Sarı Nokta Hastalığı Nedir? | Anadolu Sağlık Merkezi
Halk arasında “sarı nokta hastalığı” olarak bilinen yaşa bağlı makula dejenerasyonu, gözün retina tabakasında meydana gelen bir sorundur. Sarı nokta hastalığının ileri yaş körlüğüne kadar ilerleyebileceğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Yusuf Avni Yılmaz, “Sarı nokta hastalığının risk faktörleri arasında yaş, sigara kullanımı, ailede maküla dejenerasyonu öyküsü, yüksek tansiyon, obezite, fiziksel hareketsizlik, açık göz rengine sahip olma, aşırı güneş ışığına maruz kalma, aşırı yağ tüketimi ve bazı ilaçların yan etkileri bulunmaktadır” şeklinde açıklamada bulundu. Op. Dr. Yusuf Avni Yılmaz, sarı nokta hastalığı ile ilgili soruları yanıtladı…
Retinanın maküla bölgesinin sağlığı; okuma, tanıma, sürüş, televizyon izleme, bilgisayar kullanma ve ince ayrıntıları görmeyi gerektiren diğer görsel işlevleri yapabilme yeteneğini belirler. Retina, makula adı verilen bölümünde çeşitli nedenlerle hasar gördüğünde maküla dejenerasyonu, yani sarı nokta hastalığı ortaya çıkar. Maküla dejenerasyonu, merkezi görüşün kaybı ile sonuçlanabilir; bu durum hastalığın ilerleme derecesine bağlıdır. Yakın veya uzak bir nesneye bakıldığında detaylar net bir şekilde görülemez, ancak çevresel (yan) görüş, genellikle normal kalabilir. Örneğin, kolda bulunan saatin üzerindeki sayılar görülebilirken, akrep ve yelkovan gözlemlenmeyebilir. Hastalığın çok erken aşamalarında düz çizgiler veya karelerin görünümü eğik veya bükülmüş olarak algılanabilir.
Sarı nokta hastalığını önlemenin tek yolu iyi beslenmek ve güneş gözlüğü kullanmaktır
2010 yılında ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, dünya genelinde 9.1 milyon erken dönem maküla dejenerasyonu vakası bulunmaktadır. Bu sayının 2050 yılına kadar 17.8 milyona çıkması beklenmektedir. Maküla dejenerasyonunun iki türü bulunmaktadır: ‘kuru tip’ ve ‘yaş tip’. Kuru tip maküla dejenerasyonu, olguların yaklaşık yüzde 90’ını oluşturur. Sarı nokta hastalığı, yavaş ilerler ve bu hastalığa özel bir tedavi bulunmamaktadır. Kuru tip, hastalığın erken aşamasıdır ve maküler dokuların yaşlanması, incelmesi veya pigment birikiminin bir sonucu olarak ortaya çıkabilir. Kuru maküler dejenerasyonu, makulada ve çevresinde drusen olarak bilinen sarımsı lekelerin birikmesi ile teşhis edilir. Bu lekelerin dokuların bozulmasından kaynaklanan tortular veya döküntüler olduğu düşünülmektedir. Kuru tip maküler dejenerasyondan korunmanın veya ilerlemesini durdurmanın yegâne yolu, iyi beslenmek ve güneşin zararlı ışınlarından korunmak amacıyla güneş gözlüğü kullanmaktır.
Sarı Nokta Hastalığı Neden Oluşur?
Kuru tip maküler dejenerasyon vakalarının yaklaşık yüzde 10’u, göz hastalığını daha gelişmiş ve zararlı bir forma ilerletebilir. Islak (yaş) maküler dejenerasyonda ise retinanın altında yeni kan damarları oluşur, bu da kan ve sıvı sızmasına neden olur. Bu sıvı sızıntısı, ışığa duyarlı retinal hücrelere kalıcı bir hasar verebilir ve merkezi görmede kör nokta oluşumuna yol açabilir. Yeni oluşan damarlardan kaynaklanan sıvı sızıntısı, retinada ödem yaratır ve ciddi görme kayıplarına neden olabilir.
Sarı Nokta Hastalığı Belirtileri: Bulanık ve çarpık görme
Yaşa bağlı sarı nokta hastalığı genellikle yavaş ve ağrısız bir görme kaybına yol açar. Ancak, nadir durumlarda görme kaybı ani bir şekilde de gerçekleşebilir. Yaşa bağlı maküla dejenerasyonunun erken belirtileri arasında merkezi görüşteki gölgeli alanlar, olağandışı bulanık veya çarpık görme yer alır. Hastalığın tanısı, ayrıntılı bir göz muayenesi sırasında “Armsler grid kartı” olarak bilinen ve içinde çok sayıda kare barındıran kart testi ile yapılır. Bu karttaki çizgilerin bükülmüş bir şekilde görülmesi, maküla dejenerasyonu olasılığına işaret etmelidir. Ayrıca, göz bebeğinin damla ile genişletilmesi ve retinanın detaylı muayenesi gereklidir. Gerekli durumlarda, OCT ve göz anjiyografisi, teşhisi doğrulamak ve muhtemel maküla dejenerasyonu türünü belirlemek için önem taşımaktadır.
Genetik Yatkınlık Sarı Nokta Hastalığına Neden Olabilir
Sarı nokta hastalığı yaşla bağlantılı olmasına rağmen, araştırmalar bu hastalığın genetik bileşenleri olduğunu da göstermektedir. Çeşitli araştırmalar, yaşa bağlı maküla dejenerasyonunun gelişimi ile gen varyantları arasında güçlü bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur. Bu gen eksikliği, potansiyel olarak kör edici olan maküler dejenerasyon vakalarının neredeyse yarısıyle ilişkilendirilmiştir. Bağışıklık tepkimelerinde rol oynayan bu genlerden birinin veya birkaçının belirli varyantları, inceleme yapılan maküla dejenerasyonu hastalarının yüzde 74’ünde bulunmaktadır. Diğer araştırmalar, retinadaki oksijensiz hücrelerin, yeni kan damarlarının büyümesini tetikleyen vasküler endotelyal büyüme faktörü adı verilen bir protein ürettiğini göstermiştir.
Sarı Nokta Hastalığı Tedavisi: Kadınlarda Daha Fazla Görülüyor
Daha yaşlı bireyleri etkilemenin yanı sıra, sarı nokta hastalığı özellikle beyaz ırkta, siyah ırka göre ve kadınlarda, erkeklere kıyasla daha fazla görülmektedir. Yaşa bağlı maküla dejenerasyonu için henüz kesin bir tedavi bulunmamakta; ancak bazı tedaviler hastalığın ilerlemesini geciktirebilir veya görmeyi iyileştirebilir. Maküler dejenerasyon tedavisi, hastalığın erken evre, kuru formda mı yoksa ciddi görme kaybına yol açabilecek daha ağır yaş biçiminde olup olmamasına bağlıdır. Kuru maküler dejenerasyon için henüz bir tedavi mevcut değildir; ancak beslenme düzenlemeleri ve çeşitli vitaminlerin, yaş tipine ilerlemeyi önlemeye yardımcı olacağı düşünülmektedir. Yaş tip için ise, anormal kan damarı büyümesini durdurmaya yönelik tedaviler arasında fotodinamik terapi ve göz içi enjeksiyonlarla görmenin iyileştiği kanıtlanmıştır.