
Pankreas Kanseri ve Tedavi Yöntemleri | Anadolu Sağlık Merkezi
Pankreas kanseri, günümüzde yaygın olan ve tedavi süreci zor olan kanser türlerinden biridir. Anadolu Sağlık Merkezi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Süleyman Yedibela, pankreas kanserinin tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi…
Pankreas kanseri, hem erkeklerde hem de kadınlarda kanser ölümlerinde dördüncü sıradadır. Pankreas karsinomlarında, farklı genetik yapıya sahip öncüler (PanIN 1 – 3 ve IPMN = pankreasın intraduktal papiller-müsinöz neoplazisi) ayrılabilir. Pankreas kanserinin mikroskobik tanısı, tüm pankreas tümörlerinin sınıflandırılması ilişkisinde, WHO (Dünya Sağlık Örgütü) tarafından yapılmaktadır.
Besinlerin en küçük moleküllere ayrılmasını sağlayan ve pankreas sıvısını salgılayan pankreas kanallarının hücrelerinden kaynaklanan tür, pankreas kanserinin en yaygın tipidir.
Tümörler pankreasın üç bölgesinde (baş, gövde ve kuyruk) gelişebilir. Pankreas sıvısı üreten hücrelerden oluşan pankreas karsinomlarının yaklaşık %60-70’i pankreasın baş kısmında, %10-15’i gövde kısmında ve geri kalanı pankreasın kuyruğunda görülmektedir.
Pankreas Kanserinde Cerrahi Yaklaşım
Ekzokrin pankreas kanseri için en etkili tedavi yöntemi cerrahidir.
Ameliyat şansı bulunan pankreas karsinoması olan hastalarda özel kemoterapi, radyokemoterapi veya radyasyon tedavisi yapılmamaktadır. Uzak metastazların (organ metastazları, karın zarına yayılmış metastazlar, uzak lenf nodu metastazları) tespit edilmesi durumunda pankreas kanseri ameliyatı yapılmamaktadır.
Ameliyat süreçleri, Anadolu Sağlık Merkezi’nde pankreas onkoloji uzmanları ile haftalık tümör kurulumuzda gastroenteroloji, radyasyon tedavisi ve girişimsel radyoloji uzmanlarıyla birlikte belirlenmektedir ve ulusal/uluslararası kılavuzlara ve araştırma sonuçlarına göre yönlendirilmektedir. Mevcut kılavuzlar ve kişisel bulgularınıza dayalı olarak en iyi tedavi seçeneğini sağlıyoruz. Ayrıca ikinci bir görüş talep edebilirsiniz.
En modern onkolojik cerrahi tekniklerin yanı sıra kapsamlı ve yenilikçi tedavi seçenekleri (kemoterapi, immünoterapi, radyasyon) sunmayı önemsiyoruz.
Ameliyatın Yapılabilirliğinin (Rezektabilite) Belirlenmesi
Ameliyatın yapılabilirliğinin değerlendirilmesi, bilgisayarlı tomografi (BT), nükleer manyetik rezonans (MR) ve gerekiyorsa pozitron emisyon tomografisi (PET)-CT ile kapsamlı ve yüksek kaliteli evreleme teşhisi gerektirmektedir.
Pankreas kanseri teşhisi konulan hastaların yalnızca yaklaşık %15-20’sinde ameliyat umudu vardır. Tüm hastaların yaklaşık %5-10’unda sınırda ameliyat fırsatı bulunmaktadır.
Pankreas Kanserinde (Borderline) Rezektabilite Kriterleri
Primer tümör çölyak bölgesini veya ince ve kalın bağırsağı besleyen arterleri (superior mezenterik arter) sarıyorsa, tümörün cerrahi olarak çıkarılması önerilmemektedir. İnce ve kalın bağırsaktan gelen kanı karaciğere taşıyan toplardamarlar (portal ven ve/veya superior mezenterik ven) ya da dalaktan gelen kanı karaciğere ileten toplardamar (splenik ven), tümör tarafından sarılmışsa, bu durum cerrahi müdahale için bir engel olarak değerlendirilmemelidir.
Ameliyatın mümkün olup olmadığını belirleyen kriterler (rezektabilite kriterleri) genellikle (I) karaciğere giden toplardamarların (V. mesenterica superior/V. porta) kanser tarafından onarılamayacak şekilde sarılması, (II) bağırsakları besleyen arterin (A. mesenterica superiorun) %180’den fazla tümör-damar teması, (III) onarılamayan karaciğeri besleyen arter (hepatik arter) ile tümör-damar teması, ve (IV) çölyak gövdesi ile %180’den fazla tümör-damar teması içermektedir (detaylar için tabloya bakınız).
Pankreas Başı Rezeksiyonu
Pankreas karsinomunun cerrahi tedavisi, tümörün tamamen çıkarılması hedeflenmektedir. Lokal olarak sınırlı tümörlerde, standart rezeksiyonlar; pankreas başının kısmi çıkarılması (pankreatikoduodenektomi), pankreas kuyruğunun çıkarılması (distal pankreatektomi), pankreasın tamamen çıkarılması (total pankreatektomi) ve gerekli lenf nodlarının çıkarılması yoluyla yapılabilir. Karaciğere giden toplardamarlar (mezenterik-portal damarlar) ya da komşu organların tutulmuş olması durumunda, hastanın komplikasyon oranı hafif bir artışla birlikte, benzer onkolojik sonuçlarla tümörlerin tamamen çıkarılması çoğunlukla mümkündür. Pankreas karsinomunun cerrahi tedavisi etrafında, en kritik nokta ameliyat sonrası verilecek kemoterapinin (adjuvan) bir konsey onayı sonucunda belirlenmesidir. Pankreas başının çıkarılması, Kausch-Whipple yöntemi ile klasik (midenin alt üçte biri, on iki parmak bağırsağı, safra yolu, safra kesesi, pankreas başı) veya Traverso-Longmire yöntemi ile mide çıkışını (pilor) koruyucu olarak yapılabilir (görseller için aşağıya bakınız).
Pankreas Başı Rezeksiyonu Sonrası Rekonstrüksiyon
Üst ince bağırsak, geriye kalan pankreasa bağlanarak yeni pankreas sıvısının bağırsağa akışı sağlanır. Ayrıca ana safra kanalının üst ince bağırsak ile bağlantısı, safranın bağırsak akışını sağlamaktadır.
Son bağlantı, mide (burada Kausch-Whipple yöntemi ile) ile üst ince bağırsağın bir araya getirilmesidir.
Sol Pankreas Rezeksiyonu
Pankreasın gövde ve kuyruk kısmındaki tümörler, dalağın çıkarılmasını (splenektomi) ve bu operasyon kanser nedeni ile yapılıyorsa pankreasın kuyruğu ile bu bölgedeki lenf nodlarının çıkarılmasını gerektirir (distal pankreatektomi).
Birçok çalışmanın sonuçlarına göre, laparoskopik (minimal invaziv) sol pankreas rezeksiyonları, açık ameliyatlarla benzer başarıda tümörün tamamen alınmasını ve çıkarılan lenf nodu sayısının da benzer seviyelerde gerçekleşmesini sağlamıştır. Ancak çoğu çalışmada, tümör hastalarının laparoskopik ameliyatlardan ve bunla birlikte oluşabilecek avantajlardan ne kadar yararlandığını belirlemek zordur. Bunun temel nedeni, bu gruptaki hastaların güçlü bir seçim ile açık ameliyatlarla tedavi edilmeleridir.
Pankreasın Tamamının Alınması (Total Duodenopankreatektomi)
Geniş çaplı tümör invazyonu veya pankreasın merkezinde önceki cerrahi yöntemlerle çıkarılamayan bir tümör yerleşimi durumunda, pankreas, on iki parmak bağırsak, dalak ve o bölgedeki tüm lenf nodlarının çıkarılması gerekebilir.
Genişletilmiş (Extended) Pankreas Ameliyatı Stratejileri
Eğer hastayı iyileştirecek uygun bir onkolojik sonuç elde edilebiliyorsa, pankreas ve komşu organ veya dokuların çıkarılması yoluyla cerrahi tedavi uygulanmalıdır. Genişletilmiş müdahale, damarların tümörle birlikte çıkarılmasının ardından yapay damarlarla tekrar onarılmasını ve tümör tutulumunu olan komşu organların tamamen temizlenmesini içermektedir. Son yıllarda yapılan birçok araştırma, uygun deneyime sahip cerrahlar tarafından gerçekleştirilen damarların çıkarılmasını içeren ameliyatların cerrahi komplikasyonları artırmadığını ve uzun süreli sağkalım oranlarının, damar tutulumu olmayan cerrahilerle benzer olduğunu göstermiştir. Yalnızca bir metastazın (örneğin, karaciğerde) mevcut olduğu durumlarda ve nüks durumlarında, bunların cerrahi olarak çıkarılması bireysel olarak dikkate alınmakta ve en iyi sonuçları elde etmek için tüm bulguların farklı disiplinlerden gelen doktorların katılacağı (interdisipliner) tümör konseyinde tartışılması hedeflenmektedir.
Son güncellenme tarihi: 25 Mayıs 2022
Yayınlanma tarihi: 25 Mayıs 2022