Sağlıklı Beslenme

İTP Hastalığı Nedir ve Belirtileri Nelerdir?

İmmün Trombositopenik Purpura (İTP), bağışıklık sisteminin trombositlere yanlışlıkla saldırması neticesinde oluşan bir kan rahatsızlığıdır. Trombositler, kanın pıhtılaşmasını sağlamakla görevli hücrelerdir. Trombosit seviyesinin düşmesi, ciltte morarmalar, kanamalar ve diğer ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. İTP, genellikle bağışıklık sistemi kaynaklı bir sorun olarak nitelendirilir ve hem akut hem de kronik durumlarda görülebilir.

İTP Hastalığı Nedir?

İTP, bağışıklık sisteminin kendi trombositlerine yanlışlıkla saldırarak onların seviyesinin düşmesine neden olduğu nadir bir kan hastalığıdır. Trombositler, vücuttaki kanamanın kontrol altında tutulmasını sağlayan pıhtılaşma hücreleridir. Bu hastalık genellikle iki ana türde görülür: Akut İTP, çocuklarda sıkça karşılaşılırken, viral enfeksiyonlardan sonra kısa süreli olarak ortaya çıkar. Kronik İTP ise daha çok yetişkinlerde görülür ve altı aydan uzun sürebilir. Hastalığın temel mekanizması, bağışıklık sisteminin trombositleri hedef alarak antikor üretmesidir. Bu antikorlar, trombositlerin dalak veya diğer organlar tarafından yıkımını hızlandırır. Normal trombosit seviyeleri 150.000-400.000/mm³ arasında değişirken, İTP hastalarında bu değer 20.000/mm³’ün altına düşebilir. Bu ciddi düşüş, kanama riskini artırabilir ve ağır vakalarda iç organlarda kanamaya yol açabilir.

İTP Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Hafif vakalarda semptomların fark edilmesi zor olabilir. Ancak ciddi trombosit düşüklüğü durumlarında belirgin ve potansiyel olarak yaşamı tehdit eden kanamalar gerçekleşebilir. Trombosit azalması, kanın pıhtılaşma mekanizmasını zayıflatarak vücutta kanamaların oluşmasına sebep olur. Bu durum genellikle ciltte ve mukozalarda görülen kanama eğilimleriyle kendini gösterir. İTP hastalığı belirtileri şunları içermektedir:

  • Ciltte Morluklar (Purpura): Vücutta darbe olmaksızın oluşan morluklar, İTP’nin en yaygın belirtilerinden biridir. Genellikle bacaklarda, kollarda veya gövdede görülür ve küçük darbelerle dahi kolayca meydana gelir.
  • Noktalar Halinde Kanamalar (Peteşi): Cilt altında toplu iğne başı büyüklüğünde kırmızı veya mor noktalar şeklinde kanamalar oluşabilir ve genellikle ayak bilekleri ile bacaklarda daha belirgin olur.
  • Burun Kanamaları (Epistaksis): Nedensiz veya hafif bir travmayla başlayan burun kanamaları, İTP hastalarında sık karşılaşılan belirtilerdendir. Kanamalar genellikle uzun sürer ve durdurulması zordur.
  • Diş Eti Kanamaları: Özellikle diş fırçalarken ya da yemek yerken meydana gelen diş eti kanamaları, düşük trombosit seviyesinin bir başka yaygın göstergesidir.
  • Adet Kanamalarında Artış: Kadınlarda regl döneminde normalden daha yoğun ve uzun süren adet kanamaları gözlemlenebilir.
  • Cilt Altında Kanama (Ekimoz): Daha büyük ve geniş alanlarda görülen kanamalar, ciltte mavimsi-siyah renk izleri bırakabilir.
  • Bağırsak ve İdrar Yollarında Kanama: Şiddetli vakalarda dışkıda veya idrarda kan görünebilir ve bu durum acil müdahale gerektiren iç kanama olasılığını işaret edebilir.
  • Kafa İçi Kanama (Beyin Kanaması): Nadir görülen ancak ciddi trombosit düşüklüğüne sahip hastalarda hayati tehlike yaratabilecek kafa içi kanama gibi durumlar meydana gelebilir. Bu genellikle baş ağrısı, bilinç kaybı veya nörolojik semptomlarla kendini gösterir.
  • Yorgunluk ve Halsizlik: Kronik İTP hastalarında sürekli kan kaybına bağlı olarak yorgunluk, halsizlik ve dayanıklılıkta azalma görülebilir.
  • Kanlı Kusma veya Öksürük: Daha ileri vakalarda mide veya akciğer kanamasına bağlı olarak kan kusma veya kanlı balgam gibi belirtiler ortaya çıkabilir.

Hastalığın belirtileri genellikle başka rahatsızlıklarla karıştırılabilir. Bu nedenle erken teşhis ve düzenli tıbbi takip, hastalığın etkilerini en aza indirmek ve olası komplikasyonları önlemek açısından kritik öneme sahiptir.

İTP Hastalığının Nedenleri Nelerdir?

Bağışıklık sistemi, trombositleri yabancı bir tehdit olarak algılayarak onları yok etmek için antikorlar üretir. Bu süreç, trombosit seviyelerinin düşmesine ve kanama riskine sebep olur. İTP’nin kesin sebebi her zaman belirlenemese de, bazı durumlar enfeksiyonlar, ilaçlar veya bağışıklık sistemi bozukluklarıyla hastalığı tetikleyebilir. İTP’nin olası nedenleri şu şekilde sıralanabilir:

  • Enfeksiyonlar: Özellikle çocuklardaki akut İTP, çoğunlukla viral enfeksiyonların ardından oluşur. Suçiçeği, kızamık, hepatit C ve HIV gibi enfeksiyonlar, bağışıklık sisteminin trombositlere saldırmasına yol açabilir.
  • Bağışıklık Sistemi Hastalıkları: Sistemik lupus eritematozus (SLE), romatoid artrit gibi otoimmün rahatsızlıklar, bağışıklık sistemini zayıflatıp İTP’nin gelişimine zemin hazırlayabilir.
  • Bazı İlaçlar: Kan sulandırıcılar, antibiyotikler ve bazı kemoterapi ilaçları gibi ilaçlar, bağışıklık sisteminin trombositlere tepki vermesine yol açabilir.
  • Genetik Yatkınlık: Ailede otoimmün hastalık öyküsüne sahip kişilerde İTP riski artabilir. Genetik faktörlerin hastalığın seyrini ve şiddetini etkileyebileceği düşünülmektedir.
  • Gebelik: Hamilelik sırasında bağışıklık sistemindeki değişiklikler nadiren de olsa İTP’nin oluşmasına neden olabilir ve bu durum genellikle gebeliğin son dönemlerinde veya doğum sonrası dönemde gözlemlenir.
  • Lenfoma ve Lösemi: Kan ve lenf sistemiyle ilişkili bazı kanser türleri, İTP gelişimini tetikleyebilen nedenler arasında yer alır.
  • Toksinler ve Kimyasal Maddeler: Bazı toksik kimyasallara maruz kalmak, bağışıklık sisteminde dengesizliklere yol açarak trombosit düşüklüğünü tetikleyebilir.
  • Aşılar: Çok nadir de olsa, kızamık-kabakulak-kızamıkçık (MMR) gibi canlı virüs aşıları sonrasında İTP gelişimi bildirilmiştir; ancak bu risk son derece düşüktür.

İTP Hastalığı Nasıl Teşhis Edilir?

Teşhis, hastanın şikayetleri, fiziksel muayene bulguları ve laboratuvar testlerinin değerlendirilmesiyle konulur. Ancak teşhis süreci, İTP’nin diğer hastalıklardan farklı olduğunu belirlemek için detaylı bir inceleme gerektirir. Hastalığın en belirgin özelliği düşük trombosit sayılarıdır ve bu genellikle kan testleri ile tespit edilir. Ayrıca İTP teşhisi için, semptomların altında yatan başka bir hastalığın ya da faktörlerin olmadığından emin olunması önemlidir. Teşhiste en kritik adım kan testleridir. Tam kan sayımı (CBC) testi, trombosit seviyelerini ölçerek hastalığın temel göstergesi olan trombosit düşüklüğünü doğrular. Normal trombosit seviyeleri 150.000-400.000/mm³ arasında iken, İTP hastalarında genellikle 20.000/mm³’ün altına düşer. Ancak bu durum başka rahatsızlıklarda da görülebileceği için ilave tetkiklere ihtiyaç duyulabilir.

İTP Hastalığı Tedavisi Nasıl Olur?

Tedavi, hastalığın ciddiyetine, trombosit seviyelerine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak şekillenir. Hafif vakalarda tedavi gerek olmayabilir çünkü bazı hastalarda trombosit seviyeleri çok düşük olmadan ve ciddi kanama riskine yol açmadan hastalık kontrol altında kalabilir. Ancak ciddi durumlarda, trombosit seviyelerinin artırılması ve kanama riskinin önlenmesi için çeşitli tedavi yöntemleri uygulanır.

NOT: Bu içerik sağlık uzmanlarının katkısı ile hazırlanmış ve dil modeli ile düzenlenmiştir. Sitemizdeki bilgiler tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Sağlığınız ile ilgili tüm durumlarda, tanı ve tedaviye yönelik işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir