Sağlıklı Beslenme

Pelvik Taban Cerrahisi (Ürojinekoloji) | Anadolu Sağlık Merkezi


Pelvik taban cerrahisi, jinekolojik onkoloji, perinatoloji ve tüp bebek birimi gibi Kadın Hastalıkları ve Doğum alanının bir alt dalıdır. Bu alanda bazı kliniklerde “ürojinekoloji” terimi kullanılmaktadır. Kadınlarda idrar kaçırma, rahim sarkması ve özellikle “prolapse” olarak adlandırılan mesane sarkması gibi konularda genellikle kadın hastalıkları ve doğum bölümü devreye girmektedir. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Ulubay, Pelvik Taban Cerrahisi Bölümü’ndeki hastalıkların tedavisi hakkında bilgi vermektedir.

İdrar Kaçırma (İnkontinans)

Kadınlarda idrar kaçırmanın sebepleri çeşitlidir ve bu sebeplere bağlı olarak; ameliyat, ilaç ya da mesane içine botoks enjeksiyonu gibi farklı tedavi yöntemlerine başvurulabilir. İdrar kaçırma tedavisinde fizyoterapiye dayalı cihazlar, çeşitli yöntemlerle değerlendirilebilir. Örneğin, “stres inkontinansı” vakalarında, öksürme, hapşırma veya gülme esnasında idrar kaçırma problemleri için genellikle cerrahi müdahale tercih edilir. Ani tuvalete gitme ihtiyacında ise çoğunlukla cerrahi dışı tedavi yöntemleri yeterli olmaktadır. Pelvik taban kaslarının zayıf olduğu durumlarda vajinal lazerler veya elektromanyetik sandalyeler gibi tıbbi cihazlar kullanılabilmektedir. Mesane distansiyonu gibi rahatsızlıklarda ise hastanın idrar yapamaması veya uzun süre sonda kullanması gibi sorunlarla karşılaşılabilmektedir. Bu durum hastanın yaşına ve kullandığı ilaçlara bağlı olarak gelişebilir. Sinir uyarımı gibi tedavi yöntemleri de kliniğimizde uygulanmaktadır.

Rahim Sarkması (Uterus Prolapsusu)

İdrar kaçırma haricinde rahim sarkması, yani uterus prolapsusu yaşayan hastalara burada etkili tedavi yöntemleri sunulmaktadır. Kadınlar arasında yaygın olarak görülen rahim sarkması, sistosel (mesane sarkması) veya rektosel (bağırsak fıtığı) gibi durumlarla birlikte görülebilir. Bu hastalıklar genellikle bir arada ortaya çıkmaktadır; dolayısıyla bir hastada rahim sarkması varsa, mesane sarkmasının da mevcut olma ihtimali yüksektir. Bu hastalıklar hem genç hem de yaşlı bireylerde görülebilir. Hastanemizde robotik cerrahi, laparoskopik cerrahi, vajinal cerrahi ve vücut bozukluklarına yönelik cerrahi tedaviler başarıyla uygulanmaktadır.

Revizyon Ameliyatları

Daha önce tedavi görüp başarılı olamamış bireylerin nüks veya revizyon ameliyatları da merkezimizde etkili bir şekilde gerçekleştirilmektedir.

Vajinal Agenezi (Mayer Rokitansky Kuster Hauser Sendromu)

Doğuştan vajinası ya da rahmi bulunmayan hastalar, cinsel ilişkiye girebilmek için vajinal agenezi adı verilen cerrahi operasyon geçirmelidir. Bu rahatsızlık, Mayer-Rokitansky-Kuster-Hauser Sendromu olarak adlandırılmaktadır. Bu tür ameliyatlar dünya genelinde sınırlı sayıda merkezde gerçekleştirilebilmektedir. Kliniğimiz, doğuştan vajinası olmayan hastalara cerrahi tedavi imkanı sunmaktadır. Vajinal agenezi tedavi yöntemleri oldukça sınırlıdır; ancak merkezimizde hastanın kendi dokusu olan “periton” kullanılarak özelleştirilmiş tedavi planları oluşturulmaktadır. Hastanemiz, gelişmiş altyapısıyla robotik cerrahi gibi yöntemleri de uygulama imkanına sahiptir.

Estetik Operasyonlar

Pelvik taban cerrahisi birimi, sağlık problemleri ile birlikte estetik ihtiyaçları karşılamak amacıyla da kurulmuştur. Dış genital bölgede doğuştan anomali olan hastalarda, dış dudaklardaki büyüklük, küçüklük veya asimetri gibi sorunlar için etkili estetik cerrahiler uygulanmaktadır.

Labial Adezyon (Labial Yapışıklık)

Genellikle yeni doğan bebeklerde ya da ileri yaştaki kadınlarda meydana gelen labial adezyon, dış dudakların birbirine yapışarak vajinanın kapanmasına yol açmaktadır. Bu sorunun tedavisi pelvik taban cerrahisi birimimizde gerçekleştirilmektedir. Özellikle yeni doğan kız çocuklarının %70’inin 3 yaşına kadar dış veya iç dudakları kendiliğinden yapışabilmektedir ve bu durumun tedavi edilmesi gerekmektedir. Çoğunlukla masaj, bekleme tedavisi veya küçük cerrahi işlemlerle bu yapışıklıklar giderilmektedir.

Pelvik Radyoterapi

Kanser tedavisi gören hastalar, genital bölgelerinde hem estetik hem de fonksiyonel problemlerle karşılaşabilmektedirler. Vajinada kısalma, daralma ya da cinsel ilişki sırasında ağrı gibi sorunlar yaşayan hastalara alternatif medikal ve cerrahi tedavi yöntemleri sunmaktayız. Özellikle pelvik radyoterapi almış bireylerde vajinada ileri derecede kısalma veya daralma meydana gelebilir. Bu durum, cinsel ilişkiyi imkansız hale getirebilmektedir.

Vajina Daraltma Ameliyatları

Pelvik taban cerrahisi biriminde, doğum sonrası vajinada meydana gelen genişleme veya cinsel ilişkiden alınan tatminin azalması gibi problemler, vajina daraltma ameliyatları ile tedavi edilmektedir.

Rektovajinal ve vezikovajinal fistüller

Daha önce gerçekleştirilmiş cerrahi müdahale komplikasyonları olarak rektovajinal fistüllerin tedavisi, pelvik taban cerrahisi biriminde yapılmaktadır. Örneğin, radyoterapinin veya cerrahi operasyonların yan etkisi olarak kalın bağırsakla (rektum) vajina arasında bir tünel açılabilir ve dışkı anüsten değil vajinadan çıkabilir. Bu rahatsızlık, bazen kendiliğinden de gelişebilir. Vezikovajinal fistüller, mesane ve vajina arasında oluşan kanallara denir ve idrarın vajinadan çıkmasına yol açar. Bu hastalara cerrahi müdahale bu birim altında gerçekleştirilmektedir. Mükerrer ve nüks eden hastalıkların tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım ile en iyi tedavi seçenekleri sunulmaktadır. Ayrıca, vajinal daralma, idrar kaçırma gibi sorunların tedavisi için ameliyatsız lazer tedavileri de uygulanmaktadır. Fizyoterapistler ve klinik psikologlar da bu tedavilere destek olmaktadır.

Vajinal Rejuvenasyon

Hastanemizdeki gelişmiş görüntüleme ve cerrahi teknikler sayesinde hastalar, sağlıklarına konforlu bir şekilde kavuşmaktadır. Lokal ve medikal tedavi alternatifleri arasında vajinal rejuvenasyon (genital gençleşme), PRP-ekzosom kullanımı ve genital mezoterapi uygulamaları da bulunmaktadır.

Enfeksiyon Tedavileri

Kliniğimizde yalnızca pelvik organ prolapsusu, estetik ameliyatlar veya vajinal cerrahiler değil, çeşitli nedenlerle gelişen HPV veya poksvirüsü gibi genital siğiller de etkili bir şekilde tedavi edilebilmektedir. Kriyoterapi, lazer, cerrahi, medikal ilaç tedavileri veya lokal ilaç uygulamaları şeklinde tedavi seçenekleri mevcuttur. Genital siğillerin eş zamanlı tedavisi, aynı seansta tamamlanabilmektedir. Ayrıca HPV aşılaması da kliniğimizde gerçekleştirilmektedir.

HPV Aşılama Takvimi

Günümüz sağlık uygulamalarında, HPV aşısının ilk cinsel ilişkiden ve 25 yaşından önce yapılması önerilmektedir. 15 yaşını doldurmadan ilk aşısını olan bireylere iki doz HPV aşısı tavsiye edilmektedir. HPV aşısının ikinci dozu, ilk dozdan 6 ila 12 ay sonra uygulanmalıdır. 15 ila 26 yaş aralığında ilk aşısını olan bireyler ile bağışıklık sistemi baskılanmış hastalar için üç doz HPV aşısı önerilmektedir. Ayrıca, 9 ila 26 yaş arası bağışıklığı baskılanmış bireyler (HIV enfeksiyonu olanlar dahil) için de üç doz aşı önerilmektedir. İlk dozdan sonra ikinci doz için 1-2 ay, üçüncü doz için ise 6 ay beklenmesi önerilmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir