Lenfoma Kanseri: Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri
Lenf sistemi, lenfatik sistem veya lenfoid sistem olarak da bilinir. Bu sistem, dolaşım ve bağışıklık sistemleriyle bağlantılıdır. Lenf sıvısı, kan plazması ve akyuvarlardan oluşur ve lenf düğümleri ile lenf damarlarının ağında dolaşır. Akyuvarlar hastalıklara karşı savunma işlevi görürken, lenf düğümleri yabancı hastalık etkenlerini filtreleyerek enfeksiyon ve diğer hastalıklara karşı vücudu korumaktadır. Lenfositlerin kontrolsüz büyümesi ile oluşan lenf kanseri, vücutta tutulan bölgeye bağlı olarak farklı belirtiler gösterir ve en sık lenf bezlerinde görülür.
Lenf (Lenfoma) Kanseri Nedir?
Lenf kanseri, hematolojik kanserler arasında en yaygın olanıdır ve çeşitli klinik bulgularla, histolojik ve biyolojik özelliklerle karakterizedir. Genellikle lenf düğümleri veya lenf sisteminin diğer dokularında gelişir, tanısı ise organlarda yoğun birikim ile konur. Lenfomalar bağışıklık sisteminin dirençli tümörleridir. En sık lenf düğümlerinde görülse de, dalak, timus bezi ve peyer plakları gibi lenf sistemine dahil diğer bölgelerde de kanser hücrelerine rastlanabilir.
Lenfoma kanserine erkeklerde kadınlardan daha sık rastlanmakta ve yaş ilerledikçe görülme sıklığı artmaktadır. Ayrıca bu hastalığın sıklığı coğrafi bölgelere ve ırklara göre değişim göstermektedir.
Lenfomalar tipik olarak Hodgkin lenfoma (HL) ve non-Hodgkin lenfoma (NHL) olarak iki ana gruba ayrılmaktadır. Bu gruplar kendi içinde de farklı alt sınıflara sahiptir. Hodgkin lenfoma klasik ve klasik olmayan olmak üzere ikiye ayrılırken, non-Hodgkin lenfoma ise B hücresi, T hücresi ve doğal öldürücü hücre kökenli çeşitleri içermektedir. Non-Hodgkin lenfoma lenfoma vakalarının %90’ını, Hodgkin lenfoma ise %10’unu oluşturur. Hodgkin lenfoma, beyaz kan hücreleri kökenli bir lenf kanseri türüdür ve ismini hastalığı ilk tanımlayan Thomas Hodgkin’den alır. Hodgkin lenfomanın görülme sıklığı 10 yaşından itibaren artar ve 20’li yaşlarda en yüksek seviyeye ulaşır. 45 yaş civarında ise ikinci bir pik gözlemlenir. Non-Hodgkin lenfoma ise B lenfositleri, T lenfositleri veya doğal öldürücü hücrelerden kaynaklanan ilerleyici bir lenf kanseridir ve lenf sistemi, lenf damarları ile vücudu saran bir ağ yapısına sahip olduğundan, herhangi bir bölgede açığa çıkabilir.
Lenf (Lenfoma) Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Lenf kanserinin belirtileri, tutulan doku ve organlara bağlı olarak değişiklik gösterir. Ancak genel olarak lenf kanserinin sık görülen bazı sabit semptomları bulunmaktadır. İlk belirti, nedeni bilinmeyen lenf bezlerinde şişlik ve bazı durumlarda ağrıdır. Lenf bezleri çeşitli vücut bölgelerine yayılmış olduğundan, bu şişlik kafada, boğazda, kol ve bacaklarda, koltuk altında ve kasıklarda görülebilir. Ayrıca lenf kanserinde görülebilecek diğer semptomlar şunlardır:
- Ateş,
- Gece artan terlemeler,
- Nedensiz kilo kaybı ve iştahsızlık,
- Gastrointestinal sistem tutulumunda karın ağrısı, şişkinlik, hazımsızlık ve bulantı,
- Cilt tutulumunda kızarıklık ve nodül oluşumu,
- Sinir sistemi tutulumunda baş ağrısı, bilinç kaybı, kas güçsüzlüğü, görme kaybı ve beyin sinirlerinde felç,
- Solunum sistemi tutulumunda devam eden öksürük ve nefes darlığı.
Lenf Kanseri Neden Olur?
Lenf kanserinin kesin nedenleri henüz tam olarak belirlenememiştir. Ancak, lenfositlerde meydana gelen DNA değişiklikleri sonucunda kontrolsüz büyüyen zararlı lenfosit hücrelerinin bu hastalığı oluşturduğu bilinmektedir. Bu değişiklikler, hücrelerde geri dönüşü olmayan kalıcı fonksiyonel ve yapısal değişikliklere yol açar. Ayrıca, lenf kanserinin ortaya çıkmasında etkili olduğu düşünülen diğer faktörler şunlardır:
- Kronik enfeksiyon hastalıkları,
- Bağışıklık sisteminde kendiliğinden gelişen veya immünsüpresif ilaç kullanımı nedeniyle oluşan yetersizlik,
- Genetik yatkınlık,
- Obezite,
- Bazı ilaçların yan etkileri,
- Düşük sosyoekonomik düzey,
- Bazı virüslerin sebep olduğu hastalıklar (EBV, HIV).
Lenf (Lenfoma) Kanseri Evreleri
Lenf kanserinin evrelemesi, tutulumun hangi alanda gerçekleştiğine, alanın büyüklüğüne ve hastalığın şiddetine göre belirlenir. Ann-Arbor sınıflama sistemine göre yapılan evreleme, bilgisayarlı tomografi (BT) veya pozitron emisyon tomografisi (PET) ile elde edilen görüntüleme sonuçlarına dayanır. Bu sınıflama, hastaların tedavi öncesi hastalığın seyrini gösteren bir skor almalarını sağlar. Evreleme, hastalığın sistemik yayılım gösterip göstermediğini belirlemede önemlidir. Lenf kanserinin evreleri aşağıdaki gibidir:
- Evre 1: Tek bir lenf düğümünde veya timus gibi tek bir lenfoid yapıda, ya da lenf dışındaki bir bölgede tek tutulum vardır.
- Evre 2: Diyaframın tek tarafında birden fazla lenf bölgesinde tutulum görülür; aynı tarafındaki lenf düğümü dışındaki bir organ ya da o organın çevresindeki lenf bezlerinde de tutulum varsa, Evre 2 lenfoma olarak adlandırılır.
- Evre 3: Diyaframın her iki tarafındaki lenf düğümlerinin tutulması Evre 3 lenfoma olarak adlandırılır; bu durumda lenf düğümü dışındaki bir organ tutulumuyla beraber olabilir.
- Evre 4: Bu evrede, dokular ve organlar üzerinde yaygın ve ciddi bir tutulum bulunmaktadır.
Lenf Kanseri Nasıl Teşhis Edilir?
Lenf kanseri için hastanelere başvuru çoğunlukla lenf bezlerindeki şişlik nedeniyle gerçekleşir. Ancak lenfoma belirtileri, genellikle diğer hastalıklarının semptomlarıyla karışabileceğinden, erken tanı koymak zordur. Lenfomanın tanısında öncelikle ayrıntılı bir öykü alınır ve fiziksel muayene yapılır. Laboratuvar testleri genellikle tanıda belirleyici değildir; kan testleri çoğu zaman normal çıkabilir. Eğer hastalık kemik iliğinde tutulum gösterirse anemi ve nötropeni dikkate alınabilir. Laktat dehidrogenaz enzimi lenf kanserinde yükselir, ancak bu spesifik bir belirteç değildir. Lenfomanın tanısında en kesin yöntem biyopsidir ve en iyi sonuç, lenf düğümünden alınan biyopsi ile elde edilir. Lenf kanseri tanısında kullanılabilecek diğer yöntemler şunlardır:
- Akciğer grafisi
- Kontrastlı BT taraması
- Pozitron emisyon tomografisi (PET)
- HBV, HCV ve HIV taraması
Son güncellenme tarihi: 11 Mart 2024
Yayınlanma tarihi: 11 Mart 2024