Sağlıklı Beslenme

Yemek Borusu (Özofagus) Kanserinin Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Yemek borusu kanseri, besinlerin boğazdan mideye taşınmasını sağlayan uzun, kaslı bir tüp olan yemek borusunda meydana gelen bir hastalıktır. Genellikle kanser ilerleyene kadar belirgin semptomlar görülmez ve hastalar durumu fark edemez. En sık görülen türleri skuamöz hücreli karsinom ve adenokarsinomdur. Skuamöz hücreli karsinom, yemek borusunun üst kısmında gelişirken, adenokarsinom genellikle alt kısımda ortaya çıkar. Belirtiler arasında yutma güçlüğü, ağrı, kilo kaybı, hazımsızlık ve özofagus tıkanıklığı yer alabilir. Kronik reflü hastalığı, obezite ve beslenme alışkanlıkları gibi risk faktörleri mevcuttur. Erken teşhis ile uzman doktorlar tarafından ameliyat ve diğer tedavi yöntemleri ile müdahale edilebilir.

Yemek Borusu (Özofagus) Kanseri Nedir?

Yemek borusu kanseri, günümüzde insanlar arasında sık görülen hastalıklardan biridir. Bu kanser türü, yutulan gıdaların boğazın arkasından mideye geçişini kolaylaştıran yemek borusunun dokularında başlar. Kanser, yemek borusunun herhangi bir bölgesinde gelişebilir ve genellikle tümörler kanser yayılana kadar belirgin semptomlar göstermez. Doktorlar, erken evre özofagus kanserinde tümörlerin çıkarılması veya semptomların hafifletilmesi için cerrahi müdahale önerebilir. İleri evre kanser tedavisi için kemoterapi, radyasyon terapisi ve immünoterapi gibi yöntemler kullanılabilir.

Yemek Borusu Kanseri Neden Olur?

Yemek borusu kanseri, yemek borusunun dokusundaki hücrelerin DNA’sında oluşan anormallikler sonucu meydana gelir. Bu değişiklikler hücrelerin normalden fazla çoğalmasına sebep olur ve mutasyona uğramış hücreler yemek borusunda tümör oluşturur. Kesin nedenler bilinmemekle birlikte, yemek borusu kanseri riskini artıran bazı faktörler bulunmaktadır. Bu risk faktörlerinden bazıları şunlardır:

  • Barrett özofagusu: Alt yemek borusundaki hücrelerde, kronik ve tedavi edilmemiş asit reflüsünden kaynaklanabilir. Bu durum, yemek borusu kanseri riskini artırabilir.
  • Obezite: Fazla kilolu olmak ya da obezite yemek borusunda kanser riski yaratabilecek iltihaplanmalara neden olabilir. Obezite, vücudun iltihap seviyelerini artırarak kanser gelişimine katkıda bulunabilir.
  • Diğer rahatsızlıklar: Yemek borusu kanseri bazı nadir kalıtsal hastalıklarla ilişkilidir. Bunlar arasında, yutkunmayı zorlaştıran akalazya ve avuç içlerinde aşırı deri oluşumuna yol açan tilozis gibi bozukluklar yer alır.
  • Beslenme alışkanlıkları: Yetersiz meyve ve sebze tüketimi, yüksek yağlı ve işlenmiş gıda tüketimi yemek borusu kanseri riskini artırabilir.
  • Genetik faktörler: Aile geçmişinde yemek borusu kanseri olan kişilerde genetik faktörlerin etkisi olabilir. Belirli gen mutasyonları kanser riskini artırabilir.
  • Bazı kimyasallara maruz kalma: Uzun süre kuru temizleme solventlerine maruz kalma gibi mesleki maruziyetler yemek borusu kanseri riskini artırabilir.

Yemek Borusu Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Erken dönem özofagus kanserinde belirgin semptomlar olmayabilir. Ancak, yutma güçlüğü hastaların fark edebileceği ilk semptomlardandır. Diğer belirtiler şunlardır:

  • Boğaz veya sırt bölgesinde, göğüs kemiğinin arkasında veya kürek kemikleri arasında ağrı
  • Kan kusma veya öksürme
  • Göğüste yanma hissi
  • Ses kısıklığı veya kronik öksürük
  • İstenmeyen kilo kaybı

Yemek Borusu Kanseri Evreleri

Yemek borusu kanseri teşhisi konduktan sonra, doktorlar kanserin yayılımını ve seviyesini belirlemeye çalışır. Bu sürece evreleme denir. En erken evre sıfır, sonraki evreler ise I ile IV arasında değişir. Genellikle daha düşük evreler, kanserin daha az yayıldığını gösterir. Kanser evreleri şu şekildedir:

  • Evre 0: Kanser yalnızca epitelde, yemek borusunun içini kaplayan hücrelerin üst tabakasındadır. Daha derin katmanlara yayılmadığı için tedavi şansı yüksektir.
  • Evre I: Kanser, yemek borusunun iç tabakasından dış tabakasına ilerlemiştir, ancak lenf düğümlerine veya diğer organlara yayılmamıştır.
  • Evre II: Kanser, yemek borusunun dış tabakasına veya komşu dokulara ilerlemiştir fakat lenf düğümlerine yayılmamıştır.
  • Evre III: Kanser, kalın kas tabakasına doğru büyümeye başlamış ve çevresindeki lenf düğümlerine veya komşu dokulara yayılmış olabilir, ancak uzak organlara metastaz yapmamıştır.
  • Evre IV: Bu evrede kanser genellikle yemek borusunun dışına yayılmıştır ve uzak organlara metastaz yapmış olabilir. İleri evre tedavi seçenekleri sınırlı olabilir.

Yemek Borusu Kanseri Nasıl Teşhis Edilir?

Yemek borusu kanseri tanısı için doktor öncelikle hastanın tıbbi öyküsünü alır ve belirtileri inceler. Teşhis için aşağıdaki testler talep edilebilir:

  • Baryumlu radyografi: Baryum testi, doktorların yemek borusunun yapısını röntgende gözlemlemesine yardımcı olur. Hastaya ağızdan baryum süspansiyonu verilir ve ardından röntgen çekilir.
  • Endoskopi ve biyopsi: Endoskopi ile yemek borusunun içi görüntülenebilir ve anormallikler olup olmadığı kontrol edilebilir. Doktorlar gerekirse biyopsi alarak kanser hücrelerini inceleyebilir.
  • Endoskopik ultrasonografi (EUS): EUS, yemek borusunun çevresindeki lenf düğümlerini ve dokuları detaylı olarak incelemek için kullanılabilir.
  • Bilgisayarlı tomografi (BT) taraması: BT taramaları, kanserin varlığını ve yayılma derecesini değerlendirir.
  • Manyetik rezonans görüntüleme (MRG): MRG, kanserin lenf düğümlerine veya çevre dokulara yayılmasını daha ayrıntılı incelemek için kullanılır.
  • Pozitron emisyon tomografisi (PET) taraması: PET taraması, kanserin vücudun diğer bölgelerine metastazını değerlendirmek için kullanılır.

Sık Sorulan Sorular

Dil Kanseri Tekrarlar mı?

Dil kanseri tekrarlayabilir. Tedavi edilen vakalarda kanser hücreleri geri dönebilir veya yeni kanserler gelişebilir, bu nedenle düzenli takip önemlidir.

Yemek Borusu Kanserine Hangi Doktor Bakar?

Yemek borusu kanseri tanı ve tedavisi genelde birden fazla branşın işbirliği ile yapılır. Gastroenterolog, genel cerrah ya da onkologlar bu süreçte önemli rol oynarlar.

Yemek borusu kanseri, birçok faktöre bağlı gelişebilen bir rahatsızlığardır ve genelde erken evrelerde cerrahi tedavi ile müdahale edilir. Belirtiler gösteren kişiler, gastroenteroloji polikliniğinden randevu alarak tedavi sürecine başlayabilirler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir