
Çocukları Enfeksiyonlardan Koruma Yöntemleri | Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi
Kış mevsiminin gelmesiyle birlikte, özellikle okullarda çocuklar arasında yayılan enfeksiyon hastalıklarının yayılma riskini, aldıkları koruyucu önlemlerle azaltmak mümkün. Bu dönemde öne çıkan enfeksiyonlar arasında Influenza, Covid-19, rinovirüs, parainfluenza, RSV virüsleri ve Streptokok bakterisi (beta) yer alıyor. Anadolu Sağlık Merkezi’nden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşe Sokullu, “Herhangi bir enfeksiyon hastalığına yakalanmış çocukların evde dinlenmesi ve okula gitmemesi, enfeksiyonu diğer çocuklara bulaştırmamaları açısından en etkili önlemdir” dedi. Dr. Sokullu, çocukları enfeksiyonlardan korumanın yöntemlerini anlattı…
Çocuklarımız yanımızdayken enfeksiyonlara karşı önlem almak oldukça kolaydır. Ancak kalabalık ortamlarda, özellikle okullarda, bu durum daha karmaşık hale geliyor. Kreş çağındaki çocuklarda kişisel hijyen anlayışının henüz gelişmemiş olması, hastalıkların yayılma riski artırıyor.
Okul ve kreşlere giden çocuklar arasında yaygın bir virüs olan parainfluenza, ses tellerinde sorunlara yol açarak köpek havlama sesi gibi bir öksürüğe sebep olabiliyor. Influenza (mevsimsel grip) ise yüksek ateş, kas ağrıları ve halsizlik gibi belirtilerle kendini gösterebiliyor. Rinovirüs, genellikle burun bölgelerini etkileyerek baş ağrısı, burun tıkanıklığı ve öksürük gibi belirtilerle ortaya çıkıyor. Covid-19 da influenza ile benzer şikayetlere neden olabiliyor.
Solunum yoluyla bulaşan enfeksiyonlar arasında kızamık, kızamıkçık, “öpücük hastalığı” olarak bilinen enfeksiyöz mononükleoz, parvovirüs (beşinci hastalık) ve suçiçeği de bulunmaktadır. Bu sayılan rahatsızlıklar, vücutta döküntülere yol açabilir. Ayrıca, kızamık ve suçiçeği sonrasında zatürre gibi ikincil enfeksiyonlar da gelişebilir.
Mide bağırsak sistemini etkileyen virüs enfeksiyonları, su gibi dışkılama ile sıvı kaybı, ateş ve kusma belirtileri gösterebilir. Bakteriyel enfeksiyonlarda dışkı yoğunlaşabilir, kanlı ya da mukuslu hale gelebilir, ateş ve kusma da görülebilir.
Hijyen önemlidir
Çocukların beslenme alışkanlıkları ve hasta olduklarında nasıl davranacakları kritik önemdedir. Ebeveynler çocuklarını okuldayken göremeseler de denetimden vazgeçmemelidir. Öncelikle evde kişisel hijyen alışkanlıkları oluşturulmalı ve bu alışkanlıklar örnek olunarak pekiştirilmelidir. Enfeksiyonlardan korunmada en önemli adım el temizliğidir. Ebeveynlerin sık sık ellerini yıkaması, çocuklar için önemli bir eğitim deneyimidir. Okulda yaşananları çocuklardan öğrenmek çoğu zaman zordur, bu nedenle dolaylı sorular sorulabilir. Örneğin; “Ellerini yıkıyor musun?” yerine “Okuldaki sabunun kokusu güzel mi?” gibi sorularla çocukların hijyen alışkanlıkları hakkında bilgi edinilebilir.
Hasta çocuklar evde dinlenmelidir
Enfeksiyon riski, kalabalık okullarda daha yüksektir. Zira enfeksiyonlar en çok elle yayılmaktadır. Grip virüsleri, plastik veya tahta gibi okuldaki eşyalar üzerinde yaklaşık 24 saate kadar yaşayabiliyor. Damlacık yolu ile bulaşan virüsler, öksürük ve aksırıkla havada kalabilmektedir. Bu nedenle, kalabalık ortamlarda çocukların bu havayı soluması daha kolay olur. Sınıfların sık sık havalandırılması, el ve ortam temizliği kadar önemlidir.
Herhangi bir enfeksiyon hastalığında, çocukların evde dinlenmesi ve okula gitmemesi öncelikli bir önlemdir. Kış döneminde hastalık sayısının arttığı bu dönemde, çocukların hasta arkadaşlarıyla öpüşmemesi ya da sarılmaması, hasta olan arkadaşlarının malzemelerini kullanmaması da son derece önemlidir. Genellikle istirahat, yeterli sıvı alımı ve dengeli beslenme ile üst solunum yolu enfeksiyonları ilaçsız bir hafta içinde atlatılabilir. Ancak çocuğun ateşini düşürmede güçlük yaşanıyorsa, kusma varsa ya da ailede havale öyküsü bulunuyorsa, tedavi için donanımlı bir sağlık merkezine başvurulması en uygunudur.
Çocukları aşırı korumak yanlıştır
Okul çağı çocuklarının enfeksiyonlara karşı duyarlılığı, ebeveyn tutumlarına göre değişiklik gösterebilir. Aşırı koruyucu tutumlar, çocukların dış dünyadaki mikroorganizmalarla tanışmalarını engelleyebilir. Bu, çocukların mikroplara karşı bağışıklıklarının düşük kalmasına neden olabilir. Hiç mikroorganizmalarla karşılaşmamış bir çocuk okul döneminde tanıştığında daha ağır enfeksiyonlar geçirebilir. İkinci çocuklar genelde, bebekliklerinde hastalanıp okul çağında daha az enfeksiyon geçirirler çünkü daha önce abilerinin veya ablalarının hastalıklarını kapmışlardır. Ancak ilk çocuklar, ilk kez kalabalık bir ortama girdikleri için daha sık enfeksiyon kaparlar.
Her enfeksiyon için antibiyotik kullanılmaz
Düzenli egzersiz yapmak, bağışıklık sistemini güçlendirmek adına son derece önemlidir. Çocukların her gün açık havaya çıkarılmaları ve düzenli fiziksel aktivitelere katılmaları, hem sağlıklarını hem de sosyal ve psikolojik gelişimlerini olumlu etkiler.
Çocuklarda üst solunum yolları enfeksiyonlarının başlıca nedenleri virüslerdir. Virüs enfeksiyonları durumlarında, sıvı alımı, çocukların dinlendirilmesi ve düzgün beslenmeleri tedavi bakımından oldukça önemlidir. Antibiyotikler, virüs enfeksiyonlarında etkili değildir. Covid pandemisi deneyimi de göstermiştir ki, 40 dereceye kadar yükselebilen bir ateş, ilaçsız tedavi edilebilir.
Buna karşılık, “Beta” olarak bilinen ve çocuklarda en sık görülen bakteriyel üst solunum yolu enfeksiyonu etkeni olan “A grubu Beta-hemolitik Streptokok enfeksiyonları” mutlaka antibiyotik ile tedavi edilmelidir.
Eğer çocuğun bağışıklık sistemi zayıfsa, virüslerin bulunduğu ortamda bakteriyel enfeksiyonlar da ortaya çıkabilir. Bu durum, sinüzit, orta kulak iltihabı, zatürre ve bronşit gibi rahatsızlıklara yol açabilir. Bu nedenle, antibiyotik tedavisi gerektiği söylenebilir.
Virüs enfeksiyonlarına yakalanmış çocuklarda bağışıklık sistemi virüsle savaşmaktadır. Bazı çocuklar bu savaşı 1-2 günde, bazıları ise 10 günde atlatabilir. Ancak erken atlatan ile geç atlatanlar arasında bağışıklık sistemi hakkında bilimsel bir fark bulunmamaktadır. Her çocuk, özellikle 5-6 yaş altındaysa, en az bir kez ateşlenme veya enfeksiyon geçirir. Ancak sık tekrarlayan bademcik enfeksiyonları, bronşit, zatürre, tekrarlayan ishal gibi rahatsızlıklar yaşayan çocuklarda bağışıklık sisteminin değerlendirilmesi gerekebilir.
ENFEKSİYONLARDAN KORUYUCU BESLENME ÖNERİLERİ
Okul çağı çocuklarının bağışıklık sistemini güçlendirmek için aşağıdakilere dikkat edilmelidir:
- Güne kahvaltı ile başlanmalı; karbongidrat, protein ve yağ içeren besinler alınmalıdır. Örneğin; yumurta, meyveli yoğurt veya tahıllı karışımlar tercih edilebilir. Kahvaltının tatlandırılmasında pekmez veya bal kullanılabilir.
- Kış aylarında lif açısından zengin armut, C vitamini açısından bol narenciye ve yeşil sebzelerin (ıspanak, pazı, brokoli, maydanoz) tüketimi önemlidir.
- Peynir, süt veya yoğurt gibi süt ürünlerinden en az biri seçilmelidir. İnek sütüne alerjisi olmayan çocuklara günde bir bardak süt verilebilir. Ancak demir bakımından zengin yiyeceklerle süt/yoğurt bir arada tüketilmemelidir.
- Mısır gevrekleri/tahıllı karışım seçerken şekersiz olanlar tercih edilmelidir.
- Yemeklere nane gibi faydalı otlar eklenebilir.
- Hazır paketli veya şekerli gıdalardan uzak durulmalıdır. Çocuklara abur cubur reklamları izletilmemelidir.
- Kış aylarında doktor kontrolü altında D vitamini takviyesi yapılabilir.
- Haftada iki kez balık gibi Omega-3 bakımından zengin yiyecekler tüketilmelidir; kış boyunca Omega-3 tabletleri almak zorunlu değildir.
- Kuru meyve ve kuruyemişler tüketilmelidir.
Son güncellenme tarihi: 15 Ocak 2024
Yayınlanma tarihi: 15 Ocak 2024