
Kalp ve Beyin İçin Tehdit: Hipertansiyon
65 yaş üstü her 3 kişiden 2’si hipertansiyon riskine maruz kalıyor. Anadolu Sağlık Merkezi’nin İç Hastalıkları ve Kardiyoloji uzmanları, kalp ve beyin sağlığını tehdit eden bu duruma karşı alınabilecek önlemleri açıklıyor.
65 yaş üstü her 3 kişiden 2’si hipertansiyondan etkileniyor. Anadolu Sağlık Merkezi İç Hastalıkları ve Kardiyoloji uzmanları, bu ciddi sorun hakkında neler yapılabileceğini aktarıyor.
65 yaş üstü bireylerde hipertansiyonun görülme sıklığı artış göstermektedir. İstatistikler, 65 yaşına kadar bu hastalığı yaşamayan birinin sonraki 20 yıl içinde hipertansiyon riskinin yüzde 90’a ulaşacağını göstermektedir. Başka bir deyişle, 85 yaşına kadar yaşayan bireylerin yüzde 90’ı hipertansiyonla karşılaşmaktadır. Hipertansiyon, koroner kalp hastalığı ve inme riskini artıran başlıca sebeplerden birisidir. Türkiye’de diyaliz tedavisi gören böbrek hastalarının üçte iki kadarı, ya diyabet, ya hipertansiyon, ya da her ikisinden kaynaklanan böbrek yetmezliği yaşamaktadır. Bunun yanı sıra, hipertansiyon ileri yaşlardaki kalp yetersizliğinin ve ritim bozukluklarının en önemli etkenlerindendir.
Hipertansiyonun İnme Üzerindeki Etkileri
Hipertansiyonun en ciddi sonuçlarından biri inme riski. Hipertansiyonu olan bireylerde inme geçirme riski, normal seviyelerde olanlara göre 4-5 kat daha fazladır. 65 yaş üstü hipertansiyonu olan hastalarda, iki yıl içinde inme geçirme olasılığı yüzde 15-16 civarındayken, aynı yaş grubundaki hipertansiyonu olmayanlar için bu oran yüzde 3-4’tür.
Hipertansiyon, inmeye üç farklı şekilde yol açabilir:
- Beyindeki küçük damar hastalıklarına neden olarak küçük boyutlu damarları tıkayarak,
- Zamanla beyin damarlarında zayıf noktalar ve anevrizmalar oluşturarak, bunların patlaması sonucu kanamalara yol açarak,
- Beyine giden damarlarda sertleşme meydana getirerek, damardaki pıhtı oluşumu sonucu ya damarın tıkanmasına ya da pıhtının beyne ulaşmasına neden olarak.
Geçici Damar Tıkanmalarına Dikkat
Hipertansiyona bağlı damar tıkanmaları, yaşın yanı sıra tıkanma seviyesine bağlı olarak inme riskini artırabiliyor. Bazen geçici tıkanmalar yaşanabilir; felç belirtileri görülse de bu semptomlar yarım saat ile bir saat içinde kaybolabilir. Geçici olması hiçbir zaman hafife alınmamalıdır. Normal bir inmeye eşdeğer ciddi bir durum olarak değerlendirilmelidir. Bazı durumlarda damar,, daha uca yakın bir noktada tamamen tıkanabilir. Bu tür tıkanmalar, kolun işlevini yitirmesi ya da yüzün asimetrik görünmesi gibi semptomların yanı sıra, ayakta da belirsiz bir kasılma ve uyuşukluk hissettirebilir. Bazen bu belirtiler farklı sebeplerle ilişkilendirilebilir ve kişi, inme geçirdiğinin farkında olmayabilir. Daha ciddi tıkanmalarda ise, vücudun bir tarafındaki tüm hareket kaybolabilir, bu da hastayı yatağa bağımlı bırakabilir ve hatta ölümle sonuçlanabilir. Ancak hipertansiyona bağlı tıkayıcı inmeler genellikle ölümcül değildir. Büyük beyin damarlarının tıkanması, inmenin ölüm riski taşımaktadır. Ölüm söz konusu olmasa da inme geçiren hastaların çoğu sonrasında sosyal hayattan uzak kalmaktadır.
Hipertansiyonun Sonuçları
Hipertansiyon, beynin içindeki damarların zarar görmesine neden olmaktadır. Zayıf kalmış alanların ve mikro anevrizmaların yırtılması sonucu kanamalar meydana gelebilir. Bu kanamaların boyutu, belirtiler açısından değişkenlik gösterir. Bazen bu kanamalar ölümle bile sonuçlanabilir. Ancak her kanamanın şiddetinin hipertansiyonun seviyesine doğrudan ilişkisi bulunmamaktadır.
İnme Anında Tansiyonu Düşürmemek Gerekir
Hipertansiyona bağlı inmelerdeki risk, hipertansiyonun seviyesiyle değil, süresiyle doğrudan alakalıdır. Ani yükselen kan basıncı, kanayıcı ya da tıkayıcı inmelere neden olmaz. Tansiyon seviyesi önemlidir, ancak inmeye yol açan temel faktör damarların hasar görmesidir. İnme geçiren bir kişide, tansiyonu asla düşürmemek gerekir. Tansiyon düşürmeye çalışmak, beyindeki kan akışını olumsuz etkileyerek, beslenmeyi bozabilir ve enfarktüs alanını genişletebilir. Sonuç olarak, hafif bir inme, yaşam boyu yatağa bağımlı hale gelebilir.
İnme Anında Yapılması Gerekenler
Halk arasında yanlış bilinen bir bilgi olarak, inme geçiren bir hastaya sarımsak ya da limon suyu vermek gibi eylemler son derece yanlıştır. Tansiyon ilacı verilmemeli ve tansiyonu düşürmeye yönelik herhangi bir çaba gösterilmemelidir. Böyle bir acil durumda, hastaya yapılabilecek en iyi yardım, onu en yakın sağlık kuruluşuna taşımaktır. Peki, başka neler yapabiliriz? İnmeden korunmak. Bunun en önemli adımı, hipertansiyonun varlığının farkında olmaktır. Türkiye’de her 3 hipertansiyon hastasından biri, durumda olmadığını bilmemektedir. Hipertansiyon ilacı alan hastaların yüzde 87’si, hedef kan basıncı değerlerine ulaşamamaktadır. Yani tedavi görenlerin yalnızca yüzde 13’ünde tedavi başarılı olmaktadır.
Son güncellenme tarihi: 21 Eylül 2023
Yayınlanma tarihi: 21 Eylül 2023