeki değişiklikler
  • Meme ucunda çukurluk, buruşukluk, pullanma veya iltihaplanma
  • Cildin altında mermer gibi sertleşen bölgeler

Memede kitle oluşumu dahil bu belirtiler oldukça yaygındır ve başka hastalıklardan kaynaklanabilir. Semptomların varlığı, kesinlikle meme kanseri olduğunuz anlamına gelmez. Ancak memede hissedilen herhangi bir değişiklik durumunda hekime görünmek önemlidir. Eğer belirtileriniz kanserden kaynaklanıyorsa, erken teşhis tedavi süreçlerini kolaylaştırabilir.

Meme Kanseri Neden Olur?

Araştırmacılar bazı risk faktörleri bulsalar da çoğu meme kanserinin kesin nedeni belirsizdir. Riski artıran etkenler arasında hormonal değişiklikler ve yaşam tarzı seçimleri yer alır. Ancak risk faktörü bulunmayan bazı bireylerin neden kansere yakalandığı ve risk faktörü bulunanların neden kansere yakalanmadığı tam olarak anlaşılamamıştır.

Doktorlar, meme kanserinin meme dokusundaki hücrelerin DNA’sındaki değişikliklerle başladığını belirtmektedir. Hücrelerin DNA’sı, hücreye ne yapması gerektiğini söyleyen talimatlar içerir. Sağlıklı hücrelerde, DNA gelişme ve bölünme için belirli oranlarda talimat verir; ayrıca hücrelerin belli bir zamanda ölmesini de söyler. Ancak kanser hücrelerinde DNA’daki değişiklikler, hücrelere hızla daha fazla hücre üretmeleri için farklı talimatlar verebilir. Kanser hücreleri, sağlıklı hücrelerin ölmesi gereken zamanda yaşamaya devam edebilir ve bu da aşırı hücre oluşumuna neden olabilir. Bu hücreler, tümör adı verilen bir kitle oluşturabilir ve zamanla sağlıklı vücut dokusunu işgal edip yok edebilir. Kanser hücreleri zamanla parçalanarak vücudun diğer bölgelerine yayılabilir, bu duruma metastatik kanser denir.

Meme kanserine yol açan DNA değişiklikleri genellikle süt kanallarındaki hücrelerde meydana gelir. Sütü meme ucuna taşımak için tasarlanmış tüplerde başlayan meme kanserine invaziv duktal karsinom denir. Ayrıca, mammalin süt üretiminin yapıldığı lobüllerde başlayan kansere invaziv lobüler karsinom denir. Memedeki diğer hücreler de kanser hücrelerine dönüşebilir, ancak bu durum daha nadirdir.

Meme Kanseri Türleri Nelerdir?

Doktorlar, tedavi sürecini en az yan etki ile sürdürmek için kanser türlerini ve alt türlerini belirler. Yaygın meme kanseri türleri şunlardır:

  • İnvaziv (infiltre edici) duktal karsinom (IDC): Bu kanser, süt kanallarında başlar ve yakındaki meme dokusuna yayılır.
  • Lobüler meme kanseri: Bu kadın kanseri, göğüsteki süt üreten bezlerde (lobüller) başlar ve genelde çevreleyen meme dokusuna yayılır.
  • Duktal karsinoma in situ (DCIS): IDC gibi bu kanser de süt kanallarında başlar; ancak aradaki fark, DCIS’nin süt kanallarının dışında yayılmamasıdır.

Daha az rastlanan meme kanseri türleri şunlardır:

  • Üçlü negatif meme kanseri (TNBC): Bu agresif invaziv kanser, diğer meme kanser türlerine göre daha hızlı yayılır.
  • İnflamatuar meme kanseri (IBC): Bu nadir ve hızla gelişen kanser, göğüste döküntü şeklinde görünür.
  • Memenin Paget hastalığı: Meme ucunun derisini etkileyerek döküntü benzeri bir görünüm oluşturabilir. Tüm meme kanserlerinin %4’ünden azı bu türdendir.

Meme Kanseri Nasıl Teşhis Edilir?

Meme kanseri teşhisi için, kadınların düzenli olarak meme muayenesi ve taraması yapmaları önemlidir. Doktor, meme kanserine dair potansiyel belirtileri araştırmak veya meme taramasında anormal sonuçlar çıktığında ek tahliller isteyebilir. Bunlar aşağıdaki gibi işlemleri içerebilir:

  • Meme muayenesi
  • Meme röntgeni (mammogram)
  • Meme ultrasonu
  • Meme kanseri hücrelerinde belirli proteinleri aramak için genellikle bir iğne ile küçük bir hücre örneği alınması (biyopsi)

Meme Kanseri Tedavisi Nasıl Yapılır?

Meme kanseri tedavisi, kanserin türüne ve yayılma durumuna göre değişiklik gösterir. Kadınlarda ve meme kanseri olan bireylerde, genellikle cerrahi müdahale temel tedavi yöntemidir. Ayrıca, kemoterapi, radyoterapi, hormon tedavisi (hormonal tedavi) ve hedefli ilaçlar ile immünoterapide yaygın tedavi seçenekleri arasında yer almaktadır.

Meme Kanseri Risk Faktörleri Nelerdir?

Ebeveynlerden, kardeşlerden veya çocuklardan biri meme kanserine yakalandığında, bu durum risk faktörlerini artırır. Ailede genç yaşta meme kanseri öyküsü bulunuyorsa, risk daha yüksektir. Ancak meme kanseri tanısı konulan çoğu bireyin ailesinde hastalık hikayesi bulunmamaktadır. Bunun yanı sıra, meme kanseri risk faktörleri aşağıda sıralanmıştır:

  • Bir göğüsünde kanser görülen bireylerin diğer göğüsünde de kanser görme riski artar.
  • Bazı meme hastalıkları, meme kanseri riskinin artışına işaret eder. Bu rahatsızlıklara LCIS ve memenin atipik hiperplazisi dahildir. Bu rahatsızlıklardan birinin tespit edildiği bir biyopsi yaptıysanız, meme kanseri riskiniz artmıştır.
  • Adet döneminizin 12 yaşından önce başlaması meme kanseri riskinizi artırır.
  • 55 yaşından sonra menopozun başlaması meme kanseri riskini yükseltir.
  • Kadınların meme kanserine yakalanma olasılığı erkeklerden çok daha fazladır. Bununla birlikte herkes az miktarda meme dokusuyla doğabilir ve dolayısıyla herkeste meme kanseri riski vardır.
  • İlk çocuğunuzu 30 yaşından sonra doğurmak meme kanseri riskini artırabilir.
  • Bir veya daha fazla kez hamile kalan bireylerde meme kanseri riski azalır, hiç hamile kalmayanlarda ise bu risk artar.
  • Meme kanseri riski yaş ilerledikçe artmaktadır.
  • Meme kanseri riskini artıran belirli DNA değişiklikleri aileden çocuklara geçebilir. En bilinen değişiklikler BRCA1 ve BRCA2 olarak bilinir ve bu değişiklikler meme kanseri ile diğer kanser çeşitlerine yakalanma riskini büyük ölçüde arttırabilir. Ancak bu DNA değişikliklerine sahip olan herkes kanser olmayabilir.
  • Menopoz semptomlarını kontrol etmek için kullanılan bazı hormon tedavisi ilaçları, meme kanseri riskini artırabilir.
  • Obez bireylerde meme kanseri riski daha yüksektir.
  • Genç yaşlarda veya ergenlik döneminde göğsünüze radyasyon tedavisi almışsanız meme kanseri riskiniz artmaktadır.

Meme Kanserinden Korunma Yolları Nelerdir?

Araştırmalar, yaşam tarzında yapılacak değişikliklerin, yüksek risk altındaki bireylerde dahi meme kanserine yakalanma olasılığını azaltabileceğini göstermektedir. Meme kanserinden korunma yolları şu şekilde sıralanabilir:

  • Sağlıklı bir kiloda kalmaya özen gösterin.
  • Fiziksel aktivite, sağlıklı kiloda kalmanıza yardımcı olabilir ve bu da meme kanserini önlemeye katkı sağlar. Bu nedenle, daha fazla hareket etmeye ve daha az oturmaya dikkat edin. Çoğu sağlıklı yetişkinin, haftada en az 150 dakika orta düzeyde aerobik egzersiz yapması hedeflenmelidir. Alternatif olarak, haftada en az 75 dakika yoğun aerobik egzersiz yapmayı da deneyebilir.
  • Bebeğiniz varsa, emzirmek meme kanserinin önlenmesine yardımcı olabilir. Emzirme süresi uzadıkça koruyucu etkisi de artar.

Bunların dışında göğüslerin görünümünde veya hissiyatında herhangi bir değişiklik fark ederseniz, durumu doktorunuza hemen bildirmeniz önemlidir. Örneğin, yeni bir yumru hissederseniz veya ciltte bir değişiklik görürseniz kontrol yaptırın. Sağlık uzmanınıza, tıbbi geçmişinize göre mamografi ve diğer tarama testlerine ne zaman başlamanız gerektiğini de sormalısınız.

NOT: Bu içerik sağlık uzmanlarının katkısı ile hazırlanmış ve dil modeli ile düzenlenmiştir. Sitemizdeki bilgiler tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Sağlığınız ile ilgili tüm durumlarda, tanı ve tedaviye yönelik işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir