Kolajen deposu besinler

Son yıllarda adını sıklıkla duyduğumuz, güzellik ve besin takviyesi sektörünün gözdesi olan kolajen sadece cildimizin değil, kemik, kıkırdak ve kas dokusu başta olmak üzere tüm vücudumuzun sağlıklı olmasında önemli rol üstlenen son derece önemli bir protein.

İnsan vücudunda en fazla bulunan protein olan kolajenin vücudumuzdaki önemli görevleri ve faydaları vardır;

• Cilde parlaklık, pürüzsüzlük, nem ve esneklik kazandırarak genç kalmayı sağlar.
• Kemik sağlığı ve kas dokusu için en önemli proteinler biridir.
• Saç köklerini güçlendirerek saçların sağlıklı ve gür olmasını sağlar.
• Diş ve tırnakların yapısını güçlendirir.
• Kornea tabakasını güçlendirerek göz hastalıklarının gelişme riskini azaltır.
• Damarlarda kan dolaşımının hızlanmasını sağlarken, plak oluşma riskini düşürür.
• Eklemleri onararak ağrıları azaltabilir.

Yaşadığımız süre boyunca vücumuz kolajen proteinini üretir ancak 35’li yaşlardan itibaren kolajen üretimi oldukça yavaşlar. Kolajen eksikliğinin olumsuz etkileri en çok cildimizde görülüyor; cildimiz sıkılığını kaybederek sarkmaya başlar, matlaşır ve kırışıklar ortaya çıkmaya başlar.

Sigara, hava kirliliği, güneş ışınları ve şekerli gıdalar tüketmek gibi hatalı beslenme alışkanlıkları da vücudun kolajen üretimini olumsuz etkiler.

Kolajen kaynağı olarak hayvansal kaynaklı kolajen alabiliyoruz. Sebze ve meyvelerde kolajen bulunmasa da kolajen sentezini artıran vitamin ve bileşenler mevcuttur.

Kolajenin altyapısını oluşturan glisin, prolin ve hidroksiprolin amino asitlerini içeren yüksek proteinli gıdaların kolajen sentezini artırdığı bilinmektedir.

İşte en önemli kolajen kaynağı ve kolajen üretimini artıran besinler…

ET VE KEMİK SUYU

Et ve kemiklerinin kaynatılarak suyunun tüketilmesi sağlığımız için oldukça faydalıdır çünkü içerdiği glisin, prolin ve arjinin gibi önemli amino asit içeriğiyle mükemmel bir kolajen kaynağıdır. Tip 1 kolajen ve tip 2 kolajen içeren kemik suyu eklem sağlığına destek olmaktadır.

Kemik suyu, vücudunuzda azalan kolajeni yerine koymak için iyi bir yol olsa da aşırı tüketimi kolesterol düzeylerini arttırabileceği için kalp-damar hastalığı veya kolesterol yüksekliği gibi bir hastalığınız varsa dikkatli tüketmeniz ve doktorunuza danışmanız çok önemli.

DENİZ ÜRÜNLERİ

Selenyum, B6 vitamini ve fosfor gibi bileşenlerce de zengin olan morina balığı, diğer birçok beyaz balık gibi glisin ve prolin gibi amino asitler içerir ve kolajen üretimini artırır.

Süngerler, denizanaları, kalamar, ahtapot, mürekkep balığı ve balık artıkları (kemik, deri, pullar ve yüzgeçler) alternatif kollajen kaynağı olarak kullanılabilirler.

SU YOSUNU

Kolajen proteini başlıca glisin ve prolin aminoasitlerinden oluştuğundan glisin ve prolin içeren besinler kolajen üretimini de arttırır. Spirulina, glisinden zengin bir su yosunu çeşididir ve kurutulmuş halde satılır. Spirulinayı meyve sularına veya tatlılara ekleyerek tüketebilirsiniz.

KIRMIZI VE MOR MEYVELER

C vitamini deposu olan çilek, ahududu, böğürtlen, karadut ve yaban mersini gibi kırmızı ve mor meyveler de kolajen üretimini artırmaya destek olur.

Kırmızı meyve ve sebzeler UV ışığının neden olduğu kolajenin parçalanmasını engelleyen ellagik asit içeriğine sahiptirler. Ahududu, elma, böğürtlen, vişne ve çilek gibi kırmızı meyveler vücutta kolajen üretimini artırmaktadır.

TURUNÇGİLLER

Portakal, mandalina ve limon gibi turunçgiller de C vitamininden zengin oldukları için kolajen üretimini destekler. Vücudumuzda kolajen üretiminde C vitamininin önemli rolü vardır.

KOYU YEŞİL YAPRAKLI SEBZELER

C vitamini açısından zengin koyu yeşil yapraklı sebzeler ve yeşillikler de kolajen üretiminin artmasına destek olur. Sağlıklı cilt ve kemikler için ıspanak, semizotu, tere, roka ve maydanoz gibi koyu yeşil yapraklı sebzelere de öğünlerinizde düzenli olarak yer verebilirsiniz.

SARIMSAK

Sülfür, C vitamini gibi kolajen üretimini destekleyen bileşenlerdendir. Bazı çalışmalar, sülfürden fakir beslenen hayvanların daha az kolajen ürettiğini göstermiştir. Sarımsak bol miktarda sülfür içerdiğinden kollajen üretimini destekleyen besinler arasında yer almaktadır.

Aynı zamanda hasarlı eklemleri onarmaya yarayan taurin ve lipit asitleri barındıran sarımsak, kolajeni artırmaya yardımcı olmaktadır.

YUMURTA BEYAZI

Yumurtanın beyazı kolajen ile birlikte yüksek miktarda amino asit ve kükürt içermektedir. Kükürt, kolajenin düşmanı olan toksinlerin vücuttan atılmasını kolaylaştırmaktadır.

FASULYE

Fasulye, vücudu yaşlanma karşıtı bir madde olan hyaluronic asidi üretmeye teşvik etmektedir. Hyaluronic asit, cildin nem dengesini ayarlayıp cildi pürüzsüz ve nemli bir görüntüye kavuşturmaktadır. Aynı zamanda kolajen sentezini artırarak hücre yenilenmesini desteklemektedir.

DİKKAT! FAZLASI ZARAR VEREBİLİR

Kolajenden zengin gıdalar veya kolajen içeren takviye ürünlerinin uygun miktarda (günde 2.5-5 gram) kullanımının herhangi bir yan etkisi olmasa da, fazla tüketimi kan kolesterol düzeylerini artırarak kalp hastalıklarının tedavisinde olumsuz etki yaratabileceğinden dolayı bilinçli tüketimi, yeterli ve dengeli beslenmeye dikkat edilmesi önemlidir.

İlginizi çekebilir: Cildinizi Gençleştiren Kolajen Üretimi Nasıl Artırılır?