Doğa Ananın Şahane Hediyesi – Güzellik İçinde Yaşa
Mantar, tarih boyunca mutfaklardan laboratuvarlara kadar pek çok alanda kullanılmıştır ve 140 binden fazla türü ile günümüzde insanlığa hala şifa sağlama görevini sürdürmektedir.
Mantarı tarihsel yolculuğu nasıldır? İnsanlar mantarı nasıl değerlendirmiştir? Mantar bir sebze midir? Sağlığa olan faydaları nelerdir? Mantara bağlı zehirlenme vakalarını engellemek için neler yapılmalıdır? Mantarın besin değerini kaybetmemesi için nasıl saklanmalıdır? Mantar hakkında merak ettiğiniz her şey burada!
Şapkalı mantarların varlığı, yaklaşık 4 milyar 570 milyon yıl öncesine, Proterozoik Devir’e kadar uzanır. İnsanların mantarları sofralarına dahil etmesi ise Yontma Taş Devri’ne dayanıyor. Mantar, tarih boyunca yalnızca yemeklere lezzet katmakla kalmamış, bazı türlerinin zehirli olduğunu anlayan insanlık, bu lezzetli yiyeceği kötü niyetli amaçlarla da kullanmıştır. Mesela, söylentilere göre, Roma İmparatoru II. Claudius ve Papa VII. Clement, düşmanları tarafından kendilerine sunulan zehirli bir mantarı yiyerek hayatlarını kaybetmişlerdir.
Öte yandan, mantar, tıbbi amaçlarla Çinliler ve Kuzey Amerika yerli halkları tarafından da kullanılmıştır.
Sağlıklı yaşamın anahtarı mantar
Mantarların bir bitki olmadığı oldukça yaygın bir yanlış anlamadır. Çünkü mantarlar kendi besinlerini üretemezler. Uygun nem koşullarını sağlayan hemen her ortamda rahatlıkla yetişebilirler. Bu nedenle dünya genelinde kolayca bulunabilirler. İçerdikleri besin değerleri sayesinde, mantarları diyetimize dahil etmemiz oldukça önemlidir. Yapılan pek çok araştırma, mantarın obezite, diyabet ve kalp rahatsızlıkları gibi hastalıkları azalttığını, cilt sağlığını iyileştirdiğini, yaşlanmayı geciktirdiğini ve enerji seviyelerini artırdığını göstermektedir.
Mantar, yüksek antioksidan içeriği yanı sıra, birçok sebzede bulunmayan selenyum mineralini de barındırır. Selenyum, vücudun bağışıklık sistemini güçlendirirken, virüslere ve kanser hücrelerine karşı savaşan hücrelerin dayanıklılığını artırır. Ayrıca toksik minerallere karşı koruma sağlayarak, alkol, sigara ve yağların vücuda etkilerini azaltır, tiroid fonksiyonlarını düzenler, astım semptomlarını hafifletir ve doğurganlığı artırmaya yardımcı olur. Mantarlar, hücresel zarların yapısını korumak ve sinir uyarılarını iletmekte rol oynayan kolin maddesini de içerir.
Mantarda bulunan folat (folik asit), DNA sentezinde ve onarımında son derece etkilidir. Folat, DNA, RNA, amino asit ve kırmızı kan hücrelerinin üretiminde önemli bir rol oynar. Ayrıca, beyin ve sinir sisteminin sağlıklı çalışmasında da büyük bir etkiye sahiptir. Mantarlar, vücut için gerekli olan yağsız proteinleri de sağlarken, iyi bir demir kaynağı olmaları sayesinde kırmızı kan hücrelerinin oluşumunu destekler.
Besin değeri
Bir fincan dilimlenmiş çiğ beyaz mantar yaklaşık 15 kalori, 0 gram yağ, 2,2 gram protein ve 2,3 gram karbonhidrat içerir.
