Sağlıklı Beslenme

Ağız Yaralarını İyileştiren Yöntemler ve Geçiş Süreci nasıldır?

Ağız ve diş sağlığı, estetik ve genel sağlık açısından büyük bir öneme sahiptir. Ağız içindeki yaralar, günlük yaşam aktiviteleri olan konuşma ve yeme gibi işlevleri etkileyebilir. Bu yaralar, hızlı bir şekilde iyileşen küçük kesikler ya da ağrılı aftlar şeklinde olabilir. Tedavi için doğal gargaralar kullanılabilse de, tekrarlayan yaraların ciddi hastalıkların habercisi olabileceği için dikkat edilmelidir. Bu tür yaralar için kulak burun boğaz uzmanlarına veya diş hekimlerine başvurmak önem arz eder.

Ağız Yarası Nedir?

Ağız yarası, dudak, dil, dil altı, damak, diş etleri ve yanakların iç kısmındaki mukozal hasarlar olarak tanımlanır. Sıcak yiyecek tüketimi ya da yanlışlıkla ısırma gibi nedenlerle meydana gelen basit yaralar olabileceği gibi, uçuk gibi virüslere bağlı ağrılı lezyonlar da görülebilir. Ağızda en sık görülen lezyonlardan biri aft veya aftöz ülser olarak bilinen patolojilerdir. Genellikle beyaz, iltihaplı ve oldukça ağrılıdırlar. Özellikle gribal enfeksiyonlar sırasında sıkça görülen aftlar, genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden iyileşir. Sık tekrarlayan ve geçmeyen aftlar, altta yatan ve immün sistemi etkileyen hastalıkların belirtisi olabilir. Bu tür durumlarda tıbbi tetkik yapılması gerekir. Diş eti hastalıkları ve diş apseleri de ağız yaralarına yol açabilir. Kadınların, erkeklere göre ağız yarası geliştirme sıklığının daha fazla olduğu gözlemlenmiştir.

Ağız Yarası Çeşitleri Nelerdir?

Ağız yaraları çeşitli şekillerde ortaya çıkabilmektedir. Farklı tipteki lezyonlar, farklı hastalıkların habercisi olabilir.

Üzeri beyaz, etrafı kırmızı ve ağrılı olan yaralardır. Genellikle ağız içinde yer alırlar ve dudaklarda görülmezler. Küçük, büyük ya da kümeler halinde olabilirler. Sık sık tekrarlayan aftlar, bağışıklık sistemi bozukluğu ile ilişkilidir.

Herpes simplex virüsü tarafından oluşturulan, genelde dudak çevresinde görülen ağrılı, içi sıvı dolu kabarık lezyonlardır. Vücutta latent kalmış herpes simplex virüsleri, özellikle grip dönemlerinde ve bağışıklık sisteminin zayıfladığı zamanlarda bu lezyonlara neden olabilir.

Kandidiyazis, yani Candida albicans adı verilen bir mantar türü tarafından oluşturulan lezyonlardır. Mukozada sarı-beyaz renkte, yumuşak ve ağrısız lezyonlar halinde ortaya çıkarlar. Genellikle bebeklerde, takma diş kullanan bireylerde veya bağışıklık sistemi zayıf olan hastalarda görülür.

Beyaz, kirli beyaz veya bazen sarımtırak, mukozadan hafif yüksek, üzeri düz veya pürtüklü lezyonlardır. Dilde veya ağız mukozasında görülebilirler ve genellikle sigara içimi nedeniyle geliştiği düşünülmektedir. Bu yaralar kesildiğinde lökoplaki genellikle sona erer.

Lökoplakide tarif edilen yaraların kırmızı renkli olanı ise başka bir çeşittir.

Özellikle dilde görülen, kabarık morumsu lezyonlardır.

Ağız Yarası Belirtileri Nelerdir?

Ağız yarasına dair belirtiler şöyle sıralanabilir:

  • Ağız içinde etraf dokudan daha kızarık veya beyaz görünümde yaralar.
  • Yara bölgesinde şişkinlik, ağrı ve hassasiyet.
  • Lezyona bağlı olarak konuşma ve çiğneme güçlüğü nedeniyle oluşan ağrı ve batma hissi.
  • Diş fırçalama sırasında ağrı.
  • Ağrı nedeniyle iştah azalması.

Geçmeyen Ağız Yarası Neden Olur?

Ağız yaraları genellikle 1-2 gün içinde kendiliğinden geçer. Bazı durumlarda, 10 güne kadar uzayan lezyonlar görülebilir. Eğer bu süre içerisinde yaralar geçmiyorsa veya sık sık tekrar ediyorsa, altta yatan diğer sebeplerin araştırılması gerekir. Beslenme yetersizlikleri, özellikle C vitamini ve diğer vitamin eksiklikleri veya sigara kullanımı tekrarlayan ağız yaralarına neden olabilir. Ayrıca bağışıklık sistemini baskılayan hastalıklarda da tekrarlayan yaralar gelişebilir. Romatizmal bir hastalık olan Behçet Hastalığı’nın ana bulgularından biri de ağızda tekrarlayan aftöz ülserlerdir.

Hamilelikte (Gebelikte) Ağız Yarası

Gebelik döneminde vücutta hormonal aktivite artar. Özellikle östrojen hormonunun etkisiyle hamile kadınlarda diş eti problemleri ve iltihaplanmalar sıklıkla gözlemlenir. Diş etleri hassaslaşır, çabuk şişer ve daha sık kanama görülebilir. Bu durumlardan korunmak için gebelikte ağız ve diş bakımına özen gösterilmeli ve droje kesintiye uğratılmamalıdır.

Ağız Yarasına Ne İyi Gelir?

Ağız yaraları genellikle doğal maddelerle yapılan gargaralar ile iyileşir. Ağız yarası nasıl geçer sorusunun cevabı olarak insanlar, tarih boyunca doğal yöntemlere başvurmuştur. Doğal yöntemlerle geçmeyen ağız yaralarının tedavisinde antibiyotik veya antiviral ajanlar kullanılabilir. Dudakta gelişen uçuklar için antivirüs içeren kremler fayda sağlayabilir. Ağız yaralarını iyileştirebilecek bazı doğal maddeler şunlardır:

Ağız yarasına iyi gelen doğal yöntemler;

  • Karbonat
  • Tuz
  • Karanfil yağı
  • Aloe vera
  • Meyan kökü
  • Hindistan cevizi yağı
  • Adaçayı

Karbonat

Ağızda ortaya çıkan lezyonlar için sıklıkla karbonat kullanılır. Karbonatın iltihapları azaltma özelliği sayesinde hem yaralar iyileşir hem de ağrı azalır. Bir çay kaşığı karbonat ile az miktar ılık su karıştırılarak hazırlanan macun, yaraya sürülüp bir süre bekletilmeli, ardından temiz ılık su ile durulanmalıdır.

Tuz

Tuzlu suyla gargara yapmak ağız yaralarının tedavisinde etkilidir. Tuz, ayrıca aft ağrısını da hafifletir. Yarım bardak ılık suya bir çay kaşığı tuz eklenip, bu suyla günde birkaç defa gargara yapılabilir.

Karanfil Yağı

Karanfil yağının ağrı kesici özellikleri bulunur ve ağrılı ağız içi lezyonlar için kullanılabilir.

Aloe Vera

Aloe vera bitkisinin jeli doğrudan aftların üzerine uygulanarak ağrıyı hafifletir ve iyileşme sürecini hızlandırır. Aloe vera suyu da benzer etkiyi gösterir.

Meyan Kökü

Meyan kökünün doğal iyileştirici özellikleri, ağız yaralarında da olumlu sonuçlar verir.

Hindistan Cevizi Yağı

Hindistan cevizi yağı doğal bir antimikrobiyal maddesidir. Diğer yenilebilir yağlarla birlikte gargara olarak kullanılması tarih boyunca tercih edilmiştir.

Adaçayı

En eski antimikrobiyal bitkilerden biri olan adaçayı, ağız yaralarının tedavisinde etkilidir. Pratik olarak her yerde bulunabilen yaprakları sıcak suda demlendikten sonra, gargara veya ağızda tutarak kullanılabilir.

Doğal yöntemlerle geçmeyen ya da sık tekrar eden ağız yaraları daha ciddi hastalıkların belirtisi olabilir. Böyle bir durumda bir kulak burun boğaz uzmanı veya diş hekimine danışmayı unutmayınız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir