Bağırsak Düğümlenmesi: Nedir, Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri
Tıpta “volvulus” olarak bilinen bağırsak düğümlenmesi, sindirim sisteminin işleyişini ciddi şekilde etkileyen bir rahatsızlıktır. Bağırsakların kendi etrafında dönmesi sonucu içeriğin geçişini engellemesiyle meydana gelir. Acil tıbbi müdahale gerektiren bu durum, tedavi edilmediğinde hayati tehlike oluşturabilir. Genellikle ani başlayan karın ağrısı, şişkinlik, mide bulantısı ve dışkılamada durma gibi belirtilerle kendini gösterir.
Bağırsak Düğümlenmesi Nedir?
Bağırsak düğümlenmesi, bir bağırsak segmentinin kendi ekseni etrafında dönerek içeriğin geçişini durdurması ve bu bölgeye kan akışının kesilmesiyle oluşan ciddi bir sindirim sorunudur. Mekanik bir tıkanıklığa neden olmasının yanı sıra, kan dolaşımını bozarak doku ölümüne yol açabilir. Düğümlenme, ince veya kalın bağırsakta gelişebilir ve genellikle ani olarak şiddetli karın ağrısıyla kendini gösterir.
Bu durum acil tıbbi müdahale gerektirir. Erken teşhis edilmezse, bağırsak dokusu zarar görebilir ve bu da karın zarında yaygın iltihaplanmaya (peritonit) veya sepsise neden olabilir.
Bağırsak Düğümlenmesi Türleri Nelerdir?
Bağırsak düğümlenmesi, farklı bölgelerde ve şekillerde ortaya çıkabilir. Türleri hem etkilenen bağırsak bölgesine hem de oluşum şekline göre sınıflandırmak mümkündür. En yaygın türler şunlardır:
- Sigmoid volvulus: Kalın bağırsakların son kısmı olan sigmoid kolonun kendi etrafında dönmesiyle oluşur. En sık görülen tür olup genellikle yaşlı bireylerde görülür.
- Midgut volvulus (orta bağırsak): İnce bağırsağın ortasında meydana gelir ve özellikle bebeklerde ve çocuklarda daha yaygındır. Doğuştan gelen bağırsak yerleşim bozuklukları nedeniyle gelişebilir.
- Cekal volvulus: Kalın bağırsakların başlangıç kısmı olan çekumun dönmesiyle ortaya çıkar. Daha nadir görülmekte ve genellikle genç yetişkinlerde gelişir.
- Mide volvulusu: Nadir bir durumdur, ancak midenin kendi etrafında dönmesi benzer belirtilerle ortaya çıkabilir.
Her türün belirtileri ve aciliyeti farklılık gösterir. Ancak tüm formlar acil tıbbi değerlendirilmeyi gerektirir. Tedavi yöntemleri, genellikle düğümlenmenin yeri, neden olduğu hasar ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak planlanır.
Bağırsak Düğümlenmesi Neden Olur?
Bağırsak düğümlenmesi, genellikle bağırsakların normal anatomik pozisyonlarının değişmesi, hareket bozuklukları veya yapısal anormallikler nedeniyle gelişir. Bu durum bazı bireylerde doğuştan gelen bağırsak yerleşim bozuklukları ile ilişkilidirken, diğerlerinde sonradan gelişen yapışıklıklar, tümörler veya beslenme alışkanlıkları gibi çevresel faktörlere bağlı olarak ortaya çıkabilir.
Bağırsakların normal hareketlerini engelleyen veya sınırlayan durumlar, düğümlenme riskini artırır. Bağırsak düğümlenmesi her yaş grubunda görünse de, nedenleri yaşa bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Bebeklerde genellikle gelişimsel sorunlar ön plandayken, yetişkinlerde geçmiş cerrahiler veya bağırsak hastalıkları daha yaygın sebeplerdir.
Bağırsak düğümlenmesinin başlıca etkileyen faktörleri şunlardır:
- Doğuştan gelen bağırsak yerleşim bozuklukları (malrotasyon): Bebeklikte bağırsakların anormal gelişimi sonucu volvulus riski artar.
- Bağırsak yapışıklıkları (adezyonlar): Geçirilmiş karın ameliyatlarına bağlı oluşan bağ dokuları, düğümlenmeye neden olabilir.
- Bağırsak içindeki tümör ya da kitleler: Tümörlerin bağırsak yolunu daraltması, dönmeye ve tıkanmaya yol açabilir.
- Bağırsak fıtıkları: Karın duvarındaki zayıf alanlardan çıkan bağırsak bölümleri sıkışarak dönme ve dolaşım bozukluğu yaratabilir.
- Kronik kabızlık: Uzun süreli dışkı birikimi, bağırsakta baskı oluşturarak hareket kabiliyetini azaltabilir.
- Aşırı şişkinlik ve gaz birikimi: Bağırsak hareketliliğinin yavaşladığı durumlarda iç basınç artışı düğümlenmeye zemin hazırlayabilir.
- Uzun ve hareketli kolon yapısı (dolikokolon): Özellikle sigmoid kolonun normalden uzun olması, kendi etrafında dönmesini kolaylaştırabilir.
- Bazı nörolojik hastalıklar: Bağırsak hareketlerini kontrol eden sinir sistemini etkileyen durumlar, peristaltik hareketlerde bozulmaya neden olabilir.
Bağırsak Düğümlenmesi Belirtileri Nelerdir?
Bağırsak düğümlenmesinin belirtileri genellikle ani başlar ve hızla şiddetlenir, çünkü bağırsak tıkanıklığı hem sindirim sisteminin durmasına hem de ilgili bağırsak bölgesine kan akışının kesilmesine yol açar. Bu durum, bağırsak duvarının canlılığını tehdit eder. Bu nedenle belirtiler, hem mekanik tıkanıklık hem de dolaşım bozukluğu nedeniyle oluşur.
İlk saatlerde hissedilen rahatsızlıklar hızla ciddi ağrı, şişkinlik ve sistemik sorunlara dönüşebilir. Belirtilerin şiddeti düğümlenmenin yerine, süresine ve hastanın genel durumuna bağlı olarak değişir.
Bağırsak düğümlenmesinin başlıca belirtileri şunlardır:
- Şiddetli ve kramp tarzında karın ağrısı: Aniden başlayan ve dalgalar halinde gelen ağrı, özellikle göbek çevresinde yoğunlaşır.
- Karında şişlik ve gerginlik: Bağırsak gaz ve sıvı içerikle dolduğunda karın belirgin şekilde şişer ve dokunmaya hassas hale gelir.
- Bulantı ve kusma: İnce bağırsak düzeyindeki tıkanmalarda, mide içeriği geriye kaçar ve kusma gerçekleşir; kusma bazen safralı veya dışkı kokulu olabilir.
- Gaz ve dışkı çıkaramama: Bağırsak tamamen tıkandığında gaz ve dışkı geçişi durur, bu da yoğun rahatsızlık hissi yaratır.
- Ateş: Bağırsak duvarındaki hasar veya enfeksiyon durumunda vücut ısısı yükselir.
- Nabızda hızlanma (taşikardi): Vücut, ağrı ve sıvı kaybına karşı bir savunma mekanizması geliştirir, kalp hızı artar.
- Terleme ve solukluk: Yoğun ağrı ve dolaşım bozukluğu nedeniyle hasta soğuk terler ve cilt rengi soluklaşır.
- Karında hassasiyet veya sertlik: Muayene sırasında karın bölgesine baskı yapıldığında belirgin ağrı veya sertlik hissedilir. Bu durum karın zarında iltihap geliştiğini gösterebilir.
- Genel halsizlik ve tansiyon düşüklüğü: İlerlemiş vakalarda sıvı kaybı ve sistemik yanıtlar nedeniyle tansiyon düşebilir.
Bağırsak Düğümlenmesi Teşhisi
Bağırsak düğümlenmesinden şüphelenilen durumlarda teşhis süreci hızla başlatılmalıdır. Erken tanı, bağırsak dokusunun korunması ve komplikasyonların önlenmesi açısından kritik öneme sahiptir. Teşhis sürecinin ilk adımı, hastanın şikayetlerinin dinlenmesi ve fizik muayenedir. Ani başlayan karın ağrısı, gaz ve dışkı çıkaramama gibi belirtiler hekime önemli ipuçları sağlar.
Fizik muayenede karın bölgesinde hassasiyet, şişlik, gaz birikimi ve bazen bağırsak seslerinde azalma veya tamamen durma tespit edilebilir. Rektal muayene yardımıyla altta yatan bir tıkanıklık hissedilebilir veya kanama olup olmadığı kontrol edilebilir.
Tanının kesinleşmesi için görüntüleme yöntemlerine başvurulur. Karın röntgeni (düz grafi), ilk başvurulan testlerden biridir ve genişlemiş bağırsak halkaları ile hava-sıvı seviyelerini gösterebilir. Ancak daha detaylı incelemeler için bilgisayarlı tomografi (BT) en yaygın kullanılan yöntemdir. BT ile düğümlenmenin yeri ve bağırsakta meydana gelen dolanma veya hasar detaylı bir şekilde görüntülenebilir. İnce bağırsaklar daha kapsamlı incelenecekse oral kontrastlı filmlere de ihtiyaç duyulabilir.
Bazı durumlarda, özellikle bebekler ve çocuklar için ultrasonografi de tanı koymada etkili olabilir. Ayrıca laboratuvar testleri, vücudun enfeksiyona veya sıvı kaybına tepkilerini değerlendirmek açısından önemlidir. Lökosit yüksekliği, elektrolit dengesizlikleri veya laktik asit düzeyleri gibi parametreler, komplikasyon riskini belirlemede önemli veriler sağlar.
Son güncellenme tarihi: 23 Eylül 2025
Yayınlanma tarihi: 23 Eylül 2025
