Gıdalar

Kan Vermenin Sağlığa Faydaları

Kan bağışı, toplumsal dayanışmanın bir unsuru olmanın yanı sıra bireysel sağlık için pek çok fayda sağlayan önemli bir farkındalıktır. Düzenli kan verme, yaşam kurtarmakla kalmayıp bağışçının sağlığını da olumlu etkileyebilir.

Kan vermenin yararları, sadece başkalarına yardım etmekle sınırlı kalmaz; aynı zamanda bağışçıların vücudundaki demir seviyelerini dengeleyerek kalp sağlığını koruyabilir ve kanser riskini azaltabilir. Bu yazımızda, kan vermenin önemini ve sağlık açısından sunduğu faydaları ele alacağız.

En doğru bilgiler ve sağlıklı sonuçlar için uzman doktor önerilerini dikkate alınız. İçeriğimizdeki bilgiler reçete niteliği taşımaz. Sağlıklı günler dileriz…

Kan Vermenin Faydaları Nelerdir?

  • Tasarı sağlığı problemlerinin tespit edilmesine yardımcı olur.
  • Vücutta zararlı demir miktarını azaltır.
  • Kan hücrelerini yeniler.
  • Kalp krizi riskini düşürür.
  • Yüksek tansiyonu dengede tutar.
  • Baş ağrısını hafifletir.
  • Karaciğer sağlığına katkıda bulunur.
  • Stresi azaltır.
  • Kansere karşı koruma sağlar.
  • Yeni kan hücrelerinin üretimini destekler.

Olası Sağlık Problemlerinin Tespitine Yardımcı Olur

Kan verme işlemi, bireylerin sağlık problemlerini erken aşamada tespit etmelerine olanak tanıyabilir. Kan bağışı öncesinde uygulanan sağlık kontrolleri, bireylerin kan basıncı, hemoglobin seviyesi gibi kritik sağlık göstergelerini gözden geçirmelerine fırsat yaratır.

Ayrıca, kan bağışı sonrası kanında anormal bir durum tespit edilirse, bu durum kişinin erken müdahale etmesine yardımcı olabilir. Kan vermek yalnızca başkalarının hayatını kurtarmaz, aynı zamanda kişinin sağlık durumunu izleyip korumasına da destek olur.

Çalışma: Kumari, S., Thomas, R. K., Krishanamoorthy, R., Barani, R., & Srikanth, P. (2024).

Bulgular: Bu çalışma, kan bağışçılarında B19V taraması için mevcut metodolojileri incelemekte ve bu durumun transfüzyon riskleriyle halk sağlığı ya da klinik uygulama üzerindeki etkilerini araştırmaktadır.

Kaynak: Ensuring Transfusion Safety: Screening Blood Donors for Human Parvovirus B19. Cureus, 16(8).

Demir Miktarını Azaltır

Düzenli kan bağışı, vücutta biriken ve zararlı olabilecek fazla demir miktarını düşürmeye yardımcı olabilir. Yüksek demir seviyeleri, oksidatif strese ve damar sertliğine yol açarak kalp hastalığı riskini artırabilir.

Kan bağışı, vücuttaki fazla demirin atılmasına yardımcı olarak bu sağlık risklerini önleyebilir. Bu durum, özellikle hemochromatosis gibi genetik olarak yüksek demir birikimi riski taşıyan bireyler için önem taşır.

Çalışma: Gradziuk, M., Tkaczenko, H., & Kurhaluk, N. (2024). Iron and ferritin concentrations for monitoring the health of blood donors.

Bulgular: Aşırı demir kardiyovasküler hastalıklarla ilişkili olabilir. Kan bağışı, demir homeostazisinde önemli bir rol oynamaktadır.

Kaynak: dspace.nuph.edu

Yeni Kan Hücreleri Üretir

Kan vermek, vücudun yeni kan hücreleri üretme sürecini hızlandırır. Kan bağışından sonra vücut, kaybedilen kanı telafi etmek için hızlı bir şekilde yeni kırmızı kan hücreleri oluşturur. Bu süreç, kan hücrelerinin yenilenmesine yardımcı olur ve kanın daha sağlıklı olmasını sağlar. Yenilenme, vücudun genel sağlığına olumlu etkiler yapıp bağışıklık sistemini güçlendirebilir.

Çalışma: Gradziuk, Hassan, H., & Rajput, S. (2024). Blood Pharming: Exploring the Progress and Hurdles in Producing in-vitro Red Blood Cells for Therapeutic Applications.

Bulgular: Kırmızı Kan Hücreleri (RBC) üretimi için kan bağışı, etkili bir yaklaşım sunmaktadır.

Kaynak: Frontiers in Hematology.

Kalp Krizi Riskini Düşürür

Düzenli kan verilmesi, kalp krizi riskini azaltabilir. Bu durum, vücuttaki fazla demirin azaltılmasıyla ilişkilidir. Yüksek demir seviyeleri, oksidatif stresi artırarak damar tıkanıklığına yol açabilir ve bu da kalp krizi riskini yükseltebilir.

Kan bağışı, fazla demirin vücuttan atılmasına yardımcı olarak oksidatif stresi ve damar tıkanıklığını azaltsa da kalp krizi riskini düşürebilir.

Çalışma: Gradziuk, M., Tkaczenko, H., & Kurhaluk, N. (2024). Impact of regular blood donation on the donor’s physiological state.

Bulgular: Bu çalışma, düzenli kan bağışının donörün fizyolojik durumu üzerindeki etkisini incelemektedir.

Kaynak: Pomeranian University in Słupsk

Yüksek Tansiyonu Düzenler

Diğer bir önemli fayda, yüksek tansiyonu düşürmesidir. Kan bağışı, kan basıncını dengeleyerek dolaşım sistemini düzenler.

Kan hacminin azalması, dolaşımdaki tansiyonu azaltabilir. Düzenli bağış, hipertansiyon riskini azaltarak tansiyonu kontrol altında tutmaya yardımcı olabilir.

Çalışma: Mbaabu, A. M. (2024). Association of Selected Haematological, Biochemical and Genetic Biomarkers among Patients with Essential Hypertension.

Bulgular: Bu çalışma, kan bağışçılarından elde edilen verilere dayalı bir kontrol grubu oluşturmuştur.

Kaynak: Doctoral dissertation

Baş Ağrısını Hafifletir

Kan verme, migren ve baş ağrılarının tedavisinde de etkili olabilir. Kan bağışından sonra vücuttaki kan hacminin düzenlenmesi ve dolaşımın iyileştirilmesi, baş ağrısının sıklığını ve şiddetini azaltabilir. Ek olarak, kan bağışının ardından vücudun yeni kan üretme süreci, baş ağrılarını önleyebilir.

Çalışma: Davidsson, O. B., Rostgaard, K., Chalmer, M. A., Kogelman, L. J., Aagaard, B., Brodersen, T., … & Hjalgrim, H. (2024). Blood donation and migraine relief: A national population cohort study in Denmark.

Bulgular: Migrenin tedavisine yönelik alternatif yaklaşımların araştırılması gereklidir.

Kaynak: Transfusion.

Karaciğer Sağlığına Katkı Sağlar

Kan vermek, aşırı demir birikimini önleyerek karaciğer sağlığına fayda sağlar. Vücuttaki fazla demir, karaciğerde birikerek oksidatif stresi artırabilir. Kan bağışı, fazla demirin atılmasına destek olarak karaciğerin işlevselliğini korur.

Çalışma: Fogarty, H., McSweeney, E., & Hervig, T. (2024). Their health is our wealth: lay perceptions on the health impacts of blood donation.

Bulgular: Bu çalışmada kan bağışının sağlık üzerindeki algıları araştırılmıştır.

Kaynak: Blood Transfusion.

Stresi Azaltır

Kan vermek, bireylerin stres seviyelerini azaltarak psikolojik rahatlama sağlamalarına olanak tanır. Toplum için faydalı bir eylem gerçekleştirme hissi, kişilerin kendilerini daha iyi hissetmelerine yardımcı olabilir. Kan bağışı esnasında salgılanan endorfinler, ruh halini düzeltip stresi azaltabilir.

Çalışma: Assi, T. B., Haddad, A., Ghanem, N., Chahine, R., Fazaa, E., Karaki, R., … & Garraud, O. (2024). Paths to improve voluntary blood donation in mixed public/private blood donation systems such as in Lebanon?

Bulgular: Stres azaltma teknikleri ile birlikte daha fazla kan bağışı yapılması önerilmektedir.

Kaynak: Transfusion Clinique et Biologique.

Kansere Karşı Koruyor

Aşırı demir birikimi, oksidatif stresi artırıp hücrelerde DNA hasarına yol açarak kanser riskini yükseltebilir. Kan bağışı, bu riskleri azaltarak kansere karşı koruyucu bir etki gösterebilir.

Çalışma: Thorpe, R., Raivola, V., & Masser, B. (2024). Recoding the gift relationship: views on introducing genomic testing to blood donation.

Bulgular: Bu çalışma, kan bağışında genomik testlerin kullanımıyla ilgili görüşler sunmaktadır.

Kaynak: New Genetics and Society.

Yeni Kan Hücrelerinin Üretimini Teşvik Eder

Kan bağışlandığında, vücut kaybı telafi etmek için yeni kan hücreleri üretir. Bu, yeni kan hücrelerinin üretimini hızlandırır ve genel sağlık durumuna katkıda bulunur.

Kan Nasıl Verilir?

  • Ön Hazırlık ve Randevu: Kan bağışından önce, sağlıklı olduğunuzdan emin olun. Bağış yapmadan bir gün önce bol su içmek, sağlıklı beslenmek ve yeterince dinlenmek önemlidir.
  • Kan Bağışının Ön Koşulları: Genel olarak, bağışçıların 18-65 yaş aralığında, en az 50 kg ağırlığında ve sağlıklı olmaları beklenir.
  • Sağlık Kontrolü ve Sorgulama: Kan bağışı öncesinde sağlık durumunuz bir uzman tarafından değerlendirilecektir. Bu aşamada; kan basıncı, nabız, hemoglobin seviyesi gibi temel sağlık ölçümleri yapılır.
  • Kan Bağışı Süreci: Kan alma işlemi genellikle 30-35 dakika sürer (15 dakika kan alma, 15 dakika dinlenme), bu süreçte bağışçı 450 ml (yaklaşık bir ünite) kan verebilir.
  • Kan Alımından Sonra: Kan alımı tamamlandıktan sonra iğne çıkarılır ve bağışçının koluna steril bir bant konur. Bu aşamada bağışçının bol su içmeye devam etmesi ve ağır aktivitelerden kaçınması önerilir.
  • Kanın Test Edilmesi: Bağışlanan kan, herhangi bir hastalık veya enfeksiyon riski taşımadığından emin olmak için çeşitli testlerden geçirilir. Bu testler HIV, Hepatit B, Hepatit C gibi kan yoluyla bulaşan hastalıkları taramayı içerir.
  • Kanın Saklanması ve Kullanılması: Başarıyla test edilen kan, uygun koşullarda saklanır ve gerektiğinde kullanıma hazır hale getirilir. Kanın bileşenleri (plazma, trombosit, kırmızı kan hücreleri) farklı tedavi amaçları için ayrıştırılabilir.

Kimler Kan Verebilir?

Kan bağışı, birçok insanın hayatını kurtarabilen önemli bir uygulamadır. Kan verebilmek için belirli sağlık ve yaş koşullarına uymak gereklidir. Bu kriterler, hem bağışçının hem de kan alıcısının güvenliğini sağlamak amacıyla belirlenmiştir.

Peki, kan bağışında bulunabilmek için gereken şartlar nelerdir? Kimler kan verebilir veya kimler veremez?

  • 18-65 yaş aralığındaki bireyler,
  • Kan yoluyla bulaşabilecek herhangi bir enfeksiyon taşımayanlar,
  • Bağış öncesinde soğuk algınlığı, grip, enfeksiyon gibi geçici hastalıkları atlattıktan sonra,
  • Son altı ay içinde büyük bir cerrahi operasyon geçirmemiş olanlar,
  • Son altı ay içinde dövme veya piercing yaptırmamış olanlar.

Yaş ve Kilo Kriterlerine Uyan Bireyler

Kan bağışı yapabilmek için genel olarak 18-65 yaş aralığında olmanız gerekir. Bağışçıların en az 50 kg ağırlığında olmaları beklenir. (19 yaşından gün almak, 65’ini doldurmamak şartıyla.)

Türk Kızılay / Kan Hizmetleri

İlk kez kan bağışında bulunacaklar için üst yaş sınırı: 61 yaşından gün almamış olmalıdır. Düzenli bağış yapanlar için üst yaş sınırı 65 yaşını doldurduktan sonra, 70 yaşından gün alana kadar doktor onayı ile yılda en fazla 1 kez bağışta bulunabilir.

Kaynak: www.kanver.org

Genel Sağlık Durumu İyi Olan Kişiler

Bağışçının kan yoluyla bulaşabilecek enfeksiyon taşımaması</strong gerekir. Kan vermeden önce soğuk algınlığı, grip, enfeksiyon gibi geçici hastalıkların tamamen iyileştiğinden emin olunması gereklidir.

Kronik Hastalık Riski Bulunmayan Bireyler

HIV, Hepatit B veya Hepatit C gibi bulaşıcı hastalığı olan kişilerin kan vermesi mümkün değildir. Ayrıca; kalp hastalığı, diyabet, kanser gibi ciddi kronik hastalığı bulunan kişilerin de kan bağışı yapmaları genellikle mümkün olmaz.

Hamile Olmayan Kadınlar

Hamilelik ve emzirme dönemlerinde, doğumdan sonra belirli bir süre kan vermek önerilmez. Hamilelik sırasında kan hacmi artmakta ve vücudun ihtiyaçları farklılık göstermektedir.

Son 6 Ayda Cerrahi İşlem Geçirmeyen ve Aşı Olmamış Kişiler

Son altı ay içinde büyük bir ameliyat geçirenler, kan bağışı yapmadan önce belirli bir süre beklemeleri gerekebilir. Ayrıca, bazı aşılamalardan sonra kan bağışı yapmak için bekleme süresi olabilir. Bu süreler, aşı türüne ve cerrahi müdahalenin niteliğine bağlı olarak değişebilir.

Diğer Önemli Kriterler

Kan bağışı yapmadan önce, doktorunuz veya bağış merkezi sağlık personeli ile durumunuzu değerlendirmeniz önemlidir. Kullandığınız ilaçlar, geçmişteki hastalıklar veya cerrahiler, bağış işlemini etkileyebilir. Ayrıca, son altı ay içinde dövme veya piercing yaptırdıysanız, kan vermeden önce belirli bir süre beklemeniz gerekebilir.

Bazı ülkelerde, sıtma gibi bulaşıcı hastalıkların yaygın olduğu bölgelerden döndükten sonra kan bağışında bulunmak için belirli bir süre beklemek gerekmektedir. Bu süre, ilgili ülkenin sağlık otoriteleri tarafından belirlenir.

Kaynak: Dünya Sağlık Örgütü (WHO) – Blood products: Blood donation

Kimler Kan Veremez?

  • HIV, Hepatit B, Hepatit C gibi bulaşıcı hastalıkları taşıyanlar,
  • Frengi (sifiliz) gibi cinsel yolla bulaşan hastalıkları olanlar,
  • Kalp hastalığı, kanser, diyabet gibi ciddi sağlık sorunları olan bireyler,
  • Epilepsi ve diğer nörolojik bozukluklar yaşayanlar,
  • Son altı ay içinde büyük bir ameliyat geçirenler,
  • Hamile kadınlar ve yeni doğum yapmış anneler, kan bağışında bulunmamalıdır,
  • Son altı ay içinde dövme veya piercing yaptıranlar,
  • Kan sulandırıcı ilaçlar ve bazı antibiyotikler kullananlar,
  • 50 kg altındaki bireyler,
  • Düşük kilolu ve yetersiz beslenme durumu olanlar kan veremez.

Kaynak: World Health Organization – Blood Donation / American Red Cross – Blood Donation

Kan Vermeden Önce ve Sonra Dikkat Edilmesi Gerekenler

Kan bağışı, başkalarının hayatını kurtarmanın yanı sıra kendi sağlığınızı da desteklemek açısından önemli bir süreçtir. Ancak, bu sürecin güvenle ve sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için bazı önlemler almak gereklidir. İşte kan vermeden önce ve sonra dikkat edilmesi gereken hususlar:

Kan Vermeden Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Yeterince Su Tüketin: Kan bağışı yapmadan önceki günlerde ve özellikle bağış gününde bol su içmek hayati önem taşır. Vücudun sıvı dengesini korumak, bayılma veya baş dönmesi gibi durumların önüne geçebilir.
  • Sağlıklı Bir Kahvaltı Yapın: Kan vermeden önce besleyici bir kahvaltı yapılması önemlidir. Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı, bağış öncesinde 2-3 saat içerisinde hafif ve yağsız bir öğün önerir. Yağlı yiyecekler, kandaki lipid seviyelerini artırarak işlemi zorlaştırabilir.
  • Rahat Kıyafetler Giyin: Kan bağışına giderken rahat ve kolunuzu kolayca açabileceğiniz giysiler giyin. Kolunuzdan kan alınacağı için sıkı giysiler tercih edilmemelidir.
  • Sigara ve Alkolden Kaçının: Kan bağışı yapmadan önce sigara içmekten ve alkol tüketiminden uzak durmak önemlidir. Alkol, vücudun sıvı dengesini tehdit edebilir ve bayılma riskini artırabilir.
  • Yeterince Dinlenin: Bağıştan önce yeterli uyku almak, vücudunuzun güçlü ve sağlıklı kalmasına yardımcı olur. İyi bir uyku, kan verme sırasında vücudunuzun daha iyi yanıt vermesini sağlar.

Kan Verdikten Sonra Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Bol Su İçmeye Devam Edin: Kan verdikten sonra bol su içmek çok önemlidir. Vücudunuzun kaybettiği sıvıyı geri kazanması açısından gün boyunca su tüketimine dikkat etmelisiniz.
  • Dinlenin: Kan verdikten sonra özellikle ilk 15 dakika boyunca dinlenmek önemlidir. Bağış sonrasında ani hareketler baş dönmesine yol açabilir. Bu nedenle, kan bağış merkezi tarafından önerilen süre boyunca dinlenmeniz önemlidir.
  • Besleyici Gıdalar Tüketin: Kan bağışından sonra, enerji seviyenizin korunması ve vücudun toparlanması için sağlıklı ve besleyici bir öğün tüketmelisiniz. Demir açısından zengin besinler (kırmızı et, yeşil yapraklı sebzeler, baklagiller) tüketmek, kan hücrelerinin yenilenmesine katkı sağlar.
  • Alkol ve Sigara Tüketiminden Kaçının: Kan verdikten sonra en az 4-6 saat alkol tüketmeeyin ve sigara içmeyin. Bu, vücudun daha iyi toparlanmasına yardımcı olur.
  • Ağır Fiziksel Aktivitelerden Kaçının: Kan bağışı yaptıktan sonraki 24 saat boyunca ağır fiziksel aktivitelerden uzak durmalısınız. Bu süre zarfında vücudunuzun dinlenmeye ihtiyacı vardır.
  • Bandajı Çıkarmayın: Kan alındıktan sonra, kolunuzda bulunan bandajı en az 4 saat boyunca çıkarmamalısınız. Bu, kanamanın durmasına ve enfeksiyon riskinin önlenmesine yardımcı olacaktır.

Kaynak: Kanver.org

Kan Vermenin Faydaları Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Beyaz Kan Vermenin Faydaları Nelerdir?

Beyaz kan vermek, tıp literatüründe aferez bağışı olarak adlandırılır. Aferez, bağışçının kanından belirli bileşenlerin (genellikle plazma, trombosit veya beyaz kan hücreleri) ayrıştırıldığı bir bağış türüdür.

Aferez ile alınan beyaz kan hücreleri, kanser tedavisi gören hastalar, kemoterapi alan bireyler, bağışıklık sistemi zayıf olanlar ve organ nakli yapılan hastalar için kritik öneme sahiptir.

Aferez bağışı, bağışçının başkalarına yardım etmenin verdiği manevi tatmini artırır. Beyaz kan hücrelerinin bağışlanması, hastaların hayatta kalma şansını artırabilir ve bağışçılara topluma değerli katkılarda bulunmanın mutluluğunu sağlar.

Kan Vermenin Beyne Faydaları Nelerdir?

Kan bağışının beyin sağlığı üzerinde dolaylı yollarla olumlu etkileri olabilir. Kan bağışı, vücuttaki demir seviyelerini dengeleyip fazla birikimini azaltmaktadır. Yüksek demir seviyeleri, oksidatif strese ve beyin hücrelerine zarar verebilecek serbest radikallerin oluşumuna yol açabilir.

Bu da Alzheimer ve demans gibi nörolojik hastalıklara yakalanma riskini artırabilir. Düzenli kan bağışı, demir seviyelerini kontrol altında tutarak beyin sağlığının korunmasına yardımcı olabilir.

Kan Vermenin Cilde Faydaları Nelerdir?

Kan vermek, cilt sağlığı üzerinde de olumlu etkiler yaratabilir. Vücuttan kan verildiğinde, yeni kan hücrelerinin üretimi teşvik edilir, böylece kan dolaşımı artar ve cilde daha fazla oksijen ve besin taşınır.

İyi bir kan dolaşımı, cildin daha sağlıklı, parlak ve genç görünmesine yardımcı olur. Ayrıca düzenli kan bağışı, vücuttaki toksinlerin atılmasına yardımcı olarak cildin temizlenmesine ve akne gibi sorunların azalmasına katkı sağlar.

Trombosit Kan Vermenin Faydaları Nelerdir?

Trombosit bağışı, özellikle kanser tedavisi gören hastalar, ameliyat sonrası iyileşme sürecindeki bireyler ve kan hastalıkları olanlar için hayati öneme sahiptir.

Trombosit bağışında yalnızca trombosit alınır, bu nedenle bağışçının diğer kan hücreleri üzerinde hemen hemen hiç etkisi olmaz. Bu, bağışçının hızlıca toparlanmasına yardımcı olur. Trombosit bağışı, bağışçının bağışıklık sistemini güçlendirebilir ve vücudun yenilenme süreçlerine destek olabilir.

Düzenli Kan Vermenin Faydaları Nelerdir?

Düzenli kan vermek, vücut üzerinde bir dizi olumlu etkiye sahip olabilir. Öncelikle, kan bağışı, vücutta biriken fazla demirin atılmasına olanak tanır ve bu da kalp hastalıkları riskini azaltır. Ayrıca, düzenli bağış yapanların kalp krizi geçirme olasılığı daha düşüktür.

Kan verme işlemi, kan basıncını dengelemeye ve kan dolaşımını iyileştirmeye yardımcı olur. Ayrıca, düzenli kan bağışı, bağışçıların genel sağlıklarını izlemek için fırsatlar sunar; bu süreçte yapılan testler, olası sağlık sorunlarının erken teşhis edilmesine yardımcı olabilir.

Kan Verdikten Sonra Vücutta Neler Olur?

Kan verdikten sonra vücut, kaybettiği kanı hızla telafi etmeye başlar. İlk olarak, vücut sıvı kaybını telafi etmek için suyu daha hızlı emmeye başlar. Bu işlem genellikle birkaç saat içinde tamamlanır.

Kan plazması birkaç gün içinde yenilenirken, kırmızı kan hücrelerinin tamamen yerine gelmesi 4-6 hafta sürebilir. Vücut, bu süre zarfında yeni kan hücreleri üretir, bu da bağışçının kan dolaşımını ve genel sağlığını iyileştirir.

Kan Verdikten Ne Kadar Süre Sonra Yerine Gelir?

Kan verdikten sonra, plazma genellikle 24 ila 48 saat içinde tamamen yenilenir. Kırmızı kan hücrelerinin tamamen yerine gelmesi ise yaklaşık 4-6 hafta sürer. Bu süre zarfında vücut, kaybedilen kan hücrelerini telafi etmek için kemik iliğinde yeni hücreler üretir. Bu nedenle, kan bağışından sonra bağışçının kendini iyi hissetmesi ve vücudun toparlanması için bol su içmesi ve dengeli beslenmesi önemlidir.

Kan Vermenin Zararları ve Olası Yan Etkileri

Kan vermek, birçok sağlık faydası sağlasa da, belirli durumlarda bazı yan etkiler veya zararlar ortaya çıkabilir. Kan vermenin faydaları ile zararları arasındaki dengeyi gözetmek önemlidir:

  • Kan bağışı sonrası en sık görülen yan etkilerden biri bayılma veya baş dönmesidir. Bu, vücudun ani kan kaybına verdiği bir yanıt olabilir.
  • Kan bağışı sırasında kullanılan iğneler ve tıbbi ekipmanlarla ilişkin enfeksiyon riski çok düşüktür, ancak tamamen bertaraf edilemez. Steril olmayan koşullarda yapılan bağış, iğne yerinde enfeksiyon riskini artırır.
  • Kan bağışı sonrası bazı kişilerde tansiyon düşmesi ve genel zayıflık görülebilir. Bu, vücudun kan kaybı karşısındaki tepkisini yansıtabilir.

Kan Yapan Yiyecekler, Kansızlığa Birebir En İyi Besinler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir