Sağlıklı Beslenme

Siyanür Nedir ve Zararları Nelerdir?


Kimyasal bileşikler kategorisinde yer alan ve son derece tehlikeli bir madde olarak tanımlanan bir bileşendir. Kimyasal formülü CN olarak bilinen siyanür, özellikle endüstriyel işlemlerde ve bazı tarımsal uygulamalarda kullanılır. İnsan sağlığına olan olumsuz etkileri nedeniyle büyük bir dikkat gerektirmektedir. Bu bileşik, solunduğunda, yutulduğunda veya ciltle temasta ciddi sağlık sorunlarına sebep olabilir. Siyanürün tehlikeleri, hücresel solunum süreçlerini engelleyerek, vücuttaki oksijen taşıma kapasitesini bozmaktadır. Bu durum, hücrelerin ve organların hızla zarar görmesine yol açabilir.

Siyanür Nedir?

Siyanür, vücudun oksijeni kullanma yeteneğini etkileyen, hızla tesir eden ve potansiyel olarak ölümcül bir kimyasaldır. Bazı yiyecek ve bitkilerde doğal olarak mevcut olan siyanür, özellikle birçok yaygın meyvenin çekirdekleri ve kabukları gibi yerlerde bulunmaktadır. Siyanür, kağıt, tekstil ve plastik üretiminde de kullanılır. Fotoğraf geliştirme sürecinde kullanılan kimyasallar arasında yer alır. Ayrıca, elektro kaplama, metal temizleme ve altın çıkarma gibi metalurji uygulamalarında kullanılmaktadır. Siyanür gazı, gemilerde ve binalarda zararlıları yok etmek için de kullanılmaktadır. Bu gazın solunması, semptomların hızla ortaya çıkmasına sebep olabilir. Aynı zamanda, katı veya sıvı formdaki siyanürü yutmak da son derece toksiktir. Siyanürle kontamine olmuş yiyecek veya içeceklerin tüketilmesi, içilmesi ya da elle teması insanları siyanüre maruz bırakabilir. Katı formlar genelde yiyecek veya içeceklerin kirlenmesini daha olası hale getirir.

Siyanürün Zararları Nelerdir?

Maruz kalındıktan sonra siyanür, hızla kan dolaşımına karışır. Vücut, küçük miktarlardaki siyanürü, büyük miktarlardakinden farklı bir şekilde işler. Küçük dozlarda siyanür, daha az zararlı olan ve idrar yoluyla atılan tiyosiyanata dönüşebilir. Ayrıca, sağlıklı sinir ve kırmızı kan hücrelerinin korunmasına yardımcı olan B12 vitamini oluşturmak için başka bir kimyasalla birleşebilir. Ancak büyük dozlarda, vücut bu siyanürü tiyosiyanata dönüştürme yeteneğini kaybeder. Siyanürün hücrelerin oksijen kullanımını engellemesi, en önemli zararlarından biridir. Sonuç olarak bu hücreler ölür ve kalp, solunum sistemi ile merkezi sinir sistemi siyanür zehirlenmesine karşı en duyarlı olan organlardır.

Siyanür Zehirlenmesi Nedir?

Siyanür, bilinen en hızlı zehirlerden biri olarak mitokondriyal bir toksin niteliği taşır. Bu toksin, vücudun yaşamsal oksijeni kullanmasını engelleyerek işlev gösterir. Tarihsel olarak bir infaz yöntemi olarak kullanılan siyanür, maruziyetten dakikalar ila saatler içerisinde ölüme neden olabilir. Önemli siyanür zehirlenmeleri nadir olsa da, hayat kurtarıcı panzehirin ve destekleyici tedavinin hızla sağlanması gerekmektedir.

Karbon-nitrojen (CN) bağı içeren kimyasal siyanür, bazı şaşırtıcı yerlerde bulunmaktadır. Örneğin; badem, lima fasulyesi, soya ve ıspanak gibi birçok güvenli bitkide mevcuttur. İnsan vücudundaki metabolizmanın bir yan ürünü olarak ortaya çıkar. Ayrıca, her nefeste düşük miktarlarda dışarı atılır. Ancak bu kimyasalın ölümcül formları şunlardır:

  • Sodyum Siyanür (NaCN)
  • Potasyum Siyanür (KCN)
  • Hidrojen Siyanür (HCN)
  • Siyanogen Klorür (CNCl)

Bu formlar katı, sıvı veya gaz halinde bulunabilir. Yangın gibi durumlarda bu formlarla karşılaşma ihtimali vardır.

Siyanür Zehirlenmesi Nasıl Olur?

Yangın dumanının solunması, fotoğrafçılık, kimyasal araştırmalar, sentetik plastikler, metal işleme ve elektro kaplama gibi siyanür kullanan endüstriyel faaliyetler ya da elma çekirdekleri gibi siyanür içeren bitkiler sebebiyle siyanür zehirlenmesi oluşabilir. Siyanür zehirlenmesinin belirtileri ve semptomlarının tanımlanması zor olabilir. Siyanür zehirlenmesi belirtileri şunlarla kendini gösterebilir:

  • Genel halsizlik
  • Bilinç bulanıklığı, konfüzyon
  • Tuhaf davranışlar
  • Aşırı uyku hali
  • Koma durumu
  • Nefes darlığı
  • Baş ağrısı
  • Baş dönmesi
  • Kusma
  • Karın ağrısı
  • Nöbetler

Bu noktada cilt, alışılmadık derecede pembe veya kiraz kırmızı olarak gözlemlenebilir. Solunum hızı artabilir ve kalp atışı yavaş veya hızlı olabilir. Siyanürün akut yutulması hızlı bir başlangıç yapar. Bu durum, kalbi anında etkiler ve ani bir çöküşe, nöbete ya da komaya neden olabilir. Yutma ya da çevresel etkenlerden kaynaklanan kronik zehirlenme ise daha kademeli bir seyir izler.

Siyanür Zehirlenmesi Belirtileri Nelerdir?

Zehirlenmenin tespiti oldukça güç olabilir. Siyanür yutmanın etkileri boğulma etkilerine oldukça benzemektedir. Toksisite mekanizması, siyanürün vücudun hücrelerinin oksijeni kullanmasını engellemesinden kaynaklanır. Bu nedenle, tüm hücrelerin hayatta kalması için gerekli bir unsurdur. Toksik siyanür maruziyetinin belirtileri, maruziyetten birkaç saniye ila birkaç dakika sonra ortaya çıkabilir. Siyanür zehirlenmesi belirtileri şu şekilde sıralanabilir:

  • Genel zayıflık
  • Bulantı
  • Bilinç bulanıklığı
  • Baş ağrısı
  • Nefes almada zorluk
  • Nöbet
  • Bilinç kaybı
  • Kalp durması

Siyanür zehirlenmesinin ciddi etkileri, doz, siyanür türü ve maruziyet süresi gibi faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Siyanür Zehirlenmesi Tedavisi Nasıldır?

Siyanür yutulması durumunda, toksinin emilmesini engellemek ve vücuttan güvenli bir şekilde temizlenmesine yardımcı olmak için aktif kömür uygulanabilir. Siyanür maruziyeti, oksijen alımını etkileyebilir. Bu nedenle doktor, yüzdelik oranla yüzde 100 oksijen sağlaması amacıyla bir maske ya da endotrakeal tüp kullanabilir. Ciddi vakalarda siyanür zehirlenmesi tedavisi için doktorlar aşağıdaki iki panzehirden birini kullanabilir:

  • Siyanür panzehir kiti
  • Hydroxocobalamin (Siyanokit)

Maruz kalan hasta tamamen bilinçsizse, hastanın durumunu izlemek ve değerlendirmek için çeşitli invaziv işlemler yapılabilir. Hastanın durumu ciddi değilse, kapsamlı bir muayeneye ihtiyaç duyulur. Genelde hastanın kıyafetleri çıkartılır; çünkü kıyafetlerde kalan siyanür, hem hastayı hem de bakım verenleri zehirleyebilir. Ancak unutulmamalıdır ki, siyanür zehirlenmesinin evde tedavi edilmesi mümkün değildir.

NOT: Bu içerik sağlık uzmanlarının katkısı ile hazırlanmış ve dil modeli ile düzenlenmiştir. Sitemizdeki bilgiler tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Sağlığınız ile ilgili tüm durumlarda, tanı ve tedaviye yönelik işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir